Akçay, yaklaşık bir yıl önce Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nda (TCMB) para politikalarında sıkı bir tavır sergilemeye başlamasından bu yana ilk röportajını verdi. Röportajında, TCMB’nin para politikasındaki sıkı duruşunun “sabır ve kararlılık” ile sürdürüleceğini vurguladı.
“Faiz indirimi şu anda gündemimizde değil,” diyen Akçay, “Aylık enflasyonun ana eğiliminde kalıcı bir düşüş gözlenmeden ve diğer göstergeler de buna eşlik etmeden faiz indirimimiz olmayacak.”
Akçay, merkez bankalarının ihtiyatlı davranma eğiliminde olduğunu, temkinli olmayı tercih ettiklerini belirtti. “Bu durum, erken bir faiz indiriminin enflasyonu yeniden canlandırması veya aşırı sıkılaştırmanın sert bir inişe yol açması riskiyle ilgili olabilir.”
Türkiye’deki koşulların, erken faiz indirimi nedeniyle enflasyon riskinin daha yüksek olduğunu ve bu nedenle faiz indiriminin şu anda gündemlerinde olmadığını ifade etti.
TCMB’nin, aylık enflasyonun ana eğiliminde, enflasyon beklentilerinde ve iç talepteki dengelerde “kalıcı iyileşmeler” sağlanana kadar sıkı duruşunu sürdüreceğini söyledi.
Akçay, hanehalkının enflasyon beklentilerinin çok olumsuz olduğunu ve Merkez Bankası’nın ileriye dönük yönlendirmelerine nispeten tepkisiz kaldığını belirtti.
“Hanehalkı, manşet enflasyonda belirgin bir düşüş eğilimi görene kadar karamsar kalmayı tercih ediyor.”
Ekonomistler enflasyonun gelecek yılın aynı döneminde %30’a gerileyeceğini öngörürken, Temmuz için hanehalkının beklentileri %72, firmaların ise %55 seviyesinde bulunuyor.
Akçay, fiyat belirlemede önemli bir rol oynayan firmaların enflasyon beklentilerinin Merkez Bankası’nın tahminlerine yaklaşmasının, ekonomik yavaşlamanın gerekli dozunu etkilediğini vurguladı.
“Firmalar, Merkez Bankası’nın tahminlerini fiyatlama ve bütçe süreçlerinde daha çok gösterge olarak kullanırlarsa, enflasyon hedeflerine ulaşmak için gereken üretim ve istihdam maliyeti daha düşük olur.”
Haziran ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin %2’ye düştüğünü belirten Akçay, vergiler ve yönetilen fiyatlardaki ayarlamaların Temmuz ayında aylık enflasyona 1,5 puan ekleyebileceğini söyledi.
Bu nedenle, Temmuz ayında piyasa katılımcılarının beklediğinden daha yüksek bir enflasyon gerçekleşmesi olasılığının arttığını ifade etti.
Rezervlerdeki iyileşme ve TL mevduata artan talebin, kur korumalı mevduattan çıkışı hızlandırmada güven artırdığını belirten Akçay, “Rezerv biriktirme sürecimiz, yabancı girişlerinin güçlü ve dalgalı olduğu bir ortamda düz bir çizgide ilerlemiyor.” dedi.
TCMB’nin günlük olarak “teyakkuzda” olduğu bir koridor politikası uygulamadığını ifade etti.
Akçay, bankalarla gerçekleştirilen swapları sonlandırarak aktarım mekanizmasının işlevselliğini artırdıklarını da belirtti.
“Kredi büyümesi kısıtlamaları, para politikasındaki sıkı duruş ile enflasyon beklentilerini çıpalarken, aşırı kredi büyümesi önünde sigorta işlevi görüyor.”
Akçay, temel politika aracının politika faizi olduğunu ve makroihtiyati tedbirlerin tamamlayıcı nitelikte olduğunu vurguladı.
“Para politikasının yerini almış bankacılık sistemi regülasyonları”nın azaltıldığı ve sadeleştirildiğini de belirtti.