Kanserle mücadelede uzmanlar uzun yıllardır sigarayı bırakma, alkol alımını azaltma ve sağlıklı beslenme gibi önerilerde bulunuyor. Ancak kanser, yaşam tarzının yanı sıra kişisel alışkanlıklar ve genetik risk faktörlerinin dışında da ortaya çıkabiliyor.
Amerikan Mikrobiyoloji Derneği’ne göre, dünya çapında kanser kaynaklı ölümlerin yüzde 20’si, kanserli hücrelerin vücudun bağışıklık sistemini zayıflatarak çoğalmasını sağlayan virüs, bakteri veya başka bir organizmanın neden olduğu enfeksiyonlardan kaynaklanıyor.
Bu, kanser hastalığının bulaşıcı olduğu anlamına gelmese de, enfeksiyonların hastalığın tetiklenmesine katkıda bulunabileceği anlamına geliyor.
Az Pişmiş Et, Kirli Sebzeler ve Salatalar Neden Olabilir
Araştırmalar, bağırsak kanseri vakalarının genç insanlarda artmasının bu durumdan kaynaklanabileceğini öne sürüyor. 25-49 yaş arası bağırsak kanseri vakaları, 1990’lardan bu yana yüzde 22 oranında artış gösterdi.
Cancer Research UK’nin baş klinisyeni Dr. Charles Swanton’a göre, bunun nedenlerinden biri, çocuklukta edinilen belirli bir E. coli bakterisi olabilir.
Bu E. coli türü, az pişmiş et, kirli sebze ve salatalar yoluyla gıda zehirlenmesine neden olur. Laboratuvar çalışmaları, bakterilerin bağırsakları kaplayan hücrelere zarar vererek zamanla kansere dönüşme olasılığını artıran bir toksin salgıladığını gösteriyor.
Harvard Tıp Fakültesi’nden yapılan bir araştırma, E. coli ile enfekte kişilerin bağırsak kanseri geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Cinsel İlişki Sırasında Yayılıyor
İngiltere’de yılda yaklaşık 3.300 kadını etkileyen rahim ağzı kanserinin neredeyse tamamı, cinsel ilişki yoluyla bulaşan insan papilloma virüsünden (HPV) kaynaklanır. Sigara içmek riski artırsa da, rahim ağzı kanseri genellikle HPV’nin sağlıklı hücrelere girerek kanserli hücrelere dönüştürmesiyle oluşur.
Penis, vajina, anüs ve boğaz kanserlerinin çoğu da diğer HPV türlerinden kaynaklanır.
Warwick Üniversitesi’nden Profesör Lawrence Young, “HPV gibi uzun süre vücudumuzda kalan virüsler kansere bağlanır. Yıllarca hücrelerimizde barınabilen viral enfeksiyonlardan bahsediyoruz. Soğuk algınlığına neden olan virüsler kanserle ilişkili değildir” diyor.