“Mehmet Akif hakkın sesi olmaya çalıştı” Etkinlik kapsamında Gemlik Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Bursa Merkez Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde düzenlenen ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği iki ayrı söyleşiye katılan Yazar Yusuf Turan Günaydın, İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un hayatını, eserlerini ve eserlerini yazma yolculuğunu anlattı. Akif’in safahatta, şiir dili ile hayatın çeşitli safhalarını anlatmak istediğini dile getiren Günaydın, “Safahatı ve Akif’i iyi anlayabilmek için o dönemi iyi okumamız, tarihi iyi anlamamız lazım.
Akif, bu şiirleri yazarken o dönemde ülkede neler yaşanıyordu iyi bilmek lazım. O dönem ülkede ümitsizlik yaygınlaşmış durumda. Bu şiirlerde en çok vurgulanan ümitsizliğin İslamiyet’te olmadığı ve çalışmanın önemidir. Akif’i yaşadığı dönem ile değerlendirmemiz gerekir. 1910’lu yılların tarihi olaylarına bakarsak, ülke tamamen işgal altında, Çanakkale’de direniyoruz. İstanbul işgal edildikten sonra insanlarda müthiş bir ümitsizlik dalgası yayılıyor. Akif, sanat için sanat yapan bir şair değil, tamamen yaşadıklarını yazıyor. Hayatın içinde gerçekleşen şeyleri yansıtıyor. Akif’in yazdıklarının hayatta nesnel bir karşılığı vardır” dedi.
Kurtuluş Savaşı’na destek
Mehmet Akif Ersoy’un Anadolu’ya geçme sebebinin Kurtuluş Savaşı’na destek vermek olduğunu diye getiren Günaydın, “Mehmet Akif, halkın Kuvayi Milliye’ye inanmasını sağlamak amacıyla en son Ankara’ya geçer. Anadolu’nun savaş yıllarında yaşanan safhaları Akif’in şiirlerine yansıyor. İstiklal Marşı’nın arkasında da o manzaralar vardır. Daha sonra Mısır’a kendisine verilen kuran meali işi için gidiyor. Titizliğinden dolayı bu mealin Kur’an-ı tam yansıtmadığını düşündüğü için meali bir türlü teslim etmiyor” diye konuştu.
Safahat dışında ‘Akif’ten bize kalan neler var’ diye araştırırken, Akif’in mektuplarını bulduğunu kaydeden Günaydın, “Ailesine ve arkadaşlarına yazdığı mektuplar. Mehmet Akif’in mektuplarını kitaplaştırdım. Başka neler var diye araştırırken, oğlu Emin’in hatıraları çıktı karşıma. Bunların yanı sıra Akif, Halkalı Ziraat Mektebi’nde hoca iken zeytin ağacı adı altında Fransızcadan tercüme yaparak bir ders kitabı yazıyor. Bursa’nın işgalini öğrenmesinden sonraya denk gelen Bülbül şiirinin yazılma sebebi bir Yunan askerinin Osman Gazi’nin sandukasını tekmelemesidir. Bunu üzüntüyle öğrenmesinden sonra bu olayın hüznü ile Bülbül’ü yazmıştır” dedi.
