Dünyanın dikkatini üzerine çeken bir gelişmede, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24 yıllık bir aradan sonra Kuzey Kore’yi ziyaret etti ve devlet başkanı Kim Jong-un ile bir araya geldi. Görkemli bir törenle karşılanan Putin, Kim ile “Kapsamlı Stratejik Ortaklık” adlı önemli bir anlaşma imzaladı.
Anlaşmanın öne çıkan maddesi, bir taraf saldırıya uğrarsa diğer tarafın yardım sağlayacağı yönündedir. Bu anlaşma, Kuzey Kore’nin zaten Çin’e sıkı sıkıya bağlı olduğu bir ortamda, ABD’yi ve diğer Batılı güçleri rahatsız etmiştir. Putin’in Kuzey Kore ziyaretiyle hedeflediği, küresel sahnede Çin’in bir müttefiki konumunda olan Kuzey Kore ile ilişkilerini güçlendirmekti.
“Küresel Moskova Paktı”: Rusya, Küresel Güney ülkelerini bir araya getirmeye çalışıyor ve Kuzey Kore ile imzaladığı anlaşma bu çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Putin, Batı’nın nüfuzunu zayıflatmak ve Rusya’nın küresel konumunu güçlendirmek istiyor.
NATO’nun Artan Savunma Harcamaları: NATO üye ülkeleri, son yıllarda en yüksek artış olan %18 oranında savunma harcamalarını artırmaya karar verdi. Bu hamle, dünyanın hızla bir çatışma ortamına girdiğine dair korkuları yansıtıyor. NATO, küresel bir ittifak olma iddiasını sürdürmekte ve Rusya’nın Küresel Güney’i bir araya getirme girişimlerini engellemeye çalışmaktadır.
Ukrayna-Rusya Gerilimi: Ukrayna’daki gerilim, ABD başkanlık seçimlerinin sonucuna bağlı olarak devam edecek gibi görünüyor. Trump’ın kazanması halinde farklı bir politika izleyebilirken, Biden’ın kazanması mevcut gerilimin artarak sürmesine neden olabilir. ABD ve AB, Ukrayna’ya askeri ve ekonomik desteklerini sürdürecek, ancak NATO’nun Ukrayna için asker konuşlandırması gibi daha ileri adımlar için bir fikir birliğine varılması zor görünüyor.
Putin’in Asya Turu: Putin’in Kuzey Kore ziyaretinin ardından Vietnam’ı ziyaret etmesi bekleniyor. Bu ziyaretler, ABD’nin Uzak Doğu’daki etkisini azaltma ve Çin’e daha yakın ilişkiler kurma girişimi olarak değerlendiriliyor.