Sabah Gazetesi’nden Tuba Kalçık’a konuşan Mehmet Ali Erbil, yaşadıklarını anlattı. Uyandığında dili dışında hiçbir yerini kıpırdatamadığını söyleyen Erbil, “O günlerde Allah’a ‘Bir tek bana sol elimi bahşet, hiç olmazsa hayatım biraz kolaylaşsın’ diye dua ettim ve gerçekten de sol elimi oynatmaya başladım sonrasında” diye konuştu. Duanın gücüne çok inandığını söyleyen Erbil, “Beni, sevenlerimin duaları ayağa kaldırdı” dedi. Kendisini hayata izleyicilerinin ‘Mehmet Ali Bey’ seslerinin döndürdüğünü söyleyen ünlü şovmen, başlarda hiç iyileşemeyeceğini düşündüğünü, doktor kardeşi Yeşim Erbil’e ‘Eğer böyle yaşayacaksam benim fişimi çek’ dediğini sözlerine ekledi.
Mehmet Ali Erbil’in sözleri özetle şöyle:
-Dört ay kendimde değildim, uyuttular beni. Dört ayın sonunda uyandığımda kendimi Türk filminin içinde gibi hissettim. Hiçbir yerimi oynatamıyordum. Bir tek dilimi hareket ettirebiliyordum. Konuşamıyordum. Alfabeyle konuşmaya çalışıyordum. Bir kelimeyi 15 dakikada söylüyordum.
-İbrahim Tatlıses’e üzülürdüm, ‘Sesiyle para kazanıyordu, şimdi şarkı söyleyemiyor’ diye. Aynı şeyi ben de yaşadım. Kader birliği yaptık İbrahim’le. O zor günlerde hep sabır gösterdim. Oynamıyordu hiçbir yerim ama yine de tevekkül ettim. Şimdi Allah’a şükürler olsun ayağa kalkmaya başladım
-Bana hep izleyicilerim ‘Mehmet Ali Bey’ diye bağırıyordu ya programlarımda; o ses kurtardı biliyor musunuz hayatımı. Doktor da başımda ‘Mehmet Ali Bey, Mehmet Ali Bey sakın ha kapatma gözlerini’ diye bağırıyordu. ‘Mehmet Ali Bey’ diye bağıran o ses beni hayata döndürdü.
-‘Hep böyle mi kalacağım?’ diye düşündüğüm dönemde kız kardeşime ‘Eğer böyle yaşayacaksam benim fişimi çek’ dedim.
-Yok sigortam. Tüm masraflarımı kendim karşılıyorum. İyi ki kazandığım paraları yememişim, birikim yapmışım. Sigorta olarak emekli sandığım var ama o da ayda bir ‘kaçış sendromu’ hastalığım için aldığım ilacı karşılıyor. Allah razı olsun.
İLK EŞİNİN ADINI SÖYLEMİŞ
(Dört ay uyutulduktan sonra uyandığınızda ilk ne söylediniz?) sorusu üzerine “İlk eşimin ismini söylemişim. ‘Muhsine’ demişim.”
SECEREM ÇIKARTILDI, AİLEM PEYGAMBER SOYUNDAN GELİYOR
Benim için aile hep önemliydi zaten. Kızlarım, eski eşlerim hep yanımda oldular. Damadım her gün başımda dua etti. Bilmediğim duaları bile onun sayesinde öğrendim. Bir kere söylüyordu bana duayı, hemen tekrarlıyordum. Seceremiz çıkarıldı, benim ailem Peygamber soyundan geliyor. Hatta ben uyutulurken, filmlerdeki gibi beyaz saçlı, sakallı biri gelmiş Sezin’in yanına. “Benim babanın kulağına bir şey söylemem gerekiyor” demiş. Sezin de “Bana söyleyin, ben onun kulağına söylerim” demiş. O da “Babanın kulağına söyle, onun bu dünyada daha işi bitmedi” demiş. Sezin bunu bana anlattığında çok etkilendim. Çok değerli şeyler bunlar. Yıllarca insanları güldürdüm, eğlendirdim. İnsanlar da benim bu dönemimde çok dua etti. O kadar çok dua aldım ki… Bu çok özel bir şey. Herkese nasip olmaz. Bu üçüncü kez oluyor. İlk hastaneye kaçış sendromu hastalığım yüzünden 2001’de yatmıştım. O zaman da yalnız bırakmadılar beni. Ama bu kez çok zor bir süreçti. Kaburgalarımın kırılmasıyla birlikte yaşadıklarım kendi hastalığımı da tetikledi. Bir kaburga nelere mal oldu…