Dünyanın önde gelen moda ve tekstil fuarları arasında yer alan Premiere Vision İstanbul, 9’uncu kez kapılarını İstanbul Kongre Merkezi’nde açtı. UTİB’in katkılarıyla gerçekleştirilen ve sezonun en yenilikçi ürünlerinin ziyaretçilerle buluştuğu fuara, Türkiye’nin yanı sıra Fransa, Hindistan ve Güney Kore gibi ülkelerden 120 firma katıldı.
UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, bu yılın ilk 9 ayında ihracatlarının yüzde 10 artışla 944 milyon dolara çıktığını, yıl sonunda rakamın 1.3 milyar doları aşacağını belirterek, “2018’de dünya ticaretinde geçmiş dönemlere göre daha çekişmeli ve son derece çalkantılı yeni bir döneme girildi. Buna rağmen ABD, Avrupa, Asya, Afrika ve Rusya’ya ihracatımız artıyor. Önümüzdeki dönemde Türk tekstili için bazı fırsatlar ortaya çıkabilir” dedi.
Dünyanın önde gelen moda ve tekstil fuarları arasında yer alan Premiere Vision İstanbul’un 9’uncusu Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin (UTİB) katkıları ile kapılarını İstanbul Kongre Merkezi’nde açtı. 12 Ekim 2018 tarihine kadar devam edecek fuara iplik, kumaş, denim, aksesuar ve desen alanında faaliyet gösteren 120 şirket katıldı. Sezonun en yenilikçi ve trend ürünlerin sergilendiği fuarda, Fransa, Hindistan Güney Kore gibi ülkelerden önemli firmalar hazır bulundu. İstanbul ve Türkiye’nin tekstil sektörü açısından daha önemli bir hale gelmesi ve İstanbul’un moda pazarının merkezi rolünü üstlenmesini hedefleyen fuara, moda dünyasının önemli merkezlerinden Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Danimarka, İsveç, Portekiz’in olduğu 8 ülkeden seçilmiş alıcılar da katıldı.
2014 yılından beri başarılı çalışmalar yürütüyor
Fuarın açılışında bir konuşma yapan UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, UTİB olarak uzun yıllardan beri Türkiye’nin giyimlik kumaşlar alanında bir fuara sahip olması gerektiğini savunduklarını söyledi. Engin, “2011 yılında bunun ilk adımlarını attık ve bir fuar organizasyonu gerçekleştirdik. Gayet de başarılı oldu ve dünyanın önde gelen fuar şirketlerinin dikkatini çekti. 2014 yılında da bu alanda dünyanın en iyi şirketi olan Premiere Vision devreye girdi. O tarihten buyana fuarın başarı artarak devam ediyor. Biz de fuara destek vermeyi sürdüreceğiz” dedi.
Premiere Vision’un birçok ülkede iş yaptığını, bilgi birikimi ve geniş ağı sahip olduğunu ifade eden Engin, tüm bu artıların Premiere Vision İstanbul fuarını daha da büyüteceğini vurguladı. Engin, “Son dönemde dünya genelinde hızlı moda anlayışına yönelik fuarlar da düzenlenmeye başladı. Bu durum sektörümüz için bir avantaj” diye konuştu.
İhracat birim fiyatı 8.35 dolara çıktı
Açılışta ihracat rakamları ile ilgili bilgi de paylaşan Engin, 2018 yılının 9 ayında UTİB üyesi firmaların geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artış ile 944 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini söyledi. Engin, “Aynı dönemde Türkiye tekstil ihracatı da yüzde 6,6 artış ile 6 milyar 335 milyon dolar oldu. Bu değere ve son aylardaki artış trendine baktığımızda 2018 yılsonunda UTİB olarak yaklaşık 1,3 milyar dolar, ülke olarak da 8,5 milyar dolar civarında bir ihracat değerine ulaşacağız” dedi.
Tekstil sektörünün her geçen gün ihracat kilogram birim fiyatını artırdığına dikkat çeken Engin,
“2018 yılı 9 aylık döneminde Türkiye genel ihracat kilogram birim fiyatı ortalama 1,31 dolar iken, tekstil sektörü ortalaması 4,38 dolar seviyesinde. Aynı dönemde UTİB’in ulaştığı değer ise 8,35 dolar. Kumaşta ise ABD ve Tunus’a kilogramı 12 dolardan, Fas ve Vietnam’a 14 dolardan, Yeni Zelanda’ya 24, Japonya’ya da 25 dolardan mal sattık. Katma değerli üretim ile bu değer düzeyini yakalamış olmaktan çok mutluyuz. Ancak hedefimiz kalitede kesinlikle geri kalmadığımız rakiplerimizin markalaşma ile başardığı daha da yüksek birim fiyatlarına geçmek” şeklinde konuştu.
ABD pazarı 2019 da Türk firmalarına fırsat yaratabilir
2018 yılında dünya ticaretinde geçmiş dönemlere göre daha çekişmeli ve son derece çalkantılı yeni bir dönem yaşandığını aktaran Engin, buna rağmen Türk tekstili için bazı fırsatların ortaya çıkabileceğini bildirdi. Engin şöyle devam etti:
“Yıllık 12 milyar dolar tekstil ithalatı ile dünyanın 3. büyük alıcısı olan ABD, 1 Ocak 2019’dan itibaren Çin’den ithal edilen ürünlerdeki vergi oranını yüzde 10’dan yüzde 25’e çıkarıyor. Bu durum Türk tekstil sektörünün ABD pazarındaki şansını artırabilir. Ayrıca ABD’li hazır giyim şirketlerinin üretim üssü olan başta Çin olmak üzere Bangladeş, Kamboçya, Endonezya, Vietnam ve benzeri birçok bölgeye yaptığımız tekstil ihracatının 5-10 kat artması bunun bir göstergesi. Ciddi bir tekstil üreticisi olmayan Kanada’nın bile yüzde 9 pay aldığı ABD pazarı, tekstil merkezi olan Türkiye için büyük fırsat. Bu durumu çok iyi değerlendirmeliyiz ve bu ülkede yüzde 3 olan pazar payımızı en kısa sürede artırmalıyız.”
Rusya pazarı canlanıyor Afrika kıtası umut veriyor
Türkiye’nin 2013 yılına kadar Rusya’ya 1 milyar doların üzerinde tekstil ihracatı yaptığını, uçak krizinin ardından 2016 yılında rakamın 57 milyon dolara kadar düştüğünü hatırlatan UTİB Başkanı Engin, “İlişkilerin düzelmesiyle bu yılın ilk 9 ayında Rusya’ya toplam tekstil ihracatımız yüzde 189 artış ile 152 milyon dolara kadar yükseldi. Rusya’daki başarılı pozisyonumuzu tekrar kazanma potansiyelimiz çok yüksek. Öte yandan başta Tunus, Fas ve Mısır olmak üzere en çok ihracat yaptığımız ikinci kıta olan Afrika’ya tekstil ihracatımız yüzde 12 artış ile 691 milyon dolar düzeyine yükseldi. UTİB olarak ise bu kıtaya ihracatımız yüzde 26 artışla 120 milyon dolara çıktı. Tüm bu olumlu gelişmelere sevinmekle birlikte, hedeflerimize ulaşabilmek için geniş kapsamlı küresel türbülans döneminde süratli şekilde doğru pozisyonlar almamız da kaçınılmaz” diye konuştu.
