Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Bu seçimde Erdoğan gitti kaldı yok. Bu seçim artık Türk milletinin özgür iradesiyle, hiçbir baskı olmadan, içinden kimi geçiriyorsa o partiye oy vereceği bir seçim olarak görüyoruz. Ve bizim açımızdan da en önemli mesele, Türk milletinin 13 milyon işgalciye tepki göstermesi” dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bugün Ankara Yenimahalle’de bulunan Emekliler Parkı’nda vatandaşlarla bir araya geldi, emeklilerle konuştu. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Özdağ’ı parkta ziyaret etti.
Özdağ, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ile sohbet etti. Özdağ, vatandaşlara kitaplarını imzaladı, fotoğraf çektirdi.
Emeklileri oturduğu masaya uğrayan Özdağ, şunları söyledi;
*Bu seçimde Erdoğan gitti kaldı yok. Bu seçim artık Türk milletinin özgür iradesiyle, hiçbir baskı olmadan, içinden kimi geçiriyorsa o partiye oy vereceği bir seçim olarak görüyoruz. Ve bizim açımızdan da en önemli mesele, Türk milletinin 13 milyon işgalciye tepki göstermesi.
*A şehrini, B ilçesini aldınız, sığınmacılar kaldı, hiçbir faydası yok. Zafer Partisi A ilçesinde alamaz diyelim, hiç önemli değil yine Zafer Partisi’ne oyunuzu verin. A ilçesinde alamayabilirsiniz ama Türkiye’yi geri alırsınız.
*Çünkü ülkemizi ayağımızın altından alıyorlar. Bakın bugün sosyal medyadan 27 kişiyi gözaltına aldılar, suçları ‘sığınmacılar gitsin’ demeleri. Türk milleti kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş oldu.
*Bize AK Parti basınının en önemli isimlerinden bir tanesi terör örgütü diyor. Siz HDP ile oturuyorsunuz. HDP’ye, Yeşil Sol’a, HÜDAPAR’a terör örgütü diyemiyorsunuz da Zafer Partisi’ne mi diyorsunuz? Canınızı okurum sizin.
Bir vatandaş Özdağ’a, “Hocam CHP ile bir olun, kurtarın bizi” dedi.
Zafer Partisi lideri Özdağ, ANKA Haber Ajansı’nın “Bugün 27 sosyal medya sayfa yöneticisi halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme ve halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınan 27 kişinin içlerinde Zafer Partililer de olduğu öğrenildi. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir” sorusuna şu yanıtı verdi:
*Öncelikle bizim genel başkan yardımcımız değil ama Kurcular Kurulu üyemiz Eray Bey gözaltına alındı.
*Konuyla ilgili genel merkeze geçiyorum. Hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcımız adliyede temaslarda bulunuyor, bilgi verecek. Gözaltına alınanların büyük bir bölümü Zafer Partili değil fakat hepsi Atatürkçü, vatansever insanlar.
*Ve hepsi gazeteci olarak, vatandaş olarak, sosyal medyada sığınmacıların vatanlarına dönmelerini istiyorlar. Bütün Türkiye duysun.
*Bursa’da gözaltına alınan bir hanımefendi var. Bu hanımefendinin gözaltına alınma nedeni bir tweet atması. Evet yanlış duymadınız. Bir tweetten dolayı gözaltına alınmış. Peki. Bu tweette ne demiş?
*Yani halkın düşmanlığa mı sevk etmiş? Hayır. Halkın ne kine, ne düşmanlığa, ne yanlış bilgi var. Hiçbir şey yok ama biliyorsunuz, bir Türk çocuğu Bursa’da Suriyeli bir çete tarafından dövüldü ve videoya çekildi. O videoyu almış bir başka tweetten alıntıyarak şöyle söylemiş: ‘Bu yavrumuza bunu yapanlar serbest.
*Bu ülkenin polisi, savcısı nasıl hazmediyorsunuz bunları? Hiç mi vicdanınız yok? Hiç mi ağrınıza gitmiyor? Yazık değil mi çocuklarımıza? Nerede sizin vatanseverliğiniz? Yazıklar olsun bizi bu hale getirenlere.’ Bunun için sabahleyin beşte, bu hanımı evinden aldılar ve nezarethaneye attılar. Ya polise ve savcıya sitem ediyor. ‘Sen bizim savcımızsın, cumhuriyetin savcısısın. Sen benim polisimsin. Neden bunlar serbest’ diyor. Böyle şey olur mu?
*Yani biz işgal altında bir ülkede mi yaşıyoruz? Rahmetli Alparslan Türkeş’in bir ifadesi var: ‘Milliyetçiliğe düşmanlık ancak işgal altındaki ülkelerde yapılır.’ Bugün Atatürk’e, Türk milliyetçiliğine düşmanlığı yapanlar, sanki Türkiye’yi Suriyeli Afgan işgali altında düşünüyorlar ve yapıyorlar.
*Biz Zafer Partisi olarak bu tür baskıların hiçbirisi karşısında geri adım atmayacağız. Yarın bu konuda kapsamlı bir değerlendirme yapacağım. Attıkları iftiralara, alçakça yalanlara gereken en ağır cevapları vereceğiz, vermeye devam edeceğiz.
Özdağ, Atatürk’e hakaret eden lise öğrencisine avukatlık masraflarını karşılama sözü veren Kuveytli yazara ilişkin ise “O Kuveytlinin Türkiye’ye gelmesini bekliyorum. Bekliyorum. Bir gelsin” dedi.
