EKONOMİ – FETÖ’ye terörist diyemeyen isim Papara’nın sahibi çıktı. AKP eski Milletvekili Mehmet Metiner; katıldığı televizyon programında “FETÖ diye bir örgüt yoktur” diyen Merkez Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı’ya tepki göstererek stüdyoyu terk etti. Karslı canlı yayında FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’e; “Terörist demem” sözleri üzerine sunucu programı bitirdi.
Metiner’in stüdyoyu terk etmesinin ardından program sunucusu Sabri Balaman bir soru yöneltti.
“Fetullah Gülen terörist midir değil midir?” diye soran Balaman’a Karslı’nın verdiği cevap yine şok etti. Karslı, “Ben ona terörist diyemem” dedi. Sunucu bunun üzerine “Ben özür diliyorum, 251 insanımızın canına mal olmuş alçaklığa ben bu programı yapamayacağımı ifade ediyorum. Ben sizle aynı yayını yapamam” diyerek programı bitirdi.
Tartışmaların ardından Karslı’nın kim olduğu merak konusu oldu.
Merkez Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı hakkında FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 2016 yılında FETÖ soruşturması başlatılmıştı. Hakkında 7 sene 6 ay hapis cezası istemiyle yargılanan Karslı tartışma yaratan açıklamalarına da devam ediyor.
2014 yılında Merkez Partisini kuran Abdurrahim Karslı, “FETÖ diye bir örgüt yoktur” açıklamalarının yanı sıra “Bylock ‘şifre ile girilen, internet ortamında bulunmayan örgüte ait gizli bir haberleşme aracıdır’ iddiası artık çürüdüğüne göre, bylock ücretsiz olarak Google Play’den ve Appstore’dan indirilebiliyor ve bu kadar yanlışlık olduğu anlaşıldığına göre kafaların da değişmesi gerekir” ifadelerini de dile getirmişti.
Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, FETÖ’nün İstanbul Üniversitesi’ndeki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 2016 yılında gözaltına alınmış ve sonrasında serbest bırakılmıştı. Devlet içindeki Fethullahçı teröristlerin hükümeti yıkmaya yönelik en bilinen eylemlerinden olan 17/25 Aralık 2013 sonrasında, Temmuz 2014’te kurulan Merkez Parti, o tarihten bu yana FETÖ ilişkisi iddialarıyla tartışmaların odağındaydı.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Medeni Usûl ve İcra-İflas Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanlığını yapmış Abdurrahim Karslı’nın “FETÖ terör örgütü değildir” şeklindeki sözlerinin bir yaptırımı olup olmayacağı merak ediliyor.
Kendi deyimiyle 1966’dan 1996’ya kadar 30 yıl boyunca FETÖ’nün yanında yer alan ancak kandırıldığını anladıktan sonra örgütten ayrıldığını dile getiren Nurettin Veren, Abdurrahim Karslı ile ilgili Odatv’ye çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Merkez Partisi 2014’te FETÖ’nün desteğiyle kuruldu” diyen Nurettin Veren, Karslı’yı daha bugün aradığını ancak telefonlarına çıkmadığını da aktardı.
Karslı için,
“Kendisiyle çok sık görüşürdüm. Bugün daha aradım. Telefonlarıma çıkmadı. Daha sonra geri aradı, ‘Ben yanlış anlaşıldım. Aslında suçsuzların da suçluymuş gibi ceza aldığını anlatmak istedim’ dedi. Ben de ‘sen profesörsün bunu böyle mi anlatırsın’ dedim. Kendisi zaten 7 sene 6 ay ile yargılanıyor. Aynı zamanda bir şirketin de sahibi. İki oğlu da orada 50-60 kişi çalışıyor. Eski Nurculardan” diyen Veren, devamında şunları söyledi:
“Saidi Nursi’nin yolundan gider. Karslı hakkında soruşturma açıldığında avukat bir grup onu savundu. Sonra onlardan da bir tanesi FETÖ’cülükten yattı. Daha sonra beni Süleyman Yasin diye Abdurrahim Karslı’nın hem yeğeni hem de kayınbiraderi aradı. Akraba evliliği yani. ‘Biz Nurettin vereni dinlemedik. Feto’yu Mehdi de ilan ettik İsa da ilan ettik’ bile dedi. Ben anlamıyorum, HDP’ye kapatma davası açılıyor eski genel başkanı içeriye atılıyor. Bu tarafta adam açıkça fetö’cü olduğunu iddia ediyor. Televizyonda aleni kırmızı kitaba girmiş örgüte ‘terör örgütü değildir’ diyor. Devlet mi yalan söylüyor bunlar mı? Bu suçtur. ‘PKK terör örgütü değildir’ dese neler olacaktı.”
Nurettin Veren, Karslı’nın oğlu Ahmed Faruk Karslı üzerinden kurduğu şirketin de sahibi olduğunu iddia etti. Veren şirketin de incelenmesi gerektiğini dile getirdi.
Şirket hakkında bir süredir FETÖ’ye maddi destek sağladığı ve kara para akladığı iddiaları dile getiriliyordu. Elektronik finans, nakit transferi ve dijital para merkezli şirkette kumardan elde edilmiş kara paraların sistem üzerinden aklandığı ve bir kısmının örgüte yardım olarak ayrılmakta olduğu ileri sürülmüştü.
Yeniçağ