Rahatsızlanan Abdullatif Ekinci, tedavi olmak için Özel Bağlar Hastanesi’ne gitti. Burada kendisine yapılan iğnenin sinir damarlarına denk gelmesi üzerine bacağında güçsüzlük oluştu. Ekinci, şikayetlerine rağmen geçici olduğunu söyleyen görevliler tarafından taburcu edildi.
Ancak Ekinci’nin sağ bacağındaki ağrılar şiddetlenerek güç ve fonksiyon kaybına yol açtı. Bunun üzerine sinir damarına denk gelen iğne nedeniyle hastaneyi suçlayarak Başsavcılığa suç duyurusunda bulundu.
Savcılık, olayın taksirle yaralama suçu olduğunu belirterek hastanenin ortaklarından Ebubekir Bal, başhekim ve ilgili personel hakkında takipsizlik kararı verdi. Ekinci’nin ifadesini bile almadan verilen bu kararı Sulh Ceza Hakimliği de onadı.
Ceza soruşturmasından sonuç alamayan Ekinci, Tüketici Mahkemesi’nde hastane yönetimine karşı dava açtı. Özel hastane kalitesine güvenerek gittiğini, yetkililerin bilgisizliği ve ilgisizliği nedeniyle sakat kaldığını iddia etti.
Mahkeme, kusur oranını belirlemek için dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Kurum raporunda, Ekinci’nin şikayetlerinin tedavi sırasında yapılan iğneyle uyumlu olduğu belirtildi.
Ancak Adli Tıp Kurumu, iğnenin doğru teknikle yapılması halinde bile sinir hasarına neden olabileceğini vurguladı. Bu nedenle hastane personeli hakkında hata tespit edilemedi.
Mahkeme de bu rapora dayanarak Ekinci’nin tazminat davasını reddetti. Yaşlı adam bu kararı Bölge İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı.
Hastanenin ortaklarından Ebubekir Bal, daha önce Bağlar Belediyesi’nin imarlı arazilerinin imar durumunu artırması karşılığında rüşvet almakla suçlanmıştı. Bal’ın Diyarbakır’da çok sayıda değerli araziye sahip olduğu da iddialar arasında yer alıyor.