İşte o analiz;
Murat Doruk
İSTANBUL
Evvelki gece ekranlara telefonla bağlandı.
Kendini aklamaya çalıştı.
“İstanbul’u istemem” dedi.
Ahali pek bi şaşırdı.
“İlle de Kılıçdaroğlu’nun koltuğuna oturmak istiyorum” diyor.
“Kardeşim neden mızıkçılık yapıyorsun?” diyorlar.
“Al sana kapı gibi İstanbul… Neyine yetmiyor?” diyorlar.
Olmaz diyor…
“En büyüğüne oturmak istiyorum, genel başkanınkine oturucam” diyor.
Zevk meselesi tabi birader.
Kimin nereye oturacağına kimse karışmaz.
Kılıçdaroğlu da ‘vermem’ diyor.
‘Eriyip gitse de oylar, vermem’ diyor.
‘Vermiycem vermiycem, benim değil mi vermiycem’ diyor.
Olan, bi cacıktan haberi olmayan CHP seçmenine oluyor.
Kendisinin bile beklemediği 30’u alınca İnce anında değişiverdi.
Haklı mı değil mi; ona CHP seçmeni karar verecek.
İkisi de asıl gerçeği halka ve seçmenine açıklamaktan kaçıyor.
Yola çıkarken, Cumhurbaşkanlığı adaylığı işine girerken yaptıkları planı kimseye diyemiyorlar.
O vakit iş başa düştü.
Sevgili kardeşlerim…
Bu demokrasi nutukları atıp, ‘adalet adalet’ diye yaygara koparanlar, dürüstlük abidesi geçinenler, kendi aralarında yaptıkları planları kendi delege ve seçmenine bile açıklayamıyorlar.
Sorsan kraldan çok kralcılar.
İşin aslı şu dur; bundan altı ay önce yazdım…
Kılıçdaroğlu elinde adam kalmayınca, kendisinin bile yemediği Cumhurbaşkanlığı adaylığını seve seve İnce’ye teklif etmek zorunda kaldı.
İnce, inceden plan yapıp ‘Fırsat bu fırsat, yakalamışım cillop gibi Kılıçdaroğlu’nu dımdızlak, bırakır mıyım’ diye düşündü.
‘Düz topçu vekillikte bir yere kadar, saldır İnce’ diye aklından geçirdi.
Çünkü hem İnce, hem de Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilemeyeceklerini çok iyi biliyorlardı.
İnce’nin kaybedeceği bir şey yoktu ama Kılıçdaroğlu koltuğu kaybedecek gibi duruyordu.
O vakit İnce; ‘Tamam olur, Cumhurbaşkanı Adayı olurum ama sen de bana İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığını vereceksin’ dedi.
Kılıçdaroğlu seve seve mi, yoksa zorla mı kabul etti orası bilinmez ama sonuçta İnce Cumhurbaşkanı Adayı olarak sahnelere indi.
Kılıçdaroğlu paçayı, İnce de İzmir’i kopardı.
Seçim oldu; CHP %22, İnce de %30 oy aldı iyi mi?
İnce bile şaşırdı.
Ama ortada bir İzmir planı vardı.
Ondandır İnce, Kılıçdaroğlu’na inceden inceden ‘çekil’ diyor.
Zavallı Cehapeli kardeşlerim mevzuyu ve planı bilmedikleri için İnce’ye ‘Aman yarabbi ne demokrat ne İnce adam’ deyip duruveriyorlar.
İkisi de aralarında planı anlatmaktan çekiniyorlar.
30 alınca İnce anında, ‘Daha da Genel Başkanlığa bu kadar yaklaşmışım; bırakmam’ deyiverdi.
İnce İstanbul’u alamayacağını çok iyi biliyor.
Zaten gözü Genel Başkanlığa dikmiş durumda.
İzmir çantada keklik ama Genel Başkanlık daha tatlı.
Şimdi anladınız mı İnce’nin neden İstanbul’u istemediğini?
Akabinde ve detayında sevgili kardeşlerim…
Satanın bol olduğu şu siyaset aleminde İnce Kılçdaroğlu’nu satmış, Kılıçdaroğlu da İnce’yi satmış çok mu?
NOKTA