Türk aydınının Cumhuriyet dönemi sosyo-kültürel değişim üzerine etkisi Hasan Ali Yücel Dünya Klasikleri Kütüphanesi’nde düzenlenen ‘Cumhuriyet Dönemi Sosyo-Kültürel Değişim ve Türk Aydınının Etkisi’ konulu söyleşide, Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan, Köy Enstitülerinin kurucularından İsmail Hakkı Tonguç’un örnek yaşamını ve çalışmalarını ele aldı.
İsmail Hakkı Tonguç’un, Cumhuriyet’in modernleşme ve kalkınma hedeflerinde önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan, “Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Türkiye, yalnızca siyasi bağımsızlık kazanmakla kalmadı, aynı zamanda eğitim, kültür ve ekonomi gibi alanlarda kapsamlı bir modernleşme sürecine girdi. Bu dönüşümde eğitimin rolü hayati bir önem taşıyordu. Türk aydınları, halkın bilinçlendirilmesi ve kırsal kalkınmanın sağlanmasında büyük bir sorumluluk üstlendiler. İsmail Hakkı Tonguç, bu süreçte hem düşünceleri hem de hayata geçirdiği uygulamalarla fark yaratan öncü bir isim olmuştur,” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet dönemi aydınlarının sosyo-kültürel değişimdeki etkilerine ışık tutan bu söyleşi, İsmail Hakkı Tonguç’un modernleşme yolundaki rolünü ve Cumhuriyet’in kalkınma hedeflerindeki önemini gözler önüne serdi.
Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan, İsmail Hakkı Tonguç’un liderliğinde hayata geçirilen Köy Enstitüleri’nin Cumhuriyet dönemi eğitim reformlarının en özgün ve etkili projelerinden biri olduğunu vurguladı. Bu enstitülerden mezun olan yaklaşık 8 bin öğretmenin, Türk devrimi ve Cumhuriyet’in inşasında kritik bir rol oynadığını belirten Arslan, Köy Enstitüleri’nin eğitimde sadece bireysel gelişimi değil, aynı zamanda toplumsal kalkınmayı hedefleyen bir model sunduğunu ifade etti.
“Köy Enstitüleri, eğitimi günlük yaşamın bir parçası haline getirerek ‘iş içinde öğrenme’ yaklaşımıyla uygulanabilir ve sürdürülebilir bir sistem ortaya koydu. Bu modelde yetişen öğretmenler, yalnızca bilgi aktaran bireyler değil, aynı zamanda bulundukları köylerde değişimin öncüleri olarak planlandı,” diyen Arslan, bu yaklaşımın Cumhuriyet’in modernleşme vizyonunu somutlaştıran bir uygulama olduğunun altını çizdi.
1950’lerde Köy Enstitüleri’nin kapanmasının, Cumhuriyet’in eğitim ve kalkınma hedefleri açısından büyük bir kayıp olarak değerlendirildiğini ifade eden Arslan, “Ancak Tonguç’un bu alandaki fikirleri ve uygulamaları, Türkiye’nin modernleşme tarihinde silinmez bir iz bırakmıştır. O, halktan kopuk bir aydın modelini reddederek, halkın içinden çıkan ve onların ihtiyaçlarına çözüm üreten bir aydınlanma anlayışını savunmuştur. Tonguç’un bu vizyonu, Cumhuriyet dönemi sosyo-kültürel dönüşümünde Türk aydınlarının rolünü anlamak için eşsiz bir örnek teşkil etmektedir,” ifadelerini kullandı.