Türkiye’nin üretiminde dünya birincisi, ihracatında ise üçüncü sırada yer aldığı kirazda yeni sezon heyecanı yaşanıyor. Kiraz üreticileri ve ihracatçıları güçlerini birleştirerek, 2019 yılında AB, Ortadoğu gibi mevcut pazarlarımızdaki payımızı artırırken yeni pazarlara girmeyi hedefliyor.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, 1 Şubat’ta Türkiye’nin en önemli kiraz üretim merkezlerinden İzmir Kemalpaşa’da düzenlediği “Kiraz Üreticileri ve İhracatçıları Sektörel Değerlendirme Toplantısı”nın ikincisini Türkiye’nin kiraz üretiminde güçlü bir başka yöresi Afyonkarahisar Sultandağı’nda gerçekleştirdi.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak’ın moderatörlük yaptığı toplantıda, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Şen, Bornova Zirai Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nden Dr. Mehmet Fatih Tolga, Ziraat Yüksek Mühendisi Hüseyin Gültekin ihracata uygun kiraz üretimi ile ilgili üreticileri bilgilendirdi ve sorularını cevapladı.
Toplantıya Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Zekeriyya Erdurmuş, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Dr. Neslihan Alper, Afyonkarahisar İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Acar, Sultandağı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Halil İbrahim Önder ve Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Senih Yazgan katıldı.
İhracata Uygun Ürün Seferberliği
Açılış konuşmasını yapan Uçak, kiraz ihracatında mevcut pazarlarımızı koruyabilmemiz ve Uzakdoğu gibi yeni pazarlara girebilmemiz için “ihracata uygun” kalitede ürün üretiminin şart olduğunu ifade ederek, bu konuda sektörün tüm paydaşları ile birlikte çalıştıklarını söyledi. Şubat ayında Kemalpaşa’da kiraz üreticileri ile bir araya geldiklerini söyleyen Uçak, “Göreve geldiğimizden beri tüm üreticilerin ayağına gidiyoruz. Sadece kiraz değil, diğer mevye sebze üreticilerimizi de kendi bölgelerinde ziyaret ediyor ve gerekli bilgilendirmeleri sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Hepimiz Aynı Gemideyiz
Üreticilerin ve ihracatçıların birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini söyleyen Uçak, üreticinin emeğinin çok önemli olduğunu, ancak onların ihracata yönelik kalitede ve verimde ürün üretmesi ile ihracatın gerçekleştirilebildiğinin altını çizdi ve sözlerini “Üretici, tüccar, ihracatçı, sektörün tüm paydaşları aynı gemideyiz. Birbirimize destek olarak ihracatımızı artırabilir, mevcut pazarlarımıza yenilerini ekleyebiliriz.” şeklinde sürdürdü.
“Üreticilere yerinde bilgilendirmenin sonuçlarını alacağız”
Üretici bilgilendirme toplantılarının önemine değinen Uçak, “Üreticilerimize ihracata ve müşterilerin isteklerine uygun kiraz üretimi için gübreleme, budama, ilaçlama, toplama her aşamada yapmaları gerekenleri Üniversite hocalarımız ve uzmanlarımız anlatıyorlar. Çok verimli toplantılar oluyor. 2019 yılında kiraz üreticilerimizle ilk toplantımızı 1 Şubat 2019 tarihinde İzmir Kemalpaşa’da gerçekleştirmiştik, ikinci üretici bilgilendirme toplantımızı ise bugün Türkiye’nin kiraz üretiminde 45-50 bin tonluk payla beşinci sırada yer alan Afyonkarahisar’ın Sultandağı ilçesinde yapıyoruz. Bu toplantılarda paylaşılan bilgilerle Türk kirazımızı alıcı ülkelerin isteklerine uygun bir şekilde üretip ihraç edebileceğiz.” dedi.
Türkiye’nin kiraz ihracatında Almanya’nın 84,4 milyon dolarlık payla birinci ülke konumunda olduğu bilgisini veren Uçak, “Rusya 31,4 milyon dolarlık Türk kirazı tercih etti. Üçüncü sırada ise; 8 milyon dolarlık tutarla Norveç yer aldı. 2018 yılında 52 ülkeye kiraz ihraç ettik. Çin ile Türkiye arasındaki Zirai Karantina Anlaşmasındaki prosedürler tamamlandığı takdirde Türk kirazı Çin’de büyük bir pazar payına ulaşabilecek” şeklinde konuştu.
Kiraz rekoltesinin önümüzdeki bir-iki haftada hava şartlarında olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde iyi olacağına işaret eden Uçak, “Kiraz hasat döneminde hava koşullarında bir olumsuzluk yaşamazsak çok verimli bir sezon bizi bekliyor, 2019 yılında kiraz ihracatımızın 200 milyon doları aşmasını hedefliyoruz” diye düşüncelerini ifade etti. Türkiye yıllık 600 bin ton kiraz üretim rakamına ulaşırken, 2018 yılında kiraz ihracatımız 76 bin 100 ton karşılığı 162 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin kiraz ihracatı 2017 yılında ise 59 bin 806 ton karşılığı 159 milyon dolar olmuştu.
Kalite ve Verimlilik için Budama Önemli
Ziraat Yüksek Mühendisi Hüseyin Gültekin kirazın kalite ve verimliliği için birinci kuralın iyi budama olduğunu söyledi. İkinci önemli konunun ise ise zamanı gelmeden ilaçlamayı yapmamak ve ilacı dozunda vermek olduğunu belirten Gültekin, gereksiz ilaçlama yapmanın hem üreticinin cebine zarar verdiğini hem de ihracatçının dış pazarlarda işini zorlaştırdığını söyledi.
Zararlılar ile Mücadelede En Önemli Silah Tuzaklar
Bornova Zirai Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nde görevli Ziraat Mühendisi Dr. Mehmet Fatih Tolga ise “İklimdeki deşiklikler nedeniyle zararlılar artıyor. Kanadı noktalı sirke sineği kirazda en büyük sorunumuzdur. Bu sineğin varlığı ihracatta en büyük engel. Sadece kiraza değil, her türlü meyveye zarar verebilir. Olgunlaşmış meyveye yumurta bırakır. Bundan dolayı hasatı geciktirmemek çok önemlidir. Olgunlaşmış meyveler ağaçta bırakılmayıp toplanmalı, toplama işlemini ağacın tepesinden aşağıya ürün olgunlaştıkça kademeli olarak yapmalıyız. Kirazda birden fazla delik görüyorsak kanadı noktalı sirke sineği olma ihtimali yüksektir.” şeklinde konuştu ve en önemli silahın elma sirkeli tuzak olduğunu ifade etti.
“Kaliteyi artırıp kazancı katlamalıyız”
Afyonkarahisar İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Acar, Türkiye’nin en iyi kirazının Afyonkarahisar Sultandağı’nda üretildiğini söyleyerek “Kirazımızın %70’i ihraç ediliyor.Ülkemizin kiraz ihracatının %35’i buradan karşılanıyor. Kiraz üretimini artırıp kaliteyi de maksimize edersek buradan ülkemizin kazancını artırabiliriz. Bu konuda biz de üzerimize düşen katkıyı sağlamaya hazırız. İlaçlama konusunda mutlaka talimatlara uymalıyız.” şeklinde konuştu.
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Dr. Neslihan Alper ise “Çok ufak nedenlerle güzel ürünlerimiz, kirazımız ihraç edilen ülkelerde kapıdan döndürülebiliyor. Bu nedenle hep birlikte çalışmalıyız ve uygun kalitede kalıntı içermeyen ürünleri sağlamalıyız.” şeklinde konuştu ve Çin’e kiraz ihracatının açılması için gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Türkiye’nin 2018 yılındaki 600 bin tonluk kiraz üretiminde en büyük payı 55 bin 657 ton ile Isparta alırken, Konya 55 bin 426 ton ile zirve ortağı oldu. Manisa, 46 bin 648 ton ile üçüncü sırada yer alırken, İzmir 46 bin 574 ton ile listenin dördüncü sırasına adını yazdırdı. Afyonkarahisar ise; 40 bin 387 ton kiraz üretimine imza attı.