REFİK ÖZEN’E SORDUM
Evvelsi gün meclis çok renkliydi. Emeklilikte Yaşa Takılanlar için meclis araştırma komisyonu kurulması için önerge oylaması muamması vardı.
İlk turda önerge onaylandı ama ikinci turda MHP meseleye uyanıp geri vites yapmasıyla önerge çekildi.
Meclise kanun tasarısı olarak gelecek.
Önerge geri çekilince sanki Ak Partinin Bursa vekilleri çok sevinmiş, naralar atmış gibi CHP İnegöl, algı ve karalama propagandasına geçmiş.
CHP İnegöl sayfasının fotoğrafını görünce ”yok artık” dedim.
Bu kadar da olamaz…
Hakikaten de o kadar değilmiş.
Yahu adamları tanımasam, az-çok karakterini bilmesem yalan propagandasına kurban gideceğiz birader.
Yalan ve üfürmek olur da bu kadar olmaz.
Saate bakmadan açtım telefonu Ak Parti Bursa Milletvekili Refik Özen’e…
Dedim ”Sayın vekil, bu doğru mu?”
Bir EYT ve düz topçu vatandaş olarak beklediğim cevabı aldım.
”Tabii ki doğru değil”
Hemen ardından Refik Özen duyarlı davranıp şu açıklamayı yaptı;
”Bugün sosyal medyada mecliste çekilen fotoğraf üzerinden yeni bir algı oluşturmaya çalışanlara sadece şunu diyebilirim ;
Ankara’da günümüzün yaklaşık 10 saatini mecliste geçiren insanlarız… Bu süreç içerisinde elbette güldüğümüz , üzüldüğümüz, durağan olduğumuz anlarımız da oluyor…
Ve mecliste oturduğumuz sıramız da CHP milletvekili arkadaşlarımızın hemen yanı….
O esnada yandaki milletvekili arkadaşlar ile yaşanan bir diyalogdan kaynaklı bir tebessümü ;
Farklı yansıtmak isteyenleri en basitinden art niyetli olarak değerlendirebilirim …
Onun dışında dün mecliste alınan karar ne bir Zafer ne de bir mağlubiyettir….
Sadece ülkenin içinde bulunduğu ekonomik konjektürle alakalı alınan bir karardır….
Kamuoyuna saygıyla duyurulur”
Şimdi birader…
Daha ”Cehapeliler” makalesini yazalı bir hafta olmadı.
Yalan ve iftira uydurmakta üzerilerine yok derken boşuna dememişim.
Benim takıldığım nokta yalan ve iftira atmaları değil, bu uydurdukları yalanlara ve iftiralar ciddi ciddi kendilerinin de inanmaları.
Ve araştırmadan anlamadan bunlara inanan saf bir kitle olması.
***
DHA’NIN BURSA’YA İHANETİ
Doğan Haber Ajansının Bursa amprekukileri ”Bursa’da, 1905 yılında ‘kesme taş’tan inşa edilen 33 metre yüksekliğinde, 6 katlı tarihi Tophane Saat Kulesi’nde, son yapılan restorasyonda PVC kaplama kullanılması tepki çekti” diye tüm memlekete haber geçtiler.
Bilmeyen ahali köpürdü.
Zira son günlerde Bursa’yı kötü göstermek için ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar.
Oysa bu PVC kaplamanın 1990 yılından beri saat kulesi esnafı tarafından, ziyaretçiler zedelemesin diye yapıldığını yazmayı unutmuşlar?
Yani illa Bursa’ya ihanet edecekler ya, 18 yıldır orada PVC olduğunu unutuvermişler.
Ben hayatımda bu kadar Bursa ekmeği yiyip Bursa’ya bu kadar ihanet edip kötü gösterecek kadar zavallı tipolojiler görmedim.
Tabii bu saksılar, saat kulesinin 2019 Bursa Büyükşehir Bütçesine Başkan Alinur Aktaş tarafından restorasyon için eklendiğini de yazamazlar.
Çünkü Bursa düşmanlığı içlerine işlemiş.
***
MESELEM
”Bu benim meselem derin mesele, ezelden ebede giden meselem.
Hatırım çiğnendi, kalbim kırıldı, ömrümün derdidir benim meselem.
Meselem alın yazım gibi meselem. Kırık sazım gibi meselem. İki gözüm gibi meselem.
Meselem bir sevda türküsüdür meselem, aşkımın öyküsüdür meselem.
Yeryüzü gökyüzüdür meselem”
Hafta sonu Müslüm Baba filmi geldi.
Boş oturmayın filme gidin.
Müslüm Baba’ya yanlış olmasın.