Mhp’li Vahapoğlu’ndan dikkat çeken Mit ve Mgk değerlendirmesi. Milliyetçi Hareket Partisi Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu: ”2019 Yılı Kesin Hesap ve 2021 yılı Bütçe Kanununun Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Bütçeleri hakkında Milliyetçi Hareket Partisi adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.” diyerek söz aldı.
Devletimizin üç önemli kilit kurumunun çalışmaları fedakârlık, cesaret ve feragat örnekleri ile doludur. Bu üç kurum hakkındaki konuşmama bu kurumların görev alanlarını ilgilendiren ortak birkaç hususa değinerek başlamak istiyorum.
1nci, 2nci dünya savaşlarından hatta post modern 3ncü dünya savaşından bahsediliyor. İnsanlar sokaklarda rahatça gezdiği, sosyal, ekonomik, kültürel vb. Yaşantılarını arzuladığı şekilde gerçekleştirebildiği sürece hakimiyet savaşlarının bittiğini, hayatın normalleştiğini sanıyor. Hâlbuki savaşlar ekonomik, kültürel, diplomatik ya da terör yolu ile açık veya vesayet ve hibrit biçiminde devam ediyor.
Genellikle savaş denildiğinde askerin karşı karşıya geldiği, çoğunluğu Hollywood yapımı filmlerde anlatılan klasik askeri savaşları hatırlıyoruz. Savaşın, çatışmanın dehşetini yaşamadığımız için ne olduğunu bilmiyoruz. Üzerimize çöken rehavet bizim gözümüzü kör ediyor, beynimizi dumura uğratıyor. Asıl savaşı fark bile edemiyoruz. Hâlbuki savaşlar bitmiyor. Hep devam ediyor. Dost dediğimiz çoğu ülkenin el altından bizim düşmanlarımızı destekleyip onlara vekalet savaşı yaptırdıkları gibi.
Mesela Almanya söz gelimii ele alalım. Alman İmparatorluğunun Birinci ve ikinci dünya savaşında kaybettiği topraklarını ve nüfuz alanını bugün sahibi olduğu ekonomik, kültürel ve politik gücü ile geri almakla kalmamış; Alman imparatorluğunun ve Hitler Almanya’sının kılıç, tank, top ile egemenlik kurmaya çalışmakta olduğu Polonya, Çekya, Avusturya, Slovakya, Macaristan, Karadağ gibi ülkelerin nerdeyse tüm irili ufaklı sanayi tesislerini, ARGE firmalarını, bankalarını, sigorta firmalarını, marketlerini, lojistik şirketlerini hatta pastanelerini, ekmek fırınlarını, kırtasiye dükkanlarını bile satın almıştır. Bu çöreklenmeyi kuvvetli ekonomisi, sermayesi, bilim ve teknolojideki birikimi, ticarette kural belirleyen psikolojik ağırlığı ile zorlanmadan hissettirmeden gerçekleştirmiştir.
Bir başka alan ise insanların, insan beyninin ve algısının kontrolüdür. Burada da silah ve mühimmat yoktur. Medya, eğitim kurumları ve etki ajanları vasıtası ile yapılmaktadır. Fransa, İngiltere, Amerika hatta İtalya; Ön Asya’daki, Afrika’daki, uzak Asya’daki ülke yöneticilerinin hemen tamamının çocuklarını nerdeyse rehin almıştır. Ülkelerin mevcut yöneticileri, gelecekteki olası yönetici olacak çocuklarını kendi ülkelerinde değil bahse konu ülkelerin eğitim sistemlerine emanet etmişler, onların inisiyatifindeki şekillendirmeye rıza göstermişlerdir.
Bu ülkelerde; yönetici sınıfı da bürokrat sınıfı da teknokrat kesimi de yetiştirmektedirler. Eleman yetiştirdikleri alanlar kamu ve ekonomi yönetimi mühendislik ve tıp vb alanlar ile da sınırlı kalmamaktadır. Örneğin bir Hristiyan ülkesi olan İngiltere teoloji alanındaki lisans ve yüksek lisans düzeyinde vermiş olduğu eğitimle İslam dünyasında isim yapmış din adamlarını, cemaat liderlerinin ve kendisini dindar olarak tanıtan kişilerin çocuklarını yetiştirebilmektedir. Hedef ülkeler yetiştirilen bu zihinleri işgal edilmiş nesiller sayesinde manipülasyonlara ve dış müdahalelere açık hale getirilmekte ve en kolay, en zahmetsiz şekilde gasp edilmelerinin yolu açılmaktadır.
Post modern gaspta silah yoktur, asker yoktur; askeri personelin araç ve gerecin kaybı söz konusu değildir, ülkenize gönderilen bayrağa sarılı tabutla gelen asker cenazeleri olmadığı için toplumunuzdan gelecek tepki de yoktur. Kimi zaman yönetici, bazen kamuoyu oluşturucu, bazen akademisyen, bazen asker, bazen medya mensubu, hatta siyasi kılıklı işbirlikçiler sahaya sürülen besleme elemanlardır.
Günümüz savaşlarında sivil uzmanların geliştirmiş olduğu teknolojiler askeri stratejilere hizmet edecek şekilde kullanılıyor. Bu sebeple cepheye sürülecek kalabalık insan gücüne fazla ihtiyaç kalmamaya başlamıştır. Özellikle insansız kara, hava ve deniz harp araç ve gereçleri alanındaki gelişmeler izlenmesi zor bir nitelik kazanmaya başlamıştır. Köhneleşmiş demir yığınları yerine mekanik ile elektroniğin ortak mucizeleri insanlığı ürkütecek hatta korkutacak mahiyet kazanmaya başlamıştır.
Bilim ve teknolojideki gelişmelerin sonucu günümüz savunma sanayiinin ulaştığı düzey ve istihbarat kuruluşlarının sahip oldukları yetenekler hiç savaşmadan stratejik sonuçlara ulaşılabilmeyi mümkün kılacak hale gelmiştir.
Mermi atmadan ülkeler üstünde hakimiyet kuranların korkulu rüyası; bir iki mikrobiyoloğun, kimyagerin, bilgisayar hackerinin sebep olabileceği yıkımlar ile toplu ölümlere sebebiyet verecek kirlenmeler, hastalıklar ve doğal afetlerdir. Bir yazılım yâda bir virüs ile düşman ilan edilen ülkenin savunma, sağlık, bankacılık, ulaşım, enerji üretim ve dağıtımı, lojistik vb. Sistemleri felç edilebilmekte, insanlar evlerine hapsedilebilmektedir.
Bazı ülkelerin olası ihtimalleri hesaplayarak söz gelimi Amerika’nin North Carolina’daki Silahlı Kuvvetlere bağlı Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Laboratuvarı ve Maryland eyaletindeki biyolojik silah merkezleri gibi özel konularda çalışma yapacak merkezleri kurdukları, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa hatta Almanya’nın dahi bu tür konularda savunma sanayi olduğunu gizleyerek daha masum görüntülerle özel çalışmalar yaptıklarını biliyoruz.
Fransa Silahlı Kuvvetleri Etik Kurulu, askerin acı duyma hissini köreltecek, strese dayanıklı hale getirecek, uzun süre uyanık kalmasını sağlayacak fiziksel ve psikolojik kapasitesini artıracak ilaç ve ameliyatlar geliştirilmesine ve askere çip takılmasına izin veren kararı onaylamıştır.
Çin biyonik asker testlerine başlamıştır. Bunların yanında sanayileşmiş ülkelerin tamamı robot asker çalışması yapmaktadır.
Amerika ve bazı AB ülkeleri telekomünikasyon ve mobil telefon üreticisi Çin şirketlerini olası bilgi çalma imkânlarını engellemek maksadıyla ülkelerinden çıkardıkları görülmektedir.
Amerika, İngiltere, Rusya, Singapur, Çin Halk Cumhuriyeti ve Polonya gibi ülkeler içinde uzayında bulunduğu bir siber savunma gücü oluşturmaktadır.
Bilgi ve belge güvenliğinin sağlanmasında yaşanan kuvvetlikler ile stratejik hedeflere olası sızmaların önüne geçebilmek için Rusya Federasyonu tüm altyapısı Rusya’da olan bir internet ağı oluşturma çabasındadır.
Çin Halk Cumhuriyeti; bilgisayar ekipman ve yazılımlardan faydalanarak mahrem bilgilere nüfuz edilmesinin önüne geçebilmek için tüm yabancı bilgisayar ekipmanlarının ve yazılımlarının bir an evvel kaldırılması için üç senelik bir hedef koymuştur.
Rusya Federasyonu, Rus menşeili yazılıma sahip olmayan akıllı telefon ve bilgisayar satışını engelleyecek yasa çıkarmış bulunur.
Almanya gibi önemli bazı Avrupa ülkelerinde Rus menşeili harita, navigasyon ve bazı arama motorlarının çalışması engellenmektedir. Bu hassasiyetlerin ülkemizce de duyulması ve bu çalışmaların başlatılması faydalı olacaktır.
İkinci dünya savaşında Polonyalılar süvarileriyle Alman ordusunun tanklarını durdurabileceklerini sandılar ve ülkelerini atlı süvarilerle muhafaza etmeye çalıştılar. Ancak 13 gün dayanabildiler.
Japonlar harakiri yapan gözü pek kahraman pilotları ile Amerikan donanmasını durdurmaya çalıştı. Hiroşima ve Nagazaki katliamı üzerine teslim olmak mecburiyetinde kaldılar.
Uçaklar askeri maksatlı olarak ilk kez Birinci Dünya Savaşında Anadolu’da İtalyan’lar tarafından bizlere karşı kullanıldı. Diğer iki örnektekiler kaybetti ama biz galip geldik. Bizi galip kılan kararlılığımız, azmimiz ve birlik beraberliğimiz idi. O günkü başarı azim ve kararlılığımızı bugünde sürdürmek mecburiyetindeyız.
Geçmişte yaptıklarımızı görmezden gelir ve bugün yapabildiklerimizi abartır, yeterli ve kusursuz görürsek hatta kutsarsak; daha ileriye, mükemmele gidemeyiz.
Yaptıklarımız bizlere moral versin ancak elin oğlunun kat ettiği mesafeyi de görmezden gelmeyelim.
Kurumlarımıza yapacakları çalışmalarda başarı dileklerimizi iletiyor, yeni bütçelerinin üç kurumumuza da hayırlı olmasını temenni ediyorum. Gazi meclisimizi saygı ile selamlıyorum.