Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Harun Üçüncü, Memleketler arası İşitme Engelliler Haftası çerçevesinde yaptığı açıklamada, insan bedeninin yetilerinden biri olan işitme duyusu, tüm memeliler ortasında insanı insan yapan özelliklerin oluşmasında kıymetli bir kesim olduğunu açıkladı.
Uzun mühlet kulaklık ile müzik dinlemenin işitme kaybı nedenlerinden birisi olduğunu açıklayan Prof. Dr. Üçüncü, “Hayatımız boyunca maruz kaldığımız dış etkenleri algılayabilmek ve işleyip tepki verebilmek için sağlıklı ve tam bir işitmeye muhtaçlığımız vardır. Bununla birlikte insanoğlu sağlıklı konuşabilmek için de kâfi işitmeye sahip olmalıdır. Çünkü beyindeki işitme ve konuşma merkezleri temaslıdır ve bebeklik/çocukluk çağında yaşanılan işitme kayıpları, gerekli tedbirler alınmazsa yahut tedaviler yapılmazsa birebir vakitte konuşma bozukluğuna da yol açacaktır” halinde konuştu.
“HER 500 BEBEKTEN BİRİ İŞİTME DUYUSUNU KAYBEDECEK”
Dünya sıhhat örgütünün bilgilerine nazaran günümüzdeki insan nüfusunun yüzde 5’i (430 milyon) işitme rehabilitasyonuna gereksinim duymakta olduğunu belirterek şu sözleri kullandı:
“Tahminlere nazaran 2050 yılına gelindiğinde işitme rehabilitasyonuna muhtaçlık duyan insan sayısı 700 milyona çıkması beklenmektedir. 1 milyar genç erişkin inançlı olmayan dinleme alışkanlıkları nedeniyle kalıcı lakin önlenebilir işitme kaybı tehdidi altındadır. Araştırmalar her 500 bebeğin 1’inde doğuştan işitme kaybı olduğunu göstermektedir. Bu sayılar işitme kaybının toplum sıhhati açısından ne kadar büyük ve değerli bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır. Doğuştan işitme kaybı, enfeksiyonlar, başa alınan darbeler, kulaklıkla uzun mühlet yüksek sesli müzik dinleme, etraf ile ilgili gürültü maruziyeti ve genetik nedenler işitme kaybına yol açan faktörlerden en sık görülenlerdir.
Erken ve hakikat teşhis konulduğunda çabucak hemen her çeşit işitme kaybının tedavisi mevcuttur. Bu nedenler çocuklarda konuşma geriliği, televizyonu yüksek sesle dinleme, toplumsal ortama yahut derslere ahenk sağlamada başarısızlık üzere belirtiler, erişkinlerde ise söylenilenleri tekrar etme, yüksek sesle konuşma üzere belirtilerin görülmesi halinde bireyler vakit kaybetmeksizin bir Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanına başvurmalıdırlar. Akabinde Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları kısmı tarafından gerekli tetkik ve değerlendirmeler yapılıp hasta tekrar KBB doktoruna yönlendirilir ve işitme kaybı için uygun tedavi prosedürü belirlenir”
İLERİ TEKNOLOJİ AYGITLARLA TEDAVİ MÜMKÜN!
İç kulak kaynaklı işitme kayıplarında öncelikle işitme aygıtı, şayet kayıp ileri derecede ise koklear implant cerrahisi (biyonik kulak) uygulanması gerektiğini belirten Üçüncü, “Koklear implant, ileri derece işitme kayıplı hastaların iç kulağına özel bir ameliyat ile yerleştirilen yüksek teknoloji bir işitme sistemidir. Bu süreç 1 yaşından itibaren her yaştaki beşere itimatla uygulanabilir. Bunun dışında başka cerrahi tekniklerle iyileştirilebilen birçok hastalık mevcuttur. Orta kulak kemiklerinin kireçlenmesi, kronik enfeksiyonlar ve kulak zarı delinmesi üzere durumlar yüksek cerrahi deneyim ve ileri teknolojik gereçler ile rahatlıkla tedavi edilebilmektedirler. Odyoloji, Konuşma ve İstikrar Bozuklukları Teşhis ve Tedavi Merkezi, dünya standartlarında hizmet vermektedir” dedi.
