Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 9 saat arayla meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, Suriye’yi de vurdu. İlk belirlemelere göre, ülkede depremler nedeniyle en az 3 bin 162 kişi yaşamını yitirdi, 5 bin 235 kişi yaralandı. Suriye’de zamana karşı yarış devam ederken, Beyaz Baretliler adlı STK, ekipman yardımı çağrısı yaptı.
Türkiye’deki depremler Suriye’nin İdlib, Halep, Hama, Lazkiye, Tartus ve Rakka illerinde de şiddetli hissedildi, büyük yıkımlar meydana geldi. Son verilere göre ülkede, depremler nedeniyle en az 3 bin 162 kişi hayatını kaybetti, 5 bin 235 kişi yaralandı.
Suriyeli sivil savunma grubu Beyaz Baretliler, muhaliflerin elindeki kuzeybatı Suriye’deki durumun oldukça kötü olduğunu açıkladı. Her yerin “ölüm kokusu” ile kaplı olduğunu belirtilen topluluk uluslararası arama kurtarma ekipmanı istedi.
Beyaz Baretliler gönüllülerinden Asim Al-Yahya, “Maalesef yüzlerce aile hala enkaz altında. Depremin üzerinden 72 saatten fazla geçti. Arama ve kurtarma ekipmanında büyük bir eksiklik var.” dedi.
Beyaz Baretliler tarafından yapılan Twitter paylaşımında ise “İdlib şehrinin batısındaki bir kasaba olan Salqin’in mahallelerinde ölüm her yerde. Her tarafta ölüm kokusu var.” denildi.
Diğer taraftan, Türkiye’nin güneydoğusundaki Gaziantep’te yaşayan birçok Suriyeli için, Kahramanmaraş merkezli depremler anavatanlarındaki 12 yıllık savaşın travmatik anılarını uyandırdı.
Gaziantep, şehri ve çevresini harap eden 7, 7 büyüklüğündeki ilk depremin merkez üssünün yaklaşık 33 km doğusunda bulunuyor. Hayatta kalanların çoğu evlerini kaybetti ve açık alanlardaki barınaklara yerleştirildi.
Aslen Halepli olan 21 yaşındaki Ahmad al-Rifai, “Sınırın diğer tarafında yaşamanın güvenli olacağını düşündük. Ama kendimizi geçmiş travmaları yeniden yaşarken bulduk” diye konuştu.
Bununla birlikte, deprem kamplarında birlikte kalan Suriyeliler ve Türkler, gıda ve ısınma konusunda birbirlerine yardım ediyor.
Kuzeybatıdaki İdlib kentindeki Suriyeli bir inşaat mühendisi ise 9 saat arayla meydana gelen depremlerin ardından binaların hızla çökmesinden hükümet güçleri tarafından yıllarca süren bombardımanın sorumlu olduğunu söyledi.
Saria Bitar, Suriye savaşına atıfta bulunarak, “İdlib ve Halep kırsalındaki binaların hızla çökmesinin birinci nedeni, bu şehirlerin son 10 yılda her türlü ağır silahla uğradığı şiddetli saldırılardır. Daha önce, Esad rejiminin en kötü saldırılarına maruz kalan Doğu Halep’te, yıkılan binaların altyapısı zaten zayıftı.” diye açıkladı.
Aynı zamanda Hathi Hayati Gönüllülük Grubu Başkanı Bitar, Suriye’deki eski binaların da doğal afetlere dikkat edilmeden yapıldığını, yeni yapılan bazı binaların ise teknik ve mühendislik kurallarına uygun olmadığını sözlerine ekledi. Bitar, “Temellere yeterli sayıda metal çubuk konulmaması da buna bir örnek.” diye konuştu.
