Lunaparklarda korona ve tehlike uyarısı. Tatil döneminin başlamasıyla birlikte lunaparklar, vatandaşların uğrak mekânı oldu. Belediyelerin talepleri üzerine yapılan denetimler ise lunaparklarla ilgili çarpıcı gerçekleri gözler önüne serdi.
İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara gibi büyük kentlerde 20’ye yakın lunaparkı inceleyen makine mühendislerinin raporlarına göre, kullanılan oyuncaklar 25-30 yıllık.
İşletme sahipleri müşterilerin can güvenliğini hiçe sayarak lunapark ekipmanlarında ucuza kaçıyor.
18 yaşından büyük olma şartı bulunan operatörlerin çoğu neredeyse çocuk yaşta.
Üstelik tek bir cihazın bile emanet edilmemesi gereken çocuklara 3 cihazın kontrolü birden veriliyor.
Geçtiğimiz yıllarda Küçükçekmece’de, sınav çıkışı gittiği lunaparkta hayatını kaybeden 18 yaşındaki Hatice Ataman’ın ölümünün ardından belediyelerin talebi üzerine makine mühendisleri söz konusu eğlence yerlerini mercek altına aldı.
Hazırlanan rapora göre makineler ömrünü doldurmuş olmasına rağmen kullanılmaya devam ediyor.
Oyuncakların yanında bulundurulması zorunlu olan ve bineceklerin uyması gereken kuralların yazılı olduğu tabelalara rastlamak mümkün değil.
Dolayısıyla cihazın kapasitesine göre farklılık gösteren yaş, kilo ve kıyafet sınırlamalarından ne vatandaşların ne de operatörlerin haberi oluyor.
İşletme sahipleri ise denetim yapan mühendislerden gelen uyarılara karşı duyarsız kalıyor.
Makine mühendisi Murat Kemal Yeşilkanat şu sözleriyle durumun vahametine dikkat çekiyor: “Lunaparklardan birinde işletme sahibine kritik bir parçanın yenilenmesi gerektiği yönünde uyarıda bulunmuştuk.
Tekrar incelemeye gittiğimizde aynı parça yenilenmiş gibi görünüyordu. Ancak emin olmak için kazıdığımızda parçanın boyanarak ve taşlanarak kamufle edildiğini tespit ettik.
Dikkatimizden kaçması halinde birden fazla ailenin canı yanacaktı.”
Lunapark sezonunun nisan ayında açıldığını ve üç ay içerisinde İstanbul’da bulunan lunaparklardan yalnızca 2 tanesinin denetim için kendilerine başvurduğunu söyleyen Yeşilkanat, uygulamaya göre talepte bulunulmadığı sürece denetim yetkileri olmadığını belirtiyor.
“Geçen yıl yaşanan kazaya kadar hiçbir lunapark bize müracaat etmemişti.
Kazanın ardından 2-3 hafta içerisinde 20’nin üzerinde denetim yaptık.” şeklinde konuşan Murat Yeşilkanat, “Herhalde bu yaz da denetim için bir kaza bekleniyor.” diyor.
Mühendislerin tespitlerine göre mevcut standartlar oldukça yetersiz ve her yıl binlerce insanın hayatını emanet ettiği lunaparkların düzenli denetimi için artık bir yönetmelik oluşturulmalı.
Yeşilkanat lunaparkta eğlenenlere de uyarılarda bulunuyor: “Binilecek oyuncağın önünde talimat olup olmadığına dikkat edilmeli.
Operatörlerin, oyuncaklara binecek kişilerin şartları sağlayıp sağlamadığına dikkat edilmeli. Eğlenmeye gidenler doğru lunaparkı seçip seçmediklerini anlamak için cihazların yanında yer alan kulübelerdeki kumanda merkezlerinin ne durumda olduğuna bakabilirler.
Tansiyon ve kalp hastalığı gibi rahatsızlıkları bulunanlar, gereksiz riskler alarak hayatlarını tehlikeye atmamalı.”
İşte güvenli eğlence için lunaparkların taşıması gereken şartlar ve lunapark denetimleri sonucu tutulan raporların gözler önüne serdikleri:
Emniyet kilidi takılmadan da çalışma özelliği kazalara davetiye çıkarıyor: Kullanılan malzemeye göre ömrü dolan oyuncakların yenilenmesi gerekiyor.
Türkiye’deki lunaparklarda bulunan oyuncakların çoğu ise 25-30 yıllık, yani ömrünü doldurmuş durumdalar.
Yeni teknolojiyle üretilen oyuncaklar, emniyet kilitleri kapanmadan çalışmama özelliğine sahip ve bu açıdan çok daha güvenli.
Türkiye’deki lunaparkları dolduran eski model oyuncaklarda ise böyle bir avantaj bulunmuyor. Bu durum da yaşanabilecek büyük çaptaki kazalara davetiye çıkarıyor.
Nisandaki kontrol şartına uyan yok: Standartlara göre lunaparkların ruhsat alabilmeleri için her nisan ayında yeniden denetlenmeleri gerekiyor.
Kış döneminde kullanılmayan cihazlar, kontrolden geçtikten sonra kullanılabilir ya da bakıma ve parça değişimine ihtiyaç var şeklinde raporlandırılıyor.
Ancak nisan ayından bu yana denetlenen lunapark sayısı 2 ile sınırlı. Yani denetlenen 2 lunapark dışındaki tüm lunaparklar ruhsatsız işletiliyor.
Her makinede kapasitesine ve özelliklerine göre kilo, yaş ve kıyafet sınırlaması mevcut. Ancak binilen makinenin yanında talimatlara yazılı olarak yer verilmiyor ya da operatörler bu gibi güvenlik önlemlerine dikkat etmiyor.
Uygun kıyafet giyilmediğinde emniyet kemeri de takılamıyor ya da sert dönüşlerde ve taklalarda kolaylıkla açılabiliyor. Geçen yaz bu yüzden ölümle sonuçlanan kazalar da yaşanmıştı.
Operatör çocuk, kriz yönetemiyorlar: İstanbul ve Türkiye genelindeki lunaparklarda çalışan operatörlerin çoğu ise 18 yaşından küçük.
Böyle olunca operatörler kriz yönetemiyor ya da oyuncağın hızını, binenler biraz daha eğlensinler diyerek kafasına göre ayarlayabiliyor.
Ayrıca 18 yaşından küçük operatörlere maddî gerekçelerle ortalama 3 makinenin kontrolünün veriliyor olması da kazaları tetikleyen bir diğer nokta.
Kullanmayı bilmediği makineye arkadaşının yerine idareten bakanlar var:
Standartlara göre üretici firmanın oyuncakların ne şekilde kullanılacağıyla ilgili operatörlere eğitim vermesi gerekli.
Ancak lunapark işletmecileri bu maddeye dikkat etmedikleri gibi operatörler ihtiyaca göre arkadaşlarının yerine geçerek kullanmayı bilmediği makineyi yönetmek zorunda da kalabiliyor.
Ötede yandan sağlık uzmanlarını ve vatandaşları düşündüren en büyük konu ise pandemi.
Koronavirüs dezenfektanı ve tek kullanımlık ürün kullanımı öne çıkmışken Lunaparklarda elle dokunulan yerlerin nasıl dezenfekte edileceği ciddi merak sorusu.