– “Ülkemiz, çok yönlü üretim kabiliyetleri, güçlü tedarikçi ağı, güvenilir altyapısı, işgücü rekabetçiliği ve büyük AB pazarına gümrük birliği erişimi sayesinde, yatırım yapmak isteyen şirketler için ideal bir seçenek sunuyor”
İSTANBUL (AA) – Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Levent Çakıroğlu, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs tarafından düzenlenen 13. Türkiye Yatırım Konferansı’nda konuştu.
13. Türkiye Yatırım Konferansı, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs ev sahipliğinde New York’ta gerçekleştirildi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın konuşmacı oldukları konferansa Türk ve Amerikan iş dünyasının önde gelen temsilcileri katıldı.
Koç Holding’den yapılan açıklamaya göre, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu’nun katıldığı “Türk Özel Sektörü Büyümeye Öncülük Ediyor” adlı panelin moderatörlüğünü Goldman Sachs International Türkiye ve Orta ve Doğu Avrupa Satış bölümünden sorumlu Direktör Yılmaz Kocagöz yaparken Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper ve TEB Holding Yönetim Kurulu Üyesi Haydar Çolakoğlu katılımcılar arasında yer aldı.
Çakıroğlu, konuşmasında, Orta Vadeli Program’ın (OVP) açıklanmasıyla birlikte yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına ilgisinin artmaya başladığına yönelik güçlü göstergeler olduğuna dikkati çekti.
Çakıroğlu şunları kaydetti:
“Küresel ekonomide yüksek enflasyon ve faiz döneminin bir süre daha devam edeceği anlaşılıyor. Ancak başta hizmet sektörü olmak üzere talep tarafının hâlâ güçlü olduğunu gözlemliyoruz. Makro politik risklere ve küresel çaptaki belirsizliklere rağmen Koç Topluluğu olarak uzun vadeli yatırım stratejimizi kararlılıkla sürdürüyoruz.
Son 5 yılda yaptığımız 10 milyar dolarlık yatırım, bu anlayışımızın önemli bir göstergesi. Önümüzdeki süreçte büyüme ve yatırım planlarımızın finansmanı için fırsat pencerelerinin açıldığı elverişli zamanları kollayacağız. Bu noktada ülkemizin risk priminin azalması ve OVP’nin kararlılıkla uygulanmasının önemli olduğunu düşünüyoruz.”
Türkiye’nin sahip olduğu demografik avantajı, beşeri sermayesi, kalite odağı, elektrifikasyon, yenilenebilir enerji, sağlık hizmetleri gibi yeni dinamiklere uyum yeteneğiyle kazanç potansiyeli yüksek, cazip bir yatırım lokasyonu olduğunu işaret eden Çakıroğlu, “Ülkemiz, çok yönlü üretim kabiliyetleri, güçlü tedarikçi ağı, güvenilir altyapısı, işgücü rekabetçiliği ve büyük AB pazarına gümrük birliği erişimi sayesinde, yatırım yapmak isteyen şirketler için ideal bir seçenek sunuyor.” ifadesini kullandı.