Vergi düzenlemelerini içeren beklenen yasa tasarısında, yurt dışı çıkış harcında ciddi bir artışın yer alması öngörülüyor. Gelir İdaresi Başkanlığı, bu harcın 3.000 TL’ye yükseltilmesini ve her yıl değerleme oranında artırılmasını teklif etti.
Mevcut yasa uyarınca yurt dışı çıkış harcı 150 TL olarak belirlenmiştir. Ancak Gelir İdaresi Başkanlığı, bu tutarın günümüz şartlarına uygun olmadığına ve artırılması gerektiğine inanmaktadır.
Yurt dışı çıkış harcı uygulamasının arkasındaki temel gerekçe, Türk vatandaşlarının yurtdışına seyahat etme ve harcama yapma eğiliminin giderek artmasıdır. Gelir İdaresi Başkanlığı, hükümetin buradan elde ettiği gelirin devlet bütçesine önemli bir katkı sağlayacağına inanmaktadır.
2023 yılında tahminen 8,7 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının yurt dışına çıkış yaptığı ve buradan yaklaşık 12,5 milyar TL gelir elde edildiği tahmin edilmektedir.
Yurt dışı çıkış harcının artırılması, ülke ekonomisi üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkiler yaratması bekleniyor. Bir yandan, devlet bütçesine ek gelir sağlayarak ekonomik büyümeye katkı sağlayabilir.
Öte yandan, yurt dışına seyahat etmeyi planlayanlar için daha yüksek bir mali yük oluşturabilir. Bu durum, turizm sektörü de dahil olmak üzere seyahatle ilgili işletmeleri olumsuz etkileyebilir.
Yurt dışı çıkış harcının artırılmasına yönelik öneri, çeşitli sektörlerden ve muhalefet partilerinden tepkiyle karşılandı. Turizm sektörü, bu artışın yabancı turist sayısını ve sektör gelirlerini olumsuz etkileyeceğini savunuyor.
Muhalefet partileri ise bu artışın adaletsiz ve vatandaşlara ek bir mali yük getireceğini vurgulamaktadırlar.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, yurt dışı çıkış harcını 3.000 TL’ye yükseltme teklifi, Türkiye’de ekonomik ve siyasi tartışmaların alevlenmesine neden oldu. Önerilen düzenlemeyi destekleyenler, bunun devlet gelirlerini artıracağına ve bütçe açığıyla mücadeleye yardımcı olacağına inanıyor. Ancak karşı çıkanlar, bunun turizm sektörüne zarar vereceğini ve vatandaşlara ek bir mali yük getireceğini savunuyor.
Teklifin ekonomik etkileri de yoğun bir şekilde tartışılıyor. Bazı uzmanlar, artışın yabancı turist sayısını ve sektör gelirlerini azaltacağını ve dolayısıyla ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkileyeceğini öngörüyor. Öte yandan, bazıları da bu artışın devlet bütçesine önemli bir katkı sağlayacağını ve ekonomik büyümeye fayda sağlayacağını iddia ediyor.
Yurt dışı çıkış harcındaki artış, sosyal adalet açısından da tartışmalara konu oluyor. Muhalefet partileri, bu artışın yoksul ve orta gelirli vatandaşlara orantısız bir yük getireceğini ve gelir dağılımındaki eşitsizliği artıracağını savunuyor. Hükümet ise bu artışın tüm vatandaşlar için eşit bir şekilde uygulanacağını ve devlet gelirinin sosyal yardım programlarının finansmanında kullanılacağını belirtiyor.
Yurt dışı çıkış harcında önerilen artış, önümüzdeki günlerde de tartışılmaya ve muhtemelen siyasi gerilimlere yol açmaya devam edecek gibi görünüyor. Sonucun ne olacağı, hükümetin ekonomik ihtiyaçlarını karşılama ihtiyacı ile vatandaşların mali yüklerini azaltma ihtiyacı arasındaki dengeyi nasıl sağlayacağına bağlı olacaktır.