Keşif: Petra’daki Gizli Mezar
Giriş:
Britanyalı arkeologlar, Ürdün’deki antik Petra şehrinde kayda değer bir keşfe imza attılar. St. Andrews Üniversitesi’nden bir basın açıklamasına göre, şehrin altında gizli bir mezar ortaya çıkarıldı.
Arkeolojik Çalışmalar:
St. Andrews Üniversitesi’nden Profesör Richard Bates ve American Center of Research yöneticisi Pearce Paul Creasman liderliğindeki arkeologlar, Petra’nın sembolü haline gelen Hazine Binası’nda araştırmalar yapıyorlardı. Filmde Kutsal Kase’ye ev sahipliği yapan bu binanın gerçek amacı gizemini koruyordu.
Yerin Altındaki Odalıklar:
Arkeologlar uzun yıllardır bu yapının etrafında mezarların bulunduğunu biliyorlardı, ancak tam olarak inceleyemiyorlardı. Bu yıl Bates, Creasman ve ekibi, Ürdün hükümetinden izin alarak alanda zemin altı radar taraması yaptılar. Tarama, Hazine Binası’nın altında odacıkların olabileceğini gösterdi ve daha sonra kazı izni verildi.
İskeletler ve Mezar Hediyeleri:
Ekip, yaklaşık iki bin yıldır dokunulmamış olduğu düşünülen ve içinde 12 iskelet ile mezar hediyeleri bulunan bir gömü alanı keşfetti. Keşif, Petra’da erken dönem Nebati dönemine ait çok az tam gömünün bulunması nedeniyle uluslararası öneme sahip. Gömüler, mezar hediyeleri ve insan kalıntıları, Nebatilerin kim oldukları ve Petra’nın nasıl ortaya çıktığı hakkında bilgi verecek.
Indiana Jones Referansı:
Keşfedilen iskeletlerden biri, Indiana Jones filmindeki Kutsal Kase’ye benzeyen bir kap tutuyordu. Discovery Channel’ın “Expedition Unknown” programının sunucusu Josh Gates, mezar kazısı ile ilgili yakın zamanda yayınlanacak bir programın basın açıklamasında, “Sanatın hayatı taklit ettiği en önemli andı” dedi.
Testinin Parçası:
Seramik kap detaylı bir analize tabi tutuldu ve kırılmış bir testinin üst kısmı olduğu belirlendi. Bu parçanın M.Ö. 1. yüzyıla ait olduğu düşünülüyor.
Mezarın Amacı:
Bates’e göre mezar, muhtemelen Nebat Krallığı döneminde MS 1. yüzyılın başlarında bir tür anıt mezar ve yer altı mezar odası olarak inşa edilmiş. Ancak vadideki diğer mezarlar gibi, bu mezarın da son iki bin yılda tekrar tekrar kullanılması nedeniyle içinde çok az kalıntı bulunmuş.