Ankara 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına giren bilgilere göre, Prof. Dr. Ömer Akın, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında evinden çıkmak üzereyken ev telefonu çaldı.
Telefondaki kişi, Çankaya Çiğdem Polis Merkezi’nden aradığını söyleyerek, “Yakın zamanda kimlik bilgilerinizle yurtdışından işlem yaptınız mı?” diye sordu, ardından kendisini savcının istediğini söyleyerek başka bir kişiyi telefona verdi. Bu kişi, Prof. Dr. Akın’a, “Siz temiz geçmişe sahip bir kişisiniz; ancak nüfus cüzdanı bilgilerinizle Kuzey Irak, ABD, Suriye’de çeşitli bankalardan işlem yapılmış” dedi.
Akın, karakola geleceğini söylemesi üzerine dolandırıcı, tüm aile bilgilerini söyleyerek, buna gerek olmadığını, YÖK ve çalıştığı üniversitenin de durumdan haberdar olduğunu söyledi. Dolandırıcı, Akın’a, bunun bir ülke meselesi olduğunu, operasyonun deşifre olmaması için söyleyecekleri her şeyi yapmasını ve bunu aile bireylerinden kimseyle paylaşmamasını söyledi.
OTOMOBİLİNİ SATIP, PARAYI DOLANDIRICILARA VERDİ
Akın, telefondaki dolandırıcıların yönlendirmesiyle otomobilini Çubuk’taki otomobil pazarına götürüp sattı ve 99 bin lirayı Pursaklar Saray İmam Hatip Lisesi önünde bir kişiye teslim etti. Akın, yine telefondaki kişilerin yönlendirmesiyle banka şubesinden 20 bin lira çekti. Akın, bu parayı da dolandırıcılara teslim etmek üzereyken, otomobilin satıldığnı öğrenip, durumu fark eden oğlu, babasının bankadan çektiği parayı teslim etmesine engel oldu.
Oğlunun haber vermesi üzerine polis, bölgede güvenlik kamera kayıtlarını inceleyerek 99 bin lirayı Akın’dan teslim alan Suriyeli Ali Hammud El Casım’ı tespit edip, yakaladı. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Casım hakkında, ‘dolandırıcılık’ suçundan dava açıldı. Ankara 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanan sanık, “Adana’dan tanığım Suriyeli bir kişi, beni arayıp verdiği adresten çantayı teslim almamı istedi. Ben de çantayı alıp aynı gün Adana’ya gidip çantayı teslim ettim. Bana bin 100 lira para verdiler. Bunun dışında kimseyi dolandırmadım” dedi.
‘PROFESÖRÜM, KİMSE BENİ DOLANDIRIMAZ DEDİM’
Prof. Dr. Akın ise “Bunun bir ülke meselesi olduğunun ve operasyonun deşifre olmaması gerektiğinin söylenmesi nedeniyle dolandırıcılara inandım. Bana operasyonun deşifre olmamasının çok önemli olduğunu bu nedenle telefonu değiştirmemi söylediler. Bunun üzerine üzerime başka bir telefon aldım. Sonra banka ismi vererek, ‘İstanbul’daki banka merkeziyle görüştük. Seri numarası alınmış para verecekler size. Maksimum düzeyde kredi çekin’ dedi. Bankaya gittim durumu söyleyince banka görevlisi ‘Hocam sizi dolandırıyor olabilirler’ dedi. Ben de Profesör olduğumu ve kimsenin beni dolandırmayacağını söyledim. Bunun üzerine 20 bin lira kredi çektim. Ancak aracın satışıyla ilgili mesaj eşimin telefonuna gitmiş. Eşimin bilgi vermesi üzerine oğlum geldi ve beni durdurdu. Bu şekilde dolandırıldığımı anladım. Şikayetçiyim” dedi.