Kayıt parasını bağışı kitabına uydurdular. Geçen eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde virüs salgını sebebiyle uzaktan eğitime geçilince bu sene okulların açılıp açılmayacağı merak ediliyor. Millî Eğitim Bakanlığı, yüz yüze eğitim için 31 Ağustos’u işaret etti; ancak o tarih geldiğinde ilk zilin çalıp çalmayacağı netlik kazanmadı. Bu gelişmeler ışığında yaz aylarının sonuna yaklaşırken velilerin kayıt telaşı da başladı.
İlkokula başlayan ya da ortaokula geçen öğrencilerin gidecekleri okul için “e-Okul” sayfasından sorgulama yapılacak. Lise için de LGS sonuçları bekleniyordu, bu da önceki gün açıklandı.
Bakanlık, kayıt için velilerden ‘zorunlu bağış’ almayı kesinlikle yasakladı. Ancak, isteyen veliler makbuz karşılığında gönüllerinden kopan miktarı verebiliyor.
Bağış almakta ısrarcı olan okul yönetimleri ise her geçen gün farklı yollar keşfediyor.
İstanbul Kartal’da bir ortaokula kayıt için giden veliler, idare tarafından ön kayıtları alındıktan sonra anlaşmalı oldukları bir kırtasiyeye yönlendiriliyor.
Aileye, kırtasiyedeki bir yetkilinin ismi veriliyor. Kendisine kitap bedelinin nakit ya da kartla ödenmesi şartı sunuluyor. Ardından alınacak makbuzun okula getirilmesi isteniyor.
Oysa ilk ve ortaokulların ders kitapları devlet tarafından yıllardır ücretsiz olarak dağıtılıyor.
Bir kitap, bir sözlük ve online yabancı dil eğitimi için verilen bir kod için talep edilen rakam, peşin ödeme için 2 bin lira… Kartla ödemek isterseniz tutar 2 bin 200 liraya yükseliyor. Bazı kredi kartları için yine vade farkı alarak üç taksit imkânı da sunuyorlar. Parayı ödeyen veliler, kesin kayıt için makbuzu teslim etmeye gittiklerinde “Okullar açılmaz ve uzaktan eğitim devam ederse verdiğimiz paralar ne olacak?” diye soruyor. Okul idaresinden aldıkları cevap “Kitaplarda yıpranma olmadığı takdirde bin 500 lira size iade edilebilir…” Bu cevap bile kırtasiye ile okul yönetimi arasındaki organik bağı ispatlamaya yeterli.
Kitapları alıp, parayı ödemekle de işiniz bitmiyor
Makbuzu götürdüğünüzde bu defa, temizlik gibi giderler ve bazı ihtiyaçları karşılamak üzere okul aile birliğinin ‘yeni bağış’ talebiyle karşılaşıyorsunuz. Bağış için bir de alt limit belirlenmiş, en az 400 lira olmak zorunda. Neredeyse bir aylık asgari ücreti kitap parası olarak ödeyen veliler elbette bu yeni talebe isyan ediyor. Yüz yüze eğitimin başlayacağı bile net değilken çocuklarının geleceği için bütçesini zorlayıp ödeme yapan aileler “Yetkililer artık bu bağış soygununa el atsın. Bazı veliler aynı yıl birden fazla çocuğunu ilk ya da ortaokula kaydettiriyor. Bizden istenen paraları ödemek için birikimlerimizi veriyoruz. Çocuklarımız için bu sıkıntıya katlanıyoruz” diyor.
ÖĞRETMEN SEÇMEK EN AZ ÜÇ BİN LİRA
Kayıtta tek sıkıntı bu değil… Çocuğunuzun ilkokula kaydını yaptırmayı başardınız. O okulda birkaç öğretmenin ismi ‘çok iyi’ diye ön plana çıktıysa ve siz de çocuğunuzun o öğretmenin sınıfında olmasını istiyorsanız, elinizi tekrar cebinize atmanız gerekiyor. Çünkü okul idaresi “Çocuğu o öğretmenin sınıfına kaydederiz. Ancak bunun da bir bedeli var… İki-üç bin lira daha ödeyeceksiniz. Yoksa bizim belirlediğimiz sınıfa kaydolur” cevabını veriyor.