Garson Zeyrek anlatıyor; yersen! “Çalışana musakka, yöneticiye antrikot.. Olmaaaz.. Çalışana ne çıktı ise, bize de o çıkacak” numarası ile, halkı kaz yerine koyan Ekrem İmamoğlu, yeni bir “kaz” vakası ile gündeme geldi. Garson Zeyrek anlatıyor; yersen!
Kalbur Et isimli bir içkili mekanda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve bir grup Sözcü yazarı ile Fox TV haber müdürü eşliğinde, Kars’tan gelen kazları götürmüşler..
“Kazların Kars’tan geldiğini nereden biliyorsun” diyeceksiniz..
Ben, Deniz Zeyrek’in yalancısıyım..
Şöyle diyor, Deniz Zeyrek, kazların kaynağı hakkında:
“Kazlar Kars’tan bizim köyden geldi.”
Böylece öğrendik ki, kazlar, Deniz Zeyrek’in köyünden getirilmiş..
Masadaki şarap ise, Tunç Soyer tarafından İzmir’den getirilmiş..
Onu da Deniz bey aktarıyor:
“Organizasyon ‘içkili’ değildi. Masada bulunan şarap ise, yerel üretim. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından, İzmirli üreticilere destek için ‘sunum’ amaçlı getirildi!.”
Hani utanmasalar, “Kazlar, Kars’tan bizim köyden. Şaraplar İzmir’den Tunç Bey’den. Ekmeği de Ekrem Bey Halk Ekmek’ten aldı getirdi, restorana tek kuruş ödemeden kalktık. İsraf yapmadık” diyecekler de..
“O kadarı da fazla olur” diye düşünmüş olmalılar ki, dışardan gelenler listesi için “kaz ve şarap” ile yetinmişler..
Kazı yemişler ama..
Ne hikmetse, “Her şey çok güzel olacak. Her şey çok şeffaf olacak” diyen Ekrem Bey, her gün 10 değişik konuda bilgilendirme mailleri yollarken, bu çok önemli icraatını, araya sıkıştıramamış..
Deniz bey, “Gizli bir etkinlik değildi” dese de..
İşin açığa çıkması, restoranın reklam olsun diye yaptığı paylaşım ile olmuş..
Restoran, paylaşımı yapınca, sosyal medya ve internet siteleri görüntülerle çalkalanınca da..
Gazeteci Deniz Zeyrek, hemen kafayı çıkarıp, “Durun. Tüm gerçekleri anlatacağım. Ben her şeyi biliyorum” edasıyla, konuşmaya başlamış.
Ne imiş, Deniz Bey’in bildikleri?
Şunlar:
“Kars’ı ve kentin ünlü kaz etini tanıtmak için Kars ve Ardahanlı bir grup tarafından her yıl düzenlenen yemeğin bu yılki adresi İstanbul oldu. Geçen yıllarda da eski başbakan Binali Yıldırım ve Bakan Ahmet Arslan’ın katımıyla Ankara’da bir araya geldik.”
Doğru söylüyor Deniz Bey..
Ekrem Bey, İstanbul’u seller alırken de..
Aslında tatil yapmıyordu..
Ege’nin koylarını tanıtım için yatlara binivermişti..
Fransa’ya gittiğinde..
İngiltere’ye gittiğinde..
Hep, “tanıtım” için vardı, Ekrem Bey..
Ama bu son “tanıtım”da bir aksaklık olmuş.
“Kaz sezonu” ile ilgili her tanıtım, âlâyı vala ile medyada haber olurken..
Ne hikmetse..
Deniz Bey’in “Kars’ı, Ardahan’ı tanıtım” diye takdim ettiği “Kaz sezonu açılış gecesi”, hiçbir yerde haber olmamış..
Kendi kendilerine tanıtmış olmalılar, “kaz”ları..
Deniz Bey’in, yemeği organize edenleri takdimi de hayli ilginç.
Kim organize etmiş, yemeği?
Kars ve Ardahanlı bir grup..
Hangi grup?
Folklor grubu mu?
Yoksa müzik grubu mu?
Yok mu bunun adı, Deniz Bey?
“Ahmet” veya “Mehmet” şeklinde, vereceğin bir isim yok mu?
Yoksa..
“Fazla konuşursak, yalanlar ortaya çıkar, şimdilik durumu kurtaralım, çok sıkışırsak, önce dandik belgeleri hazırlarız, sonra açıklarız” mı dediniz?
Yemeği organize edenlerin isimleri yok..
Faturayı ödeyen, zaten yoktur..
Kaz Kars’tan gelmiş.. Şarap ise İzmir’den..
Mekanın sahibine de, Ataşehir belediye Başkanı Battal İlgezdi’yi göstermişler..
Kasanın önünden geçip, gitmişlerdir..
Yerseniz tabii..
Bunları yemeseniz bile..
Bakın bunu kesin yiyeceksiniz..
Şu ana kadar “Deniz Bey” diye hitap ettiğim Deniz Zeyrek’i, kusura bakmasın ama..
Şu andan itibaren “Garson Deniz” diye isimlendireceğim..
Niye?
Çünkü, sosyal medyadaki “Ekrem İmamoğlu, şaraplı masada” eleştirilerine karşı..
Ne hikmetse..
Ekrem Bey’den bir açıklama yok ama..
Onun yerine, Deniz Zeyrek açıklama yapmış..
Şöyle diyor, garson Deniz:
“Kaftancıoğlu ve İmamoğlu su içti.”
Siz söyleyin..
Böyle bir cümleden sonra..
“Garson Deniz” demekte haksız mıyım?
Görüntülere bakarsak..
Deniz Zeyrek de, Ekrem İmamoğlu gibi masada oturanlar arasında..
Ama..
“Ekrem İmamoğlu’nun şarap içmediği, su içtiği” yönünde bir açıklama yapıyor..
Bu durumda bize de..
Hatırlatma görevi düşüyor:
“Sen masanın garsonu muydun ki, böyle iddialı konuşuyorsun, Deniz Bey!”
Öyle ya..
Sen yemeğini yerken..
Gözünü Ekrem İmamoğlu’ndan hiç ayırmamış olmalısın ki, “Şarap içmedi, su içti” diyebilesin..
Yoksa..
Bu savunmayı bırak da, Ekrem Bey’in kendisi yapsın..
Aslında neresinden baksanız, bu küçük açıklamalarında da, onlarca yalan var..
“Bir grup Karslı ve Ardahanlı işadamı”nın organize ettiğini iddia ettikleri yemekte..
Bakıyoruz, masanın başında, Ekrem İmamoğlu, Tunç Soyer ve Canan Kaftancıoğlu var..
Yemeği işadamları verecek..
Ama masanın başına, bu üçlü oturacak?
Ne dedik?
“Yersen!..”
Haydi onu yedik..
Bari, masanın şöyle bir kenarına yapışıp oturmuş, birkaç işadamı gösterseydiniz..
Faturayı ödeme gücü olan..
O da yok..
Sorsanız, “Zar zor geçiniyoruz” diyen birkaç gazeteci..
Yüzlerce dairesi, onlarca apartmanı olan Ekrem İmamoğlu’na, yemek vermiş görüntüsü ile bizi karşı karşıya bırakmışlar..
İtiraz etmeyelim..
“Yedik” diyelim..
Geçelim..
Ali Karahasanoğlu – Yeni Akit