enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5742
EURO
36,2998
ALTIN
2.993,27
BIST
9.359,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Kar Yağışlı
19°C
Bursa
19°C
Kar Yağışlı
Cumartesi Kar Yağışlı
7°C
Pazar Karla Karışık Yağmurlu
8°C
Pazartesi Çok Bulutlu
7°C
Salı Parçalı Bulutlu
10°C
Advert

Genç kızlarda daha fazla görülüyor!

Genç kızlarda daha fazla görülüyor!
17.09.2019 14:24
332
A+
A-

Türkiye’de yeme bozukluğu ile ilgili yapılan araştırmalarda çıkan sonuç kişilerde %3 yeme bozukluğu olduğu şeklinde ortaya çıktı. Yine yapılan araştırmada yeme bozukluğu olan genç kızların sayısı genç erkeklere göre 4 kat fazla durumda… Yeme bozukluğu ile ilgili detayları haberimizin devamında bulabilirsiniz.

Genç kızlarda daha fazla görülüyor! Türkiye’de yapılan bazı çalışmaların kişilerin yeme bozukluğu olma sıklığını yüzde 3 olarak ortaya koyduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Dila Özçelik, Genç kızlarda daha fazla görülüyor! daha çok ergenlik döneminde başlayan bu durumun genç kızlarda görülme yoğunluğunun genç erkeklere göre 4 katı olarak saptandığını açıkladı.

Yeme düzenindeki ciddi farklılıklar ve rahatsızlıklar olarak tanımlanan yeme bozukluğu kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen bir sorun. Dünya genelinde kadınlarda daha sık görülen yeme bozuklukları genellikle 10 ile 20 yaşları arasında ve daha çok da gençlik yıllarında ortaya çıkıyor.

Herhangi bir yeme probleminin ‘bozukluk’ olarak nitelendirilebilmesi için bazı tanı kriterlerine sahip olması gerektiğini belirten Altınbaş Üniversitesi Çocuk Gelişim Programı Başkanı Uzman Klinik Psikolog Dila Özçelik, ilgili tanı kriterleri değerlendirilince, gençlerde daha çok Anoreksiya Nevroza ve Bulimiya Nevroza tipi yeme bozukluklarının görüldüğünü söyledi.

“Anoreksiya Nervoza’da kişi çok ciddi bir yemek kısıtlamasına giderken Bulimiya Nervoza’da sık sık yeme nöbetleri yaşanır ve sonrasında aşırı egzersiz, kendini kusturma ve müshil kullanımı gibi durumlar görülür” diyen Dila Özçelik, yaşanan bu sorunlara fizyolojik, psikolojik ve çevresel etmenlerin bir bütün olarak sebep oluşturduğunu vurguladı.

BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ YÜZDE 65 BAŞARILI

Tedavi aşamasında da farklı disiplinlerin bir araya gelmesinin gerektiğini ifade eden ve bu süreçte özellikle psikoterapik yöntemlerden büyük oranda olumlu sonuç alındığını kaydeden Özçelik, şunları kaydetti:

“Özellikle son yıllarda etkinliği kanıtlanan birtakım psikoterapi çeşitlerinin, kişilerin bu bozuklukları yenmesinde önemli bir adım olduğu görüldü. Özellikle Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan çalışmalar Bilişsel Davranışçı Terapi’nin yeme bozukluğu konusundaki etkinliğini kanıtlar nitelikte. Fairburn ve arkadaşları (2015) yapmış oldukları kültürler arası çalışmada, direkt olarak yeme bozukluğu için geliştirilmiş terapilere katılan kişilerin yüzde 65’inin yeme bozukluğundan kurtulduğunu saptadı. Elde ettikleri bu sonucu 60 hafta boyunca takip eden araştırmacılar, tedaviden faydalanan kişilerin problemlerinin tekrar etmediğini gördüler. Bununla birlikte grup psikoterapilerinin ve sanat içerikli psikoterapilerin de yeme bozukluğu üzerinde etkin olduğunu gösteren birçok çalışma var. Öte yandan etkin bir tedavi için beslenme uzmanlarının da tedavinin bir kısmında olması önemli.  Bunun haricinde bazı danışanların psikoterapiye eş olarak psikiyatrik ilaç tedavisi de görmesi gerekebiliyor.”

GENÇ KIZLARDA DAHA FAZLA

Türkiye’de yapılan bazı çalışmaların kişilerin yeme bozukluğu olma sıklığını yüzde 3 olarak ortaya koyduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Dila Özçelik, daha çok ergenlik döneminde başlayan bu durumun genç kızlarda görülme yoğunluğunun genç erkeklere göre 4 katı olarak saptandığını açıkladı.

Dila Özçelik, “Tedavinin en çok ilgi çeken noktasının terapi protokolünün içerdiği insan ilişkileri yöntemlerinin kişilere sağladığı fayda olduğunu düşünüyorum. Kişiler edindikleri etkin iletişim becerileriyle özgüvenlerini yükseltebiliyor, böylece yeme bozukluklarını etkin bir şekilde aşabiliyorlar” şeklinde konuştu.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.