İsviçre’nin Bürgenstock kasabasında düzenlenen Ukrayna Barış Zirvesi, Bürgenstock Bildirisi ile sona erdi. Zirveye 90’dan fazla ülke ve kuruluş katıldı ve 80 ülke ile 4 kuruluş ortak bildiriyi onayladı.
Nükleer Güvenlik
Zirvede, nükleer enerji ve nükleer tesislerin kullanımının güvenli, emniyetli, korunaklı ve çevreye duyarlı olması gerektiği konusunda anlaşma sağlandı. Zaporijya Nükleer Santrali de dahil olmak üzere Ukrayna’daki nükleer tesislerin Ukrayna’nın egemenlik kontrolü altında, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ilkelerine uygun olarak çalışması vurgulandı.
Gıda Güvenliği
Gıda güvenliğinin kesintisiz üretim ve tedarike bağlı olduğu belirtilerek, Karadeniz ve Azak Denizi’ndeki limanlara erişimin önemi vurgulandı. Limanlara ve güzergahlara yönelik saldırıların kabul edilemez olduğu ve gıda güvenliğinin silah olarak kullanılmaması gerektiği ifade edildi.
İnsani Boyut
Tüm savaş esirlerinin takas yoluyla serbest bırakılması gerektiği ve sınır dışı edilen veya hukuka aykırı olarak yerinden edilen tüm Ukraynalıların Ukrayna’ya iade edilmesi gerektiği vurgulandı.
Diğer Hususlar
Zirvede ayrıca toprak bütünlüğüne saygı, uluslararası hukukun üstünlüğü ve BM Şartı’nın önemi de ele alındı. BM Şartı’nın, Ukrayna’da kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışın sağlanmasında temel oluşturabileceği belirtildi.
İsviçre Konfederasyonu Başkanı Viola Amherd, zirvenin kapanışında yaptığı açıklamada, “Bu zirve, bir umut ışığıdır ve kalıcı barış diyaloglarını teşvik etmek için bir katalizör görevi görüyor” dedi.
Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric ise zirvede, “Rusya ve Ukrayna’nın yakın zamanda Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, uluslararası hukuk ve insan haklarına bağlı kalınması temelinde bir diyalog kurmasını destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Endonezya, Libya, Suudi Arabistan, Tayland, Hindistan, Meksika, Güney Afrika, Brezilya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bulunduğu 16 ülke ve kuruluş Bürgenstock Bildirisi’ne çekimser kaldı.
İsviçre Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, zirvenin “Rusya-Ukrayna Savaşı için kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışa giden sürece ilişkin üst düzey diyaloğu geliştirmek amacıyla” düzenlendiği belirtildi.