Mahall Ankara ‘gecekondusu’na çözümü ben buldum! Medyaradar Genel Yayın Yönetmeni Denizhan Erkoç, Ankara’da Türkerler Holding tarafından yapılan Mahall Ankara’da yaşadığı dramı kaleme aldı.
GÜNDEM – Mahall Ankara ‘gecekondusu’na çözümü ben buldum! Geçtiğimiz hafta size Ankara’da Türkerler Holding tarafından yapılan gecekonduda neler çektiğimi yazmıştım. Deva Partili büyük yöneticinin tavrından dolayı yaşadıklarımı aktarmıştım, birçok haber sitesi de alıp kullanmış sağ olsunlar.
Peki bir haftada hayatımızda ne değişti biliyor musunuz dostlarım? Anlatayım, köşe yazımdan sonra Ankara’da hava daha çok soğudu ve ev inanılmaz derecede daha da soğuk oldu.
Sıcak su artık yok ile var arasında olan düzeydeydi, artık sadece yok oldu. Sanki soğuk suya iyice alıştık. Evde ailece kutup belgeselleri izleyip, Eskimolar nasıl yaşıyormuş o soğukta diye öğrenmeye çalışıyoruz. “Kutup ayısı postumuz olsa hiç üşümeyeceğiz” diye kendi aramızda konuştuğumuz konular bile oldu.
Sonra ev sahibi lanet olsun bu Türkerler Holding’den ev aldığıma deyip evi satılığa çıkarttı.
Ama ben pes etmedim.
Benim yaşadığım sorunu birçok dairenin de yaşadığını öğrendim, onları örgütleyip yeni bir eylem planı hazırlıyordum ki bir ışık belirdi aklıma…
Antik Yunan matematikçi, fizikçi, astronom, filozof ve mühendis, antik dünyanın ilk ve en büyük bilim adamı olarak kabul edilen Arşimet gibi elimde hamam tasıyla leğende yıkanırken “Evraka evraka” diye bağırırken buldum kendimi.
Elimde hamam tasıyla banyodan fırladım çıplak bir halde binanın önüne kendimi atıp “buldum buldum” diye bağıracaktım ki, birden durdum “Arşimet değilim burası da Yunanistan değil Ankara bebe” dedim içimden bırak çıplak dışarı fırlamayı bu soğukta evdeki elektrikli sobanın 3 adım ilerisine gidemedim valla…
3 adım attım baktım daha evin içinde üzerimdeki su buz tutmaya başladı. Hemen sobaya geri yapıştım. 3 adım uzaklaştığım sobadan 10 dakika ayrılamadım. Evet, Arşimet gibi buldum deyip sitenin önüne fırlayamadım ama bu gecekondunun sıcak su sorununa çözüm buldum dostlarım. Evet ben buldum yüzlerce mühendis mimar çalıştıran Türkerler Holding değil veya Deva Partisi’nde yönetici, ekonomist, mali müsteşar, site yöneticisi ‘Cavit Dağdaş’ değil ben buldum.
Gecekonduların ve üniversite öğrencilerinin bir numaralı hayat kurtarıcısı İhlas Şofbeni buldum.
Ne büyük bir icat bence, al fişe tak sıcak su anında gelsin büyük kurtarıcı. Belki ilk defa gecekondu yerine gökdelende kullanılacak, belki ilk defa İhlas şofben 24’cü kata çıkacak. Bu şofben için Nirvana’ya ulaşmak, kariyerinin zirvesinde olmak gibi bir şey olacak belki.
“Ankara’nın en prestijli karma projesi Mahall Ankara, bizi tercih etti. Mahall Ankara’yı biz ısıttık binlerce gecekondudan sonra hedefimiz dünyanın en yüksek binası Burc Halife neden olmasın İhlas Şofben…”
Valla güzel reklam olur tabi bu kadar İhlas şofbeni övünce millet reklam aldım sanabilir. Yok reklam falan almadım. İhlas Holding‘le birçok davamız oldu, Mücahit Ören de beni hiç sevmez. Benimde ona karşı sevgi beslediğim söylenemez. Sonuçta iş başka, ticaret başka değil mi? Benim şofbene ihtiyacım var. Fiyatlara baktım aslında makul fiyatlar ama benim burada 246 komşum var onlarında ihtiyacı var bu alete. Pardon, 245 olacak. Kazım Türker kızı ve torunları üşümesinler diye evlerine özel ısıtıcı sistem yapmıştı onu atlamayalım.
Şimdi bugün Mücahit beyi arayayım, 245 daire için özel bir indirim isteyeyim diyorum ya da onlar Türkerler Holding mağdurları diye bir indirim kodu versinler herkes oradan alışveriş yapılsın. Hatta bu kodu Mahall Bomonti ve Çiftçi Towers‘dan ev alanlar içinde kullanabilsinler.
Gene çok uzattım yazıyı ne derdin var Denizhan diyeceksiniz biliyorum. Milletin bir sürü derdi varken seninkide dert mi diyeceksiniz haklısınız. Ama 6 yaşındaki oğlum
“Baba ben gece üşüyorum, su çok soğuk ben banyo yapmak istemiyorum hasta oluy
orum” dediği zaman içiniz cız ediyor.
Bir de alamadığımız hizmetler için sıcak su ve ısınma parası ödüyoruz oda ayrı çabası.
Birkaç tane de teşekkürüm var. Kendi mühendis ve tamir ekibini göndermeyi teklif eden müteahhit arkadaşlarıma, evdeki piknik tüpünü bana gönderen kuzenime. Hiç üşenmeyip gidip alüminyum ibrik alan arkadaşlarıma. Yün içlik alıp gelen patavatsız misafirlere teşekkürü bir borç bilirim…
medyaradar