Polat İnşaat’ın Piyalepaşa Evleri projesi mahalleliyi mağdur etti Piyalepaşa Evleri proje alanında vatandaşın sıkıntısı bitmiyor. Mahkeme tarafından alınan yürütmeyi durdurma kararları da proje için vatandaşın mağdur edilmesinin önüne geçemiyor.
EKONOMİ – Polat İnşaat’ın Piyalepaşa Evleri projesi mahalleliyi mağdur etti Polat İnşaat’ın Piyalepaşa Evleri proje alanında, olası bir yanlışlıkta geri dönülemeyecek mağduriyetler oluşmaması için mahkemelerin verdiği yürütmeyi durdurma kararlarının bir kısmı ne yazık ki apar topar iptal edilerek yıkıma başlanılmak isteniyor.
Projeyi yönetenler; projenin kendi alanıyla ilgili yapılacak çalışmalar için gelen ekipleri de, yürütmeyi durdurma kararı bulunan evlerin arasına sokarak vatandaşa psikolojik şiddet ve hatta tacizde bulunulmaktan da çekinmiyorlar.
Polat İnşaat’ın meşhur Piyalepaşa Evleri proje alanında bulunan bu bölge, sözde yüklenici firma tarafından okul yapılması amacıyla Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağışlandı, ancak mahallelinin açtığı davada mahkeme buraya okul yapılmasında kamu yararı olmadığı yönünde karar verdi. Bunun üzerine hızlandırılan çalışmalarla yeni bir imar planı hazırlanarak bölgede oturan insanlar apar topar alınan kararlarla kapı dışarı edilip evlerinin yıkılmaları için büyük bir çaba başlatıldı.
Bölgede Piyalepaşa Evleri projesine başlanırken basına verilen demeçlerde “Arazi kentsel dönüşüme dahil oldu ancak orada oturan insanların mağdur olmasını istemiyoruz.” diyenlerin sözleri şimdilerde neden unutuldu?
Kentsel dönüşüm projelerinin kamu yararına olduğu söylense de, bu projelerde yapılan hamleler ve atılan adımlar bunun tersini söylüyor. İstiklal Mahallesi bunun en somut örneği olarak karşımıza çıkıyor. Bu proje kamu yararına bir dönüşüm olmaktan çıkarak, bölgede yaşayan insanların mağdur edilmesiyle ardı ardına yükselen zengin devasa yapılar halini almakta.
İstiklal Mahallesi’nde yaşanan bu tacizlerle dolu dönüşüme; siyasilerden bürokratlara, iş dünyasından hükümete kadar herkes sessiz kalıyor. Peki bu insanlar ne yapacak, yıllardır faturasını vergisini ödeyerek oturdukları evlerinden bu şekilde ‘işgalci’ denilerek tahliye edilmeye çalışılmalarına kimse müdahale etmeyecek mi? Tek istedikleri adil ve adaletli bir dönüşüm olan bu insanların sesini kimse duymayacak mı?
Daha önce tahliye kararlarıyla gelinip temel yaşam hakkı olan enerji abonelikleri kesilmesi için vatandaşın 3 katı çevik kuvvet eşliğinde gelinmişti. Üstelik abonelik kesintilerinin yapılacağı vatandaşa tebliğ edilmemiş ve tahliye kararının içeriğinde abonelik kesintisine dair bir karar yer almamışken.
Şimdi de bölgenin her noktasındaki çalışmalara gelen çevik kuvvet ekiplerinin önce İstiklal Mahallesi’nde bulunan ve Yürütmeyi Durdurma Kararı alınan evlerin aralarına gelmeleri, bu insanların uyandıklarında evlerinin önünde sürekli bu manzaralarla karşılaşmaları psikolojik şiddetin ötesinde taciz değil midir?
Kaynak: Süper Kulüp