Zeytinin rekoltesi düşük yağının kalitesi yüksek

Büyükerol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 180 milyon olan zeytin ağacı varlığı dikkate alındığında, bu dönem yükselmesi gereken rekoltenin iklim koşulları nedeniyle beklentilerin altında kaldığını ifade etti.

Özellikle nisan-mayıs aylarında yaşanan yüksek hava sıcaklıklarının, çiçeklenme dönemindeki vejetasyonu olumsuz etkilediğini vurgulayan Büyükerol, bunun ardından yaşanan kuraklık ve dolu nedeniyle 2019-2020 sezonuna göre üretimin az olduğunu dile getirdi.

2019-2020 sezonunda 225 bin ton olan zeytinyağı rekoltesinin, 2020-2021 üretim döneminde 172 bin 813 ton olarak tahmin edildiğini aktaran Büyükerol, “İklimsel koşullar bu yıl zeytin rekoltesinde düşüşe sebep oldu. Yılın kurak geçmesi zeytin verimini olumsuz etkiledi. Düşük rekolteye rağmen bu sezonun en büyük armağanı ve avantajı, ürünün yüksek kalite içermesi. İklimsel koşullar, zeytin ana zararlılarının meyveye zarar vermesini de önledi. Bu nedenle yüksek kalitede ürün elde edildi. Bir başka ifadeyle bu yıl sızma zeytinyağı piyasada daha fazla bulunacak.” değerlendirmesini yaptı.

Büyükerol, Türkiye’de kişi başına zeytinyağı tüketiminin artmasının sevindirici bir başka gelişme olduğunu ifade etti

Gerçek bir meyve suyu olan zeytinyağının, doğrudan tüketilebilen bir meyve yağı olmasından dolayı insanlığa sağlık ve lezzeti bir arada sunduğuna dikkati çeken Büyükerol, “Uzun yıllar kişi başına tüketimin 1 kilogram civarında seyrettiği yıllık zeytinyağı tüketimi, sağlıklı beslenme eğilimleri ve tüketici bilincinin artmasına paralel olarak arttı. Son verilere göre kişi başına yıllık zeytinyağı tüketimi 2 kilogram seviyesine ulaştı.” diye konuştu.

Birliğin alım kampanyasının devam ettiğini bildiren Büyükerol, yaklaşık 3 bin 500 ton ürün aldıklarını kaydetti.

Büyükerol, bunun karşılığı olan 74 milyon 981 liranın yaklaşık yüzde 70’ini, 52 milyon 500 lirayı üreticilere ödediklerini belirterek “Ödemelerimizi aksatmadan haftalık ve 15 günlük periyotlarla gerçekleştiriyoruz. Bu sezon şu ana kadar Tariş olarak yaptığımız alımlarımızın sadece yüzde 15,6’sı rafinajlık oldu. Bu yıl elimizde çok değerli ürün mevcut. Ortaklarımızın kuruma sadakatinden ve bağlılığından son derece mutluyuz.” dedi.

“İspanya, 1 milyon 600 bin ton ile üretimde başı çekiyor”

Nihat Büyükerol, dünya zeytinyağı üretiminin 2019-2020 döneminde 3 milyon 249 bin ton olduğunu kaydetti.

2020-2021 dönemi için rekolte tahmininin, 3 milyon 250 bin ton civarında olduğunu belirten Büyükerol, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İspanya, 1 milyon 600 bin ton ile üretimde başı çekiyor. Bu ülkeyi 250 bin tonla İtalya, 220 bin tonla Yunanistan, yaklaşık 172 bin tonla Türkiye izliyor. İspanya bu yıl gerçekleşecek rekoltesiyle dünya üretiminin yüzde 50’sini karşılar durumda. Buna ek olarak İspanya’nın bir önceki yıldan devir stoku da 491 bin 500 ton seviyesinde. Dünya toplam yıllık zeytinyağı tüketimi de 3 milyon 100 bin ton seviyelerinde. Bu haliyle üretim ve tüketim birbirini dengelemektedir. Türkiye 172 bin ton rekolteyle Avrupa Birliği (AB) üretiminden sonra da ikinci sırada gelmekte. AB’nin dünya üzerindeki üretimi ve tüketimi tek kalemdir. Türkiye üretim olarak dünya sıralamasında bu yüzden ikinci sırada yer almaktadır.”

Büyükerol, Birliğin, Ege Bölgesi’nin 6 ilinde örgütlü olduğu 30 kooperatifi ve 28 bin üretici ortağının zengin çeşitliliğe sahip ürünlerini tüketicisine farklı tat ve ambalajlarla sunduğunu vurguladı.

Her bir kooperatifin adını taşıyan “Ege Koleksiyonu” zeytinyağlarının, çeşitli tatların coğrafyasını da oluşturduğuna işaret eden Büyükerol, “Tariş sadece kendi üretici ortaklarının ürünlerini değerlendirmesi nedeniyle de tüm süreçlerine hakim. Sızma zeytinyağı doğrudan tüketilebilir bir yağdır. Özellikle son yıllarda tüketicilerin bilinç seviyelerinin artması ile sızma zeytinyağı tüketimi artıyor.” diye konuştu.