Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesinde bugün 254 kişi hayatını kaybetti. Güncel verilere göre, son 24 saatte 195 bin 675 Kovid-19 testi yapıldı, 18 bin 102 kişinin testi pozitif çıktı, hasta sayısı 3 bin 218 oldu, 254 kişi hayatını kaybetti.
Son 24 saatte, 33 bin 985 kişinin Kovid-19 tedavisi/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 1 milyon 935 bin 292’ye yükseldi. Toplam test sayısı 23 milyon 225 bin 837’ye ulaştı, vaka sayısı 2 milyon 100 bin 712, vefat sayısı 19 bin 115, ağır hasta sayısı 4 bin 805 oldu.
Haftalık verilere göre, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 4,1, yatak doluluk oranı yüzde 50,8, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 68,2 ventilatör doluluk oranı yüzde 40, ortalama temaslı tespit süresi 10 saat, filyasyon oranı ise yüzde 99,9 olarak gerçekleşti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından günlük verilere ilişkin yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
“Bugün tespit edilen 3 bin 218 yeni hastamız var. Aktif vaka sayısındaki düşüş devam ediyor. Aşının etkili olacağı müjdesini aldık. Şimdi aşılanıp etkisini görene kadar kendimizi daha iyi koruma zamanı. Güzel günlere tedbirle hazırlanalım.”
Koca, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi’ndeki Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bugüne kadar Almanya’da her 1 milyon nüfus başına 325 kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetti. Sürü bağışıklığını uygulamaya çalışan İsveç’te 789, en çok vaka ve vefat sayılarına ulaşan ABD’de 984, virüste mutasyon görüldüğü iddiasıyla gündeme gelen İngiltere’de 994 kişi öldü. Türkiye’de ise milyon nüfus başına vefat sayımız 216’ya ulaştı.”
Koca, günlük vaka sayılarının dünyada, nisandaki ilk pik döneminde 80 binlerde olduğuna, şu an ise neredeyse 9 kart artışla 700 binlere ulaştığına işaret ederek, “Bununla birlikte nisan ortasındaki ilk pik döneminde 8 bin 500 civarında olan günlük vefat sayılarının şu an yüzde 70 artışla 14 binlere ulaştığını üzüntüyle görüyoruz. Son günlerde İngiltere gibi ülkeler kontrolsüz vaka artışlarını virüsün mutasyonuna bağlayarak açıklamaya çalışmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere’nin mutasyonun virüsün daha hızlı yayılmasına neden olduğunu ilan ettiğini anımsatan Koca, “Bilinmelidir ki bu mutasyon eylül ayından beri mevcut.” dedi.
Mutasyonlar konusunda düzenli incelemelerin hep devam ettiğini belirten Koca,
“Müsterih olunuz, virüs daha hızlı bulaşsa da tedbirler yine en etkili silahımız.” ifadesini kullandı.
DSÖ’nün bu durumun aşı çalışmalarını olumsuz etkilemeyeceğini açıkladığını hatırlatan Koca, her geçen gün aşıyla ilgili yeni ve eksik ya da asılsız haberler yayıldığını belirterek, neden inaktif aşı tercih edildiğini bir kez daha izah etmek istediğini söyledi.
Bilinen en kadim aşı yöntemi olan inaktif aşıda, uygun ortamda çoğaltılan virüsün öldürülerek, tanıması için vücuda enjekte edildiğini anlatan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu daha önce tecrübe ettiğimiz ve faydasından emin olduğumuz bir yöntemdir, temel bir kaidedir. Tecrübe edilmiş olanın tekrar tecrübe edilmesi gerekmez.
Ayrıca ülkemizde devam eden aşı çalışmalarından önde giden üç tanesi inaktif aşılardır. Aşılama programının devamı açısından da bu önemli ve değerlidir.
Bununla birlikte ülkemizde, adenovirüs temelli 2 aşı adayımız insan deneyleri safhasına ulaşmıştır. Benzer şekilde, virüs benzeri parçacık temelli bir aşımız da insan deneyleri safhasındadır.”
Koca, aşının ne zaman Türkiye’ye geleceğinin en çok merak edilen konulardan biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Artık aşının Türk insanında, etkili ve güvenilir olduğundan eminiz. Bu güzel haberi, yeni bir haberle daha süslemek isterim. Çin makamları da Türkiye’ye gönderilecek olan aşı dozları için onay işlemlerini tamamladılar. Üreticinin depolarında hazır olarak bizden gelecek haberleri bekleyen aşılarımız bir aksilik olmazsa pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkıyor.”
Bakan Koca, aşının koruyuculuğunun erken dönemde yüzde 91,25 oranında olduğunu, giderek daha da arttacağını bildirdi.
Aşılamaya sağlık çalışanlarından başlanacağını birinci aşamada 9 milyona yakın kişinin aşılanacağını belirten Koca, “Günde ortalama 1,5 hatta 2 milyona kadar aşı yapma imkanımızın olduğunu söyleyebilirim.” dedi.
Koca, İngiltere, Danimarka ve Güney Afrika için uygulananın dışında şu an yeni bir seyahat kısıtlaması düşünmediklerini bildirdi.
Yerli aşı çalışmalarına ilişkin beş ilave aşıda insan çalışma safhasına gelindiğini, bunlardan üç tanesinin inaktif aşı olduğunu ve adenovirüs çalışmasının da ayrıca söz konusu olduğunu belirten Koca, bunların bir veya iki tanesinin faz çalışmalarına gelecek ay içinde geçilmiş olunacağını belirtti.
Koca, “Bunun dışında inaktif olan, Faz-1 çalışmasını tamamlamış olan aşımızla ilgili Faz-2 de 200 kişiyle yapılmış olacak. Faz-1 biliyorsunuz 44 kişiyle yapıldı, Faz-2 200 kişiyle yapılmış olacak. Bununla ilgili gönüllülerin sağlık taramalarına başlandığını söyleyebilirim.” dedi.
Koca, inaktif aşıyı önemsediklerini ancak;
Pfizer ve BioNTech’in aşısını geliştirenin iki Türk bilim insanı olması nedeniyle bilim insanlarıyla yakın iş birliği içinde bu aşının Türkiye’de uygulanmasını istediklerini vurguladı. Koca, şöyle devam etti:
“Mart ayı sonuna kadar 4,5 milyon ve opsiyonal olarak 30 milyona kadar da ocak ayında, en geç şubat ayında talep olması durumunda bunun söz konusu olabileceğini görüşmüş olacağız.
Dolayısıyla 4,5 milyon mart sonuna kadar, opsiyonel olarak 30 milyona kadar aşının sözleşmesinin detayları netleşmiş oldu.
Bu gece veya yarın en geç imzalanmış olur. Bu aşının da bu süreçte yaygın bir şekilde imkanlar ölçüsünde kullanımını sağlamış olacağız.”
SinoVac aşısının ilk planda 3 milyon doz olarak geleceğini, şubat ayı sonuna kadar toplam 50 milyon dozu içeren bir bir sözleşme yapıldığını belirten Koca, aşı fiyatlarıyla ilgili de
“Biz hem Sinovac hem Pfizer aşısını dünyadan daha ucuza almış olacağız. Bu aşıları alırken de direkt firmaların kendileriyle görüşüyoruz.” bilgisini verdi.
Bilim Kurulu olarak aşının zorunlu yapılmasından yana olmadıklarını vurgulayan Koca, “Biz ikna ederek bu aşının yapılması gerektiğine inanıyoruz. Vatandaşımızı yan etkileri en az olan, güvenilir ve etkinliği fazla olan aşı noktasına ikna edebilirsek ben herkesin bu aşıyı yaptıracağına inanıyorum. Kendim de sağlık çalışanlarıyla birlikte ilk aşıyı olan kişilerden biri olacağım.” dedi.