Ordu Valiliği’nden yapılan açıklamada da, olayla ilgili kamera kayıtlarının ellerinde bulunduğu öne sürülerek, ‘hakaret içerikli ifadelerle ilgili yasal işlemlerin valilikçe başlatılacağı’ belirtildi.
Vali Yavuz, Twitter’dan yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “Valiliğimizin, VIP kullanımı ile ilgili hukuka uygun olarak almış olduğu karar, demokratik bir hak olarak eleştirilebilir. Ancak, küfür ve hakaret ederek kişilik haklarına saldırıda bulunulması, asla kabul edilemez ve hukuki sonuçları olan bir davranıştır.”
Valiliğimizin, VIP kullanımı ile ilgili hukuka uygun olarak almış olduğu karar, demokratik bir hak olarak eleştirilebilir. Ancak, küfür ve hakaret ederek kişilik haklarına saldırıda bulunulması, asla kabul edilemez ve hukuki sonuçları olan bir davranıştır.
Ordu Valiliği’nin web sitesinde yayınlanan basın duyurusunda ise ‘Ordu-Giresun Havalimanında yaşanan olayla ilgili gerekli kamera kayıtlarının’ mevcut olduğu kaydedilerek, ‘hakaret içerikli ifadelerle ilgili yasal işlemler Valiliğimizce başlatılacaktır’ denildi. Valilik açıklaması, şöyle:
“05.06.2019 Çarşamba günü saat 20.00 sıralarında CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun özel uçakla Ordu-Giresun Havalimanından İstanbul’a seyahat edeceği bilgisi üzerine güvenlik açısından gerekli tüm tedbirler alınmıştır. Aynı gün saat 22.20 sıralarında konvoy eşliğinde Havalimanının VİP otoparkına giriş yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Ekrem İmamoğlu ve kafiledekiler araçlarından inerek, VİP giriş kapısından terminal binasına giriş yapmak istemişlerdir. Bu teşebbüs üzerine, Havalimanı Mülki İdare Amirliğine bildirilen 14 kişilik Uçak Yolcu Manifestosunda (Ekrem İmamoğlu, Neslihan İmamoğlu, Hasan İmamoğlu, Hava İmamoğlu, Murat Ongun, Fatih Keleş, Veysel Taşdemir, Zilan Karakurt, Onur Günal, Gülşah İnce, Çağlar Güner, İrem Şahin Seles, Sedat Sarp) VIP salonunu kullanma hakkına sahip kişi olmadığı, kendilerine ifade edilmiştir. VIP salonunu kullanma konusunda ısrarcı olan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun’a, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Gencer Bayram tarafından Milli Sivil Havacılık Güvenlik Programında yer alan ‘VIP Salonlarından sadece Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünce bildirilen listede belirtilen makam sahipleri yararlanır’ hükmü hatırlatılarak, kendilerine Ekrem İmamoğlu ve beraberindekilerin Rical Listesinde bulunmadıklarından VIP salonuna alınamayacağı belirtilmiştir. Bu izahat ve ikazlara aldırmayan Ekrem İmamoğlu ve beraberindekiler, VIP salonu kapısında görev alan polis memurlarına mukavemet etmek ve onları itmek suretiyle VIP salonunu işgal etmişlerdir. Bu esnada Aprona çıkış kapısı önünde gerekli önlemler alınmış olup, grubun Aprona çıkmasına izin verilmemiştir. Aprona çıkmasına izin verilmeyen grup, tekrar VIP otoparka yöneldiği esnada, VIP salonu içerisindeyken Ekrem İmamoğlu kendisine refakat eden polislere hitaben ‘Bu Vali tam bir it’ ifadesini kullanmıştır. Grup, daha sonra iç hatlar gidiş terminaline yönelmiş ve bu noktaya geldiklerinde, gruba sivil havacılık prosedürü gereği dokunulmazlığı bulunan Milletvekili hariç diğer şahısların kapı dedektörlerinden aranmak suretiyle geçmeleri gerektiği hatırlatıldığında, şahıslar bu ikazlara da aldırmayarak, hepsi birden aranmadan geçmek istemişlerdir. Bu esnada CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, polis memurlarına hitaben ‘Tayyip’in uşakları bunlar. Haysiyetsizler, şerefsizler’ diyerek, hakarette bulunmuştur. Ordu-Giresun Havalimanında yaşanan olayla ilgili gerekli kamera kayıtları mevcut olup, hakaret içerikli ifadelerle ilgili yasal işlemler Valiliğimizce başlatılacaktır.”
Kurtulmuş: Valinin hukuki mücadelesinin takipçisiyiz
AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş da Vali Yavuz’u makamında ziyaret ederek olayla ilgili kendisine destek verdi. Kurtulmuş, Vali Yavuz’un ‘hukuki mücadelesinin kendilerinin de takipçisi olacağını’ ifade etti. Kurtulmuş’un, Ordu valiliğinin web sitesinde yayınlanan açıklaması şöyle:
“Önceki gün burada yaşanan bir olumsuzluk dolayısıyla Ordu İlimiz ve Vali Bey, Türkiye kamuoyuna bir şekilde girmiş oldu. CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı ve beraberindeki CHP üst düzey yöneticilerinin de olduğu heyetin, Ordu-Giresun Havalimanında karşılaştığı durum maalesef bir VIP krizi şeklinde tanımlanamaz. Ortadaki mesele VIP krizi falan değildir. Açıkça, düpedüz kim olursa olsun bazı siyasetçilerin devletin valisine, devletin valisinin şahsında Türkiye Cumhuriyeti Devletine, buradaki kamu görevlilerine yapılan açık bir haksızlık, açık bir saldırı, açık bir hakaret ve hatta açık bazı tehditler söz konusudur. Bunu bir VIP krizi olarak değil, devletin valisine karşı yapılmış bir hakaret olarak tanımlamak, böyle görmek durumundayız. Kabul edilebilir bir durum değildir. Siyasetçiler zaman zaman kendi arzu etmedikleri durumla karşılaşabilirler, farklı kanaatleri olabilir, herhangi bir olay karşısında farklı yaklaşımları olabilir. Ama, herkesin ister iktidar mensubu, ister muhalefet partilerin mensubu olsun, herkesin asgariden göstermesi gereken temel tavır devletin bütün kurum ve kuruluşlarına ve onların temsilcisi olduğu şahıslara karşı ölçülü davranmak mecburiyetindedir. Siyasetçi ağzından çıkan lafı, yaptığı işi, o anki o hava içerisinde kendisince haklı görebilir ama Türkiye kamuoyunu yaralamıştır. Türkiye’de vicdan sahibi büyük çoğunluğu rahatsız etmiştir. Meselenin böyle bir VIP krizi şeklinde lanse edilmesini de doğru bulmuyoruz. Bu sözlü saldırılar, hakaretler dolayısıyla karşılaştığı bu muameleden dolayı Sayın Valimize tabiri caizse geçmiş olsun ziyaretinde de bulunuyorum. Bu yanlışın hep beraber karşısında olmamız lazım. Bu yanlışın içinde ismi geçen CHP’nin üst düzey yöneticilerinin de bir şekilde kendilerini halkın gözünde ibra edecek tavır ve davranışlar içinde olması lazım. Karşılaşılan bu durumla ilgili vali bey gerekli hukuki mücadeleyi de başlattığını kamuoyu ile de paylaştı. Sürecin bizde takipçisi olacağız. Vahim bir yanlıştır, çok büyük hatadır, çok büyük terbiyesizliktir, çok büyük skandaldır. Bunların bir karşılığı olması gerekir diye düşünüyorum. Bir kez daha en üst perdeden sayın Ekrem İmamoğlu ve üst düzey CHP yöneticilerinin de için de bulunduğu bu skandalın ortaya çıkmasında payı olan herkesi kınıyorum. Bu ayıptır, siyaseten yakışıksızdır. Böyle bir tavrın olması, günümüz Türkiye’sinin kaldıramayacağı bir durumdur. İnşallah bu durumu tashih ederler ve kamuoyu önünde de davranışlarından dolayı özür dilerler.”