Suriye’nin kuzeyindeki aktif muhalif gruplardan olan Tahrir el Şam Heyeti (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el Cevlani açıklamalarda bulundu.
Örgütün medya kanallarına bir röportaj veren Cevlani muhalifler arası iç çatışmadan Türkiye’nin Fırat doğusuna yönelik muhtemel operasyonuna kadar birçok konuya değindi.
Cevlani’nin açıklamalarından satır başları:
– HTŞ lideri açıklamalarının başında muhalifler arası iç çatışmadan bahsederek, “Şam sahası içerisinde çıkması muhtemel olan gruplar arası her hangi bir çatışmanın ana sebebi, dağınıklık, ayrılık, grupların çok olması ve tek bir bölgede uygulanmak istenen farklı projelerdir.” ifadelerini kullandı.
– Cevlani, HTŞ’nin “Galebe ile üstün gelmeye çalışmadığını” öne sürerek, örgütün böyle bir siyaseti olmadığını, bölgede halen farklı grupların mevcut olduğunu ve HTŞ’nin bu gruplara yönelik bir hamlesi olmadığını dile getirdi.
– HTŞ lideri Cevlani silahlı grupların siyasi yönetime karışmaması gerektiğini ifade etti. Cevlani HTŞ de dahil olmak üzere tüm grupların yönetimi bırakmasını savundu: “En güzel çözüm özgür tüm grupları bölgelerin yönetiminden azletmek ve idareyi sivil ve akademisyenlerden olan yeterli düzeydeki kimselere teslim etmektir. Özgür bölgelerde bu kimseler çokça bulunmaktadır.”
– Cevlani, Nureddin Zenki hareketi ve Ahrar el Şam ile yaşadıkları çatışmaları gündeme getirerek, bu grupları kafir gördüklerine dair ifadeleri yalanladı: “Bizler bu grupları Müslüman olarak görmekteyiz. Onları dinden çıkmakla itham edenler hesaba çekilecek, mahkeme olunacak ve belki de hapse konulacaklardır. Bu gruplar bizim yaralılarımızı taşıdılar, biz de onların yaralılarını taşıdık. Birçok savaşlarda mücrim rejime karşı aynı siperde savaştık.” Ebu Muhammed el Cevlani son çatışmalarda esir alınan tüm muhaliflerin de serbest bırakıldığını söyledi.
– Cevlani aynı zamanda Zenki hareketinden ele geçirilen bölgeleri kendilerinin yönetmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti: “Bizim Zenki’nin hakim olduğu bölgeleri yönetmede hiçbir rağbetimiz yoktur. Bu bölgelerde yerel meclisler bulunmaktadır ve sivillerle ilgili alanları onlar yönetmektedir. Batı Halep kırsalında birçok grup bulunmaktadır. Zenki askerlerinin mücrim rejime karşı ribat için orada bulunan her hangi bir gruba katılmayı seçme hakları bulunmaktadır.”
– HTŞ lideri, Zenki hareketi ile yaşadıkları çatışmanın, grubun bazı bölgeleri Rusya’ya teslim etmeye karar vermesi ve dört HTŞ mensubunu öldürmesi sonucu yaşandığını, Zenki’nin ortak mahkemede sorun çıkardığını ve sorumluları teslim etmediğini ileri sürdü.
– Cevlani, Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik olası operasyonuna dair düşüncelerini de aktardı. HTŞ lideri, PKK’nın ortadan kaldırılması gerektiğini savundu: “PKK bu devrimin düşmanıdır ve Sünni Araplardan büyük bir kesimin yaşadığı bölgeleri işgal etmiştir. Orada yaşayanlar bizim aşiretlerimizdir. Onların evlatları bizimle birlikte savaşmaktadır. PKK’nın ortadan kaldırılmasının zorunlu olduğunu düşünüyoruz. Bizler Fırat’ın doğu bölgesinin özgürleştirilmesi taraftarıyız.”
– Ebu Muhammed el Cevlani’nin bahsettiği bir diğer konu da İdlib’e yönelik operasyon iddialarıydı. HTŞ lideri, kendi grubunun İdlib’e yönelik saldırıda bahane olarak kullanılacağı ifadelerine karşı çıktı: “Rus ve İranlı düşmanlar herhangi bir bölgeye girmek için bir delile ihtiyaç duymamaktadır. Dera, Guta ve Humus’a Tahrir el Şam hakim değildi, bilakis buralar ılımlı olarak adlandırılan grupların kontrolü altındaydı.”
“Biz bu devrimin bir parçasıyız, devrimin tümü biz değiliz, bilakis sadece onun yapılarından biriyiz. İnsanların boyunlarına musallat olmayı da istemiyoruz. Bizi ilgilendiren, doğru yol üzere olmak, Allah’ın şeriatı altında çalışmak, özgür bölgeleri insanların kendilerine layık ve uygun koşullarda yaşayabilecekleri doğru bir şekilde yapılandırmaktır.”
– Cevlani, diğer gruplarla işbirliği ve ortak hareket etmek için de yeşil ışık yaktı: “Hedefimiz, bu devrimi mücrim rejimin düşmesi ile taçlandırmaktır, tefrika içerisinde paramparça bir halde kalmak değildir. Bu uğurda herkesle ortak olmaya istekliyiz ve sahada tek olmak istemiyoruz, hatta biz her bir askere ihtiyaç duymaktayız.”
“Bzimle sorunları olan ve bölgesini korumak isteyen veya cihad etmek ya da nöbet tutmak isteyenleri bizimle iletişime geçmeye çağırıyoruz. Dış projelere hizmet eden ya da Suriye devrimine zarar verecek projelere hizmet edecek ajandaları bulunmadığı sürece, bizim görevimiz bunu kolaylaştırmaktır.”
Suriye’nin kuzeyindeki İdlib bölgesi ve kırsalındaki geniş bir alanı kontrol altında tutan, ülkedeki en büyük rejim karşıtı muhalif oluşum olarak gösterilen Tahrir el Şam Heyeti (HTŞ) 29 Ağustos 2018 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete’de yer alan güncellemeye göre ‘terör örgütü’ statüsüne girmişti.
HTŞ liderinin ifadeleri, akademik çalışmalara orijinal haliyle kaynaklık edebilmesi için olduğu gibi aktarılmıştır.