MasterChef Mehmet Şef’ten kopan parmağına dair itiraf! ‘Askerlik şubesinde ellerimi sakladım!’

Mehmet Yalçınkaya’nın Parmağı Eksik Gerçeğinin Ardındaki Yürek Burkan Hikaye

Mehmet Yalçınkaya’nın parmaklarını kaybetmesiyle ilgili çeşitli iddialar ortalıkta dolaşıyordu. En yaygın iddia, sol elinin parmaklarının bir kıyma makinesi tarafından koparılmasıydı. Ancak bu iddia çürütüldü ve gerçek hikaye çok daha yürek burkan çıktı.

Mehmet Yalçınkaya, “Fusion Mutfak” akımının öncüsü olarak tanınan dünyaca ünlü bir şeftir. 1974 yılında Bolu’da doğan Yalçınkaya, çocukluktan beri aşçılığa tutkundu. 11 yaşında çıraklık yapmak istemesine rağmen, ellerindeki eksiklik nedeniyle bulaşığa yönlendirilmişti.

Yalçınkaya’nın sol elinde, bir kıyma makinesi kazası sonucu kaybettiği üç parmak vardı. Bu eksiklik, hayatı boyunca onu derinden etkiledi. İş görüşmelerinde ellerini saklamak zorunda kalıyor ve işverenlerin onu işe almayacağından korkuyordu. Askerlik şubesine gittiğinde bile elini saklamıştı, çünkü askerlik yapamayacağından endişeleniyordu.

Ancak Yalçınkaya’nın hayatında onu her zaman destekleyen iki yakın arkadaşı vardı. Bu arkadaşları, Yalçınkaya’nın eksik parmaklarıyla ilgili hiçbir soru sormamış ve her zaman ona destek olmuşlardı. Hatta Yalçınkaya’nın iki çocuğunun dövmeleri, onun ellerini temsil ediyordu.

MasterChef yarışmasında bir yarışmacıyla dertleşen Yalçınkaya, eksik parmaklarının ona getirdiği zorlukları anlattı. “İş görüşmesine gittiğinizde saklarsınız. Kimse siz iş vermez gibi gelir. 11 yaşında çıraklık yaptırmadılar, bulaşığa verin dediler. Askerlik şubesine gittiğimde elimi sakladım. Beni askere alsınlar diye. Benim 2 arkadaşım hiçbir şey sormadılar. Her zaman eti ikisinden biri keser. Bu konuya hiç değinmedim. Benim etkilendiğim bir şey: Benim 2 çocuğumun dövmeleri ellerim. Acaba etkilenir miyim diye 1 yıl sonra söylediler. Benzer hikayeler, 2 arkadaşımla oynarken…”

Yalçınkaya’nın hikayesi, engellerin üstesinden gelmenin ve hayallerin peşinden gitmenin gücünün bir kanıtıdır. Sol elindeki eksik parmaklar, onu tanımlasa da onu sınırlamadı. Aksine, onun gücüne ve azmine bir şahitlik haline geldi.