EKONOMİ – Ziraat Bankası batan BMC için kime dev kredi verdi? Bu bir batırılışın hikayesi…
Hem de film gibi bir batırılışın…
Çünkü işin içinde arkasını siyasi güce yaslayanların ortak olduğu BMC’yi boşaltması var…
Dahası, iktidarın Katar’ın isteğiyle Ziraat Bankası’ndan kendisine yakın ünlü bir iş insanına kredi verdirmeye kadar uzanıyor bu hikaye…
Gelin birazcık geriye giderek başlayalım…
Hani Erdoğan’ı aşk derecesinde seven, Türk olmaktan mutlu olmayacağını söyleyen bir Ethem Sancak vardı…
“Biz Amerika’nın desteği ile iktidara geldik” diyerek malumu ilam edince partisi AKP tarafından ihraç talebiyle disipline sevk edilmiş, sürecin sonlanmasını beklemeden de istifa etmişti.
Şimdilerde pek gündemde olmayan ve şu an Vatan Partisi’nde Genel Başkan Yardımcılığı yapan Sancak AKP’den gerçekten yaptığı birkaç eleştiriden dolayı mı ihraç edildi?
Yoksa kendisi istifa ederek böyle bir poz mu verdi?
Ben AKP’den ayrılmasından kısa bir süre öncesine kadar uzanan BMC hikayesini anlatayım, kararı siz verin…
Ethem Sancak, Erdoğan’ın isteğiyle 2014’te TMSF’den BMC’nin tamamını piyasa değerinin altında bir bedelle 751 milyon TL’ye satın aldı. Sancak devralmadan önce BMC’nin borçları sıfırlandı…
Sancak, devralmasının ardından şirketin yüzde 49,9’unu Katar ordusuna devrederek BMC’ye ortak etti.
Ethem Sancak daha sonra, elinde kalan hisselerin yüzde 25,1’ini Talip Öztürk’e sattı. Böylece BMC hisselerin yüzde 25’lik kısmı Sancak ailesinde kalmıştı…
Filmdeki aksiyon bu noktada başlıyor…
Talip Öztürk ve Ethem Sancak paravan şirketler kurararak kendi şirketleri BMC’ye iş yapmak için harekete geçtiler. İnşaat, bilgi sistem, otomotiv yan sanayi gibi her türlü şirketi kurdular ve şirketler aracılığı ile BMC’ye mal satmaya, danışmanlık vermeye, inşaat işi yapmaya başladı…
Tabii 1 TL’lik iş 15 liraya yapılıyor, 1 TL’lik mal 5 liraya satılıyordu…
BMC’nin dışarıdan aldığı her malzeme ve danışmanlık hizmeti Sancak ve Öztürk için para demekti…
Haliyle içi boşlamaya ve piyasaya borcu çoğalmaya başlayan BMC nakit parayı çeviremez hale geldi.
Çok sayıda firma BMC’yi icraya vermeye başladı.
Mal satmanın yanında Ethem Sancak ve Talip Öztürk’e yakın insanlar BMC’ye beyaz yaka olarak dolduruluyordu…
Hatta iddia o ki; bunların bazıları hiç işe gelmeden maaş aldı.
Diğer yandan oluşturulan bu eş dost dolu kadro yüzünden ürünlerde çok ciddi kalite problemleri vardı. Malzeme gelmiyor, üretim yapılamıyordu. BMC resmen batıyor, batırılıyordu…
BMC için 1 milyar dolar para veren ama hiç kar alamayan Katarlılar bazı şeylerden şüphelenmeye başlamıştı.
Ethem Sancak ve Talip Öztürk için sonun başlangıcı BMC’nin avukatını işten kovmak ile oldu.
Bu yaptıkları en büyük hataydı. Çünkü avukat A.G. her şeyi biliyordu…
Sancak ve Öztürk’ün işten kovdukları avukat A.G. Katarlı ortağa mail attı, BMC’de yapılanları tek tek anlattı…
Zaten şirketin içinin boşaltıldığını düşünen Katarlılar avukata uçak bileti yolladı. Elindeki belgelerle Katara giden avukat BMC’nin nasıl içinin boşaltıldığını orada da anlattı…
Sonra mı?
Sancak ve Öztürk Katar’a çağırıldı ve haklarındaki iddialar toplantı odasında yüzlerine karşı söylendi. İddialar kabul görmeyince Katarlı ortak odaya çağırdığı avukat A.G.’ye bir de Sancak ve Öztürk’ün yanında her şeyi anlattırdı…
Ardından Katar Prensi, telefonla aradığı Erdoğan’a olanları anlatıyor ve bu iki ismi BMC’de ortak olarak istemediğini söyledi.
Bunun üzerine Erdoğan Sancak ve Öztürk’e BMC hisslerini satma talimatı verdi. Kimsenin almaya yanaşmadığı BMC’yi Erdoğan’ın isteği ile Fuat Tosyalı, istemeye istemeye aldı…
Evet evet… Yönetiminde yer aldığı Varlık Fonu’ndaki BOTAŞ’a boru satan Tosyalı’nın ta kendisi…
Tosyalı’ya BMC’yi alması için Ziraat Bankası’ndan 120 milyon dolar kredi verildi.
Yani Tosyalı, Katarlıların isteğini yerine gelmesi için Sancak ve Öztürk’ün batmaya sürüklediği BMC’ye devlet bankasından aldığı para ile ortak oldu.
Bu kredinin ödemelerinin ne durumda olduğu bilinmiyor…
Fuat Tosyalı, BMC’yi devir aldıktan sonra TÜVTÜRK Ankara Genel Müdürü Hakan Özcan’ı ve Mevlüt Çolak’ı BMC’ye koordinatör olarak atadı. (TÜVTÜRK Ankara Tosyalı holding’e ait)
Ancak, iktidarın isteğiyle daha önce AKP İstanbul İl Başkan yardımcısı olan akademisyen Murat Yalçıntaş’ı CEO olarak BMC’de görev aldı…
Yalçıntaş daha önce rüşvet nedeniyle tutuklanmış birisi…
Yalçıntaş’ın CEO olması ile birlikte BMC’de bir güç savaşı başlıyor.
Tosyalı ve Katarlılar eski yönetim tarafından atanan genel müdürler ve yardımcılarının değişmesini istiyor. Çünkü biliyorlar ki, BMC’yi bu hale getirenler eski ortaklar ve onların atadığı üst yönetimdi…
Yalçıntaş genel müdürleri görevden almıyor. Dahası Yalçıntaş, patronun adamları olan iki koordinatörün BMC’den ayrılmasını sağlıyor…
BMC skandalında anlatılacak daha çok şey var ama başka yazıların konusu…
Peki buraya kadar anlattıklarımız neyi gösteriyor?
BMC’de yaşananlar Türkiye’nin mevcut tablosundan küçük bir kesit…
Ve BMC’nin batması demek, vatandaşın parasının batması demek. Çünkü BMC, TSK ve belediyelere araç satan bir kuruluş…
Neyse… TSK demişken, BMC hikayesini trajıkomik bir skandalı daha aktararak bitireyim…
BMC, TSK’ya binlerce sattığı zırhlı araçları ortağı olan Katar Ordusu’nda hiç satamadı…
BMC’nin numune olarak yolladığı 4 adet kirpi zırhlı araç Katar Ordusu’nun testlerinden geçemedi.
Katar Ordusu’nun almadığı kirpi araçlarından TSK neden binlerce aldı?
Kaynak: Yeniçağ – Fatih Ergin