Olay, Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesinde 7 Temmuz 2018 tarihinde meydana geldi. Bağdat Hurma Tatlısı firmasının sahibi olan Fatih Karaman (38), Lefkoşe Caddesi’nde otomobili ile kırmızı ışıkta beklerken silahlı saldırıya uğradı.
Saldırgan kaçarken, başından ağır yaralanan Karaman, Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Bir gün sonra beyin ölümü gerçekleşen Karaman’ın bağışlanan organları 7 kişiye umut oldu. Polis tarafından yakalanan Yılmaz Sevinç (53), tutuklanarak cezaevine konuldu.
“HAFTALIĞIMIZI KESTİ”
Bursa 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında ‘kasten adam öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Yılmaz Sevinç’in yargılanmasına başlandı.
Duruşmaya sanık avukatı ile öldürülen Fatih Karaman’ın eşi Yadigar Karaman, annesi Necla Karaman ve avukatları Şeref Han katıldı. Yeğeni Fatih Karaman’ı lüks içinde yaşamakla suçlayan Sevinç, “Babadan kalan Bağdat hurmacısını yıllarca işlettik. Firmamızı büyütmeye karar verdik. Kayapa’da bir fabrika tuttuk. Ancak, mali zorluklar çekmeye başladık. Avukatımız Ercan Sümer’in yönlendirmesiyle iflas gibi gösterip, yeni kurulan şirketin başına yeğenim Fatih Karaman geçti. Fatih, ben ve diğer dayılarına haftalık bin 500 lira vermeye başladı. Biz haftalık alırken, firmada çalışan olan Fatih’in birden lüks hayat yaşamaya başladığını gördüm. Ben kendisine durumu sormaya başladığımda bana karşı çıktı, haftalığımızı kesti, çocuklarımızı işten çıkardı. Aracılarla beni tehdit etmeye başladı. Öldüreceğini ve ellerime çekiçle vurduracağını söyledi” dedi.
“YEĞENİMİ ÖLDÜRMEMEK İÇİN 4 YIL MÜCADELE ETTİM”
Yeğeni Fatih Karaman’ı kesinlikle öldürme kastının bulunmadığını belirten Yılmaz Sevinç, olay gününü şöyle anlattı:
“Fatih’in bana yaptıkları karşısında panik atak oldum. İki gün evden çıkamadım. Çünkü, Fatih çok iyi silah kullanıyordu. Otoparktan çıkarken Fatih’i gördüm. Lambalara geldiğimizde, kırmızı ışıkta durdu. Arabasının camına yaklaştığımda silahına davrandı. Bacaklarına doğru ateş ederken, silahım havaya doğru kalkınca mermi başına isabet etti. İki el ateş ettim. Amacım yeğenimi öldürmek değildi. Eğer öldürmek olsaydı, ben de intihar edecektim. Olay yerinden kaçtım. Ben yeğenimi öldürmemek için 4 yıl mücadele ettim. İsteseydim, onu fabrikanın önünde öldürebilirdim” diye konuştu. Yılmaz Sevinç ayrıca, sonraki duruşmalara Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile (SEGBİS) katılmak istediğini belirtti.
“OĞLUMA NASIL KIYDIN”
Eşini öldüren sanık Yılmaz Sevinç’in anlattıklarının doğru olmadığını savunan Yadigar Karaman, “Beni iki çocuğumla bıraktı. Eşim dayıları için elinden geleni her şeyi yaptı. En ağır cezanın verilmesini istiyorum. Şikayetçiyim” dedi.
Oğlu kardeşi tarafından öldürülen anne Necla Karaman, gözyaşları arasında, “Ölen oğlum, öldüren kardeşim. Böyle kardeş olmaz olsun. Fatih, dayılarına iş imkanı sağladı. Oğlum 23 yaşında baba oldu. 22 aylık çocukları vardı. Nasıl oğluma kıydın, şimdi cezaevinde rahat mısın? Bana evlat acısı yaşattın. Cezalandırılmasını istiyorum” dedi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.