Uluslararası bir firmanın ilacı böyle umutlar tüketilerek ifade edilemez, Koronavirüs Bilim Kurulu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede son durumu görüşmek için video konferans yöntemiyle toplandı.
Vaka artışı ve hastaların durumunun ele alındığı toplantıda, tanı ile tedavi konusunda dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmeler değerlendirildi, yeni önlemler ele alındı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, video konferans aracılığıyla katıldığı Bilim Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenliyor.
Koca’nın son dakika açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
FİLYASYON SONRASI YÜZDE 11’DEN 4’İ İNDİ
Tedbirleri daha sıkı tutun, virüsü evinize taşımayın.
Filyasyon çalışmalarını kamuoyuna yeni duyursak da aslında ilk vakadan beri titizlikle yürüttüğümüz bir uygulama bu.
Filyasyon sonrası yoğun bakım ihtiyacı yüzde 11’den 4’e indi.
Diğer ülkelerden edindiğimiz bilgilerin aksine Bilim Kurulumuzun görüşleri doğrultusunda erken tedaviye başlamamız sonucunda hastalarımızın zatürreye dönüşme oranı düşmüştür. Bu doğal olarak yoğun bakıma yansımıştır.
65 YAŞ ÜSTÜNDE VAKA ORANI YÜZDE 18’E DÜŞTÜ
Sokağa çıkma kısıtlaması sonucunda ileri yaşta pozitif vaka sayısında belirgin azalma görüldü. 65 yaş üstü sokağa çıkma kısıtlamasından önce vakaların yüzde 35’i 65 yaş üstüydü, kısıtlamadan sonra bu oran yüzde 18’e düştü.
Bir yandan filyasyonla yaygın tarama programları, diğer yanda artan test sayımız neticesinde vakalarımızda artış devam etmektedir. Ama vaka sayısının artışı azalıyor.
CAN KAYBI 1769’A YÜKSELDİ
Bu saat itibariyle 40 bin 270 test yapıldı, 4 bin 353 yeni vaka tespit edildi, 126 kişi hayatını kaybetti.
23 NİSAN’DA KISITLAMA OLUR MU?
23 Nisan’da sokak kısıtlaması haftaya gündeme gelebilir.
ALGORİTMA SÜREKLİ DEĞİŞİYOR
Biz başından beri süreci Bilim Kurulumuzun öneri ve yaklaşımlarıyla götürmeye çalıştık. Testlerin kimlere yapılması gerektiği, hangi hastanın şüpheli görüleceği, hangi hastanın Kovidli olduğu, hangi hastanın nasıl tedavi edilmesi gerektiğinin; gün be gün bu algoritmanın değiştiğini bilmiş olalım.
ŞÜPHELİ HASTALARA DA TEDAVİ UYGULANIYOR
Biz yeni tedaviye başladığımızda bütün Türkiye’de başlamış oluyor. Şüpheli olan vaka tanımı belli, doğrulanmış olan vakanın tanımı da belli. Biz şüpheli vakaya da Kovid tedavisi uyguluyoruz.
Şu anki tablomuz hasta artış hızımızın düştüğü, ölüm artış hızımızın durağan bir döneme girdiği, yoğun bakım ve entübe doluluk oranımızın stabilleştiği. Bu tablo bizim için sevindirici çünkü burada dünyadan farklı olarak yaptığımız uygulamalar var.
Toplantıda, bu farklılıklarımızı dünyaya yayın yapma için gayret içinde olmamız gerektiğini konuştuk. Bunu da yapacağımıza inanıyorum.
Dünya Sağlık Örgütü’nün bu noktada Türkiye ile ilgili hiçbir sorunu yok. Bizim hem vaka hem ölüm oranlarını ne kadar şeffaf yaptığımızı belirten açıklamaları da oldu.
Dünya Sağlık Örgütü şunu net söylüyor: PSR testinin yapılmadığı ülkeler için olabilecek bir kod, bunun dışında PSR testinin yapıldığı ülkeler için de ikinci bir kod veriyor.
Türkiye için verilmesi gereken kod, doğrulanmış vaka tanımı şeklinde. Bu anlamda hiçbir sorun yok. Dünya Sağlık Örgütü de zaten bu anlamda bizim yaptığımız çalışmaları, bildirimleri takdirle anıyor.
Biz ülkemize güvenelim. Sağlık çalışanlarımıza, hekimlerimize, sağlık ordumuza güvenelim ve gerçekten ölüm sayılarımızdaki düşüş bizim tedavideki farklı yaklaşımı ve yoğun bakımdaki pratik uygulamalarımız ve sağlık çalışanlarımızın farklılığı olduğuna inanalım.
Sözü edilen ilaç uluslararası bir ilaç firmasının patentli ilacı.
Türkiye’de ruhsatlı bir ilaç. Ve akciğerde tıkaç olan hastalara uygulanan ve fayda görülen bir ilaç.
Kovid-19’la ilgili bu ilacın faydalı olduğuna dair laboratuvar ve klinik çalışmalarının başladığını da biliyoruz.
Artı biz Türkiye’de hem aşı hem de tedaviyle ilgili bu anlamda çalışma yapan kurumlara çağrıda bulunduk.
Ve bununla ilgili, ilgili merkeze de 23 Mart’ta aşı ve tedaviyle ilgili herhangi bir çalışmanız varsa bize başvurun dedik. Oradan bize gelmedi.
Biz böyle bir çalışmanız olabilir, bu çalışmanızı bize bildirin dedik. Dünyada araştırmanın nasıl yapılacağı bellidir. Sosyal medya üzerinden insanların umudu ile oynanamaz.
Bu topraklara aidiyet içinde olan, insanlığa faydalı çalışma yapan herkes bizim için kıymetlidir. Yayın, araştırma ve çalışmanın nasıl yapıldığı da çok iyi bilinir.
Klinik araştırma için 23 Mart’ta bizim çağrımıza cevap verilebilirdi. İlaç ve aşı işi hem milli hem stratejik bir iştir. Sosyal medya üzerinden yapılmaz.
Uluslararası bir firmanın ilacı böyle umutlar tüketilerek ifade edilemez.
HAYAT NE ZAMAN NORMALE DÖNECEK?
Önümüzdeki bir hafta 10 gün içinde pik noktasına ulaşabileceğimizi görüyoruz. İki haftalık plato döneminin olacağını, sonrasında düşeceğini görüyoruz. Ama bütün bunlar bizi asla rahatlatmamalı, yeni bir dalgaya asla izin vermemeliyiz. Bu mücadelede çok önemli üç unsur var:
1 – Vakayı tespit edip filyasyon dediğimiz taramayı yapmak,
2 – Tedavide çok güçlü olmak,
3 – Üçüncü bacağı ise izolasyon. Bu sağlanabilirse yeni bir dalganın oluşumu önlenir ve erken dönemde hayat normale döner diye düşünüyoruz.