“Ülkücüler buna kafa yormalı” başlıklı bir zırva cümleler dizisi yazmış… Önce “Cumhuriyet projesi Ümit Kaftancıoğlu’nu kendisine “Türk milliyetçisi” diyenler öldürdü” yaftasını yapıştırıyor… Sonra diyor ki:
“Kendilerini “Türk Milliyetçisi”- “Ülkücü” olarak tanımlayanlar, “düşman” sandıklarının kimlikleri hakkında bilgi sahibi olsun!”
Ülkücülerin Türk milleti için kafa yormaktan hiç rahat yüzü görmediğini bilmez mi dersiniz?
1944’lerde çektikleri ve sonrası, 1980’deki zindan ve yağlı urganlar, ASALA, DHKP-C, PKK, IŞİD, FETÖ alçaklarıyla mücadelede verdiği kayıplar… Rus, İngiliz, Fransız, Alman, Ermeni ve Amerikalının kurduğu tuzakları bozmakla geçen ömürler… İçerideki kahpelerin kumpaslarıyla cebelleşen kadrolar…
Devleti ve milleti için partisi ve kendisini arka plana atan lider… Bütün Türk dünyasının derdiyle hemhâl bir Hareket…
“Millî beka” için “Bin yıllık kardeşlik”ten vazgeçmeyen bir dava için… Müzmin Bahçeli ve MHP düşmanı kalkmış, “Ülkücüler buna kafa yormalı” diyor!
Ülkücüler vatan savunması dışında devletine ve milletine karşı bir “suç” işlemedi; sen de kafanı buna yor!
Hareket’in her zor dönemde “uzlaşmacı ve sorumluluk bilincini” ispatladığını öğren! Ülkücü-Milliyetçi Hareket, senin iddia ettiğin gibi ne “1980 Çorum katliamı”nda… Ne de “1993 Madımak yangını”nda asla yer almadı…
Ülkücülere “yobazlık, bağnazlık, cinayet, gericilik çamuru” atamazsın ağa! Olan biten, “yoldan çıkmış bir güruh” dediğin emperyalist taşeronlarının işi… “Temel hak ve özgürlükleri teminat altına almayı” şiar edinen 9 Işık’ın “Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik” ilkesini de bilmezsin sen…
Maturidi Türk milliyetçiliği “Sünni-Alevi kışkırtması”nın içinde hiç olmadı… “Türk-Kürt ayırımcılığı”nda hiç bulunmadı…
Ülkücüleri nasıl olur da “Oğuz boylarının” ve “Aleviliğin düşmanı” ilan edersin? “Türkmen şirinliği”yapıp utanmadan 51 yıllık Hareket’e, nasıl “Alevi Türkmenleri düşmanlaştırma projesi yürütüyor”iftirasını atabiliyorsun?
Biz, “düşman olduklarımızın kimliklerini” bilmiyoruz, öyle mi? “Seni ve temsil ettiğin zihniyeti”bildiğimiz gibi biliyoruz ağa!
MHP’nin parti programında der ki: “Bir devlet düzeni, din ve vicdan özgürlüğünü de içerdiği ölçüde laik ve demokratiktir. Vatandaşların inançlarını yok saymadan bir arada kardeşçe yaşamasını temin ettiği ölçüde bir değer ve anlam ifade eden lâiklik, çağdaşlaşmayla birlikte millî birlik ve bütünlük ile din ve vicdan özgürlüğünün güvencesidir”
Ve MHP, “Millî güvenliğe, Cumhuriyetin temel niteliklerine, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, kamu düzenine, genel ahlaka, genel sağlığa ve başkalarının temel haklarını kullanmasına tehdit oluşturmamak kaydıyla da bu hakların kullanımına kısıtlama getirilemeyeceğini” savunur!
“İnsanı yüce bir varlık olarak gören MHP; her türlü işkence ve eziyet ile insanlık dışı ve aşağılayıcı davranış ve uygulamalara şiddetle karşı olup, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğuna, her bireyin kişi hürriyeti ve güvenliğinin sağlanması ve hayatının güvence altına alınması gerektiğine” inanmaktadır.
“MHP, Cumhuriyetin temel nitelikleri, Türk millî kimliği, demokratik rejim ve temel insan hakları gibi değerleri vaz geçilmez olarak kabul eder ve bunların uzlaşma arayışı içinde tartışılmasını reddeder.”
Daha sayalım mı Soner Efendi? MHP teşkilatlarındaki Alevi ve Kürt mensuplarımızın adlarını tek tek sıralayalım mı?
Devlet Bey, 25.11.2014’te şunları teklif etmişti:
“1- Aleviliğin nitelikli eğitim ve kadro ihtiyacını karşılayacak, özerk Türkiye Alevilik Araştırmaları Merkezi kurulmalıdır.
2- Din kültürü dersleri müfredatına doğru objektif bilgiler dahil edilmelidir.
3-Alevi İslam inancı önderleri ve ilahiyatçılardan özel ihtisas komisyonu kurulmalıdır.
4- DİB, ortaya çıkacak külliyatın orijinallerine sadık kalarak yayınlanmalıdır.
5- Alevi islam inancını temsil edecek Diyanette radikal düzenlemeye gidilmelidir.
6- Cemevi gerçeği tam olarak kabul edilmeli, Cemevlerine devlet yardım etmelidir.”
Aydınlık beslemesi provokatör, aşağıdaki sözlerinle kimi kime karşı kışkırtıyorsun?
“Kendilerini “Türk Milliyetçisi”- “Ülkücü” olarak tanımlayanlar, “düşman” sandıklarının kimlikleri hakkında bilgi sahibi olur! Yoksa… “Milliyetçi” sandıkları partilerinin 50 yıldır yürüttüğü “Alevi Türkmenleri düşmanlaştırma” projesinin parçası olmayı sürdürürler!”
Densiz! Biz partimizi “milliyetçi sanmıyoruz”, milliyetçiyiz ve yaşıyoruz… Biz, sizin gibi “bir proje parçası” asla olmadık!
Bizi bölücü eşkıyalar Şeyh Sait ve Seyit Rıza’larla sınamaya kalktığın kadar yanılırsın… Attığın bu iftirayı ispatlamazsan namertsin!
Sahte Atatürkçülük maskenizin ardında Sorosların, sermayenin, bölücülerin, Türk milliyetçiliği düşmanlığının, Sünni-Alevi ayırımcılığının, Amerikan mandacılığının, FETÖ kriptolarının sözcülüğünün yattığını bilmeyen mi var?
Bu demokrasi, özgürlük ve laikçi naralarınızın ardında sakladığınız sinsi hesaplarınızı bilmeyen kaldı mı? Daha dur, daha başlamadık; Türkmen Alevilerine attığın çamuru da iade edeceğiz sana…
MUSTAFA ÖNDER
