GÜNDEM – Sinan Ateş suikastının tetikçisi ifade değiştirdi… Emri veren… Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması Sincan Cezaevi’nde başladı. Duruşmada katılma taleplerinin alınmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi.
İlk olarak tutuklu sanıklardan Sinan Ateş’e yönelik “toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Özel Harekat Polisleri tutuklu sanıklar Murat Can Çolak ve Aşkın Mert Gelenbey eskortluğunda Ankara’ya gelen tetikçi Eray Özyağcı konuştu.
Tetikçi Eray Özyağcı, savcılık ifadesi değiştirdi ve “Doğukan Çep’i korumak için, satmamak için öyle konuştum” dedi. Özyağcı, “Benim Ankara’ya gitmem lazım’ dedim Doğukan Çep’e. Bana araba ayarladı. Doğukan Çep’in azmettirici olduğunu saklamak için başlangıçta farklı ifade verdim sanki ben planlamışım sadece gibi, onu korumak satmamak için” dedi.
Sinan Ateş’e yönelik saldırıyı Doğukan Çep ile birlikte planladıklarını ve Doğukan Çep’in anlaşmazlık nedeniyle kendisini Sinan Ateş’i vurmak için Ankara’ya gönderdiğini açıklayan ve savcılık ifadesini değiştiren Çep şunları kaydetti:
“Aşkın beni aradı ve ‘acilen İstanbul’a gitmem lazım, işim çıktı’ dedi. Ben Suat abiden haber almadım. Doğukan’dan haber aldım bana Sinan Ateş’in yanında iki kişi olduğunu söyledi ve bana ‘Ayaklarından vur sadece Sinan Ateş’i, diğerleriyle uğraşma’ dedi.
Ben sadece ayaklarına ateş ettim. Ben kaçarken Sinan Ateş’in yanındakiler bana ateş etti. Ben de onlara. Ben kaçarken ‘Reisi vurduk, reisi vurduk’ diye sesler geldiğini işittim.
Sonrasında motora bindik ve Gölbaşı’na doğru gittik. Ardından beni Doğukan aradı ve ‘Sinan Ateş ölmüş, ben sana demedim mi ayaklarından vur’ dedi. Ben de ‘Vallahi ben sadece ayaklarına ateş ettim’ dedim.”
Özyağcı, savunmasını devamında şunları söyledi:
“Beni Yunan askerleri yakaladı. Bana ‘Türk müsün diye sordular ve dövdüler sonra attılar. Ardından da Türk askerlerini gördüm kaçmadım.
,Emniyete geldiğim ilk andan itibaren de baskı başladı bana. İşkence yapmadılar ama baskı yaptılar. Savcı Dursun Ali Kaya ‘bu davanın siyasi olduğunu düşünüyoruz. Devlet Bey’den emir aldıysan söyle. Durdu Özer ise ‘MHP’li iki ismi ver yeter. Biz seni koruruz’ dedi.
Ben de ‘Ne yaptığınızı anlamıyorum, buna alet olmam. Ben suç işlemiş bir insan olabilirim ama karaktersiz değilim. Tanımadığım insanlara iftira atmam.
Bana araç fotoğrafları gösterdiler, insan fotoğrafları gösterdiler, Hiçbirini tanımıyordum. Bana ‘ölümden korkmuyor musun? Seçimden sonra her şey değişecek. Sana en yüksek cezayı yazacağım’ dedi. Ben Doğukan Çep’in has kardeşiyim.
Benim abim Doğukan Çep’in Sinan Ateş ile yaşadığı sorunlar nedeniyle ayaklarına sıkmak istedim. O ne dediyse onu yaptım. Tahliye talebim yok.”
“Ben bu davanın baş aktörüyüm, azmettiricisiyim ifade vermek istiyorum” diyerek söz alan Doğukan Çep’e Mahkeme Başkanı, ”Sıran gelince ifade vereceksin” dedi.
Sinan Ateş cinayeti soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Durdu Özer soruşturma aşamasında dosyadan alınmış, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 13/06/2024 Tarihli ve 820 Sayılı Adli Yargı Kararnamesi ile de görev yeri değişmişti.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı’na atanan Özer’in görev yerinin değişmesi ‘tenzil-i rütbe’ olarak değerlendirilmişti.
Dursun Özer’in yanı sıra dosyadan alınan bir diğer savcı da Durmuş Ali Kaya oldu. Kaya aynı kararname ile Ankara’dan Diyarbakır Çınar Savcılığı’na atanmıştı.
Kaynak: Sözcü