Ev alırken ortakçı da almayın
Ev alırken ortakçı da almayın. Gayrimenkul sektöründe yeni bir dolandırıcılık yöntemi ortaya çıktı. Müteahhit bir projeye başlarken firması adına arsa sahipleriyle bir anlaşma yapıyor.
Projeyi satışa sunarken yeni bir firma daha kuruyor. Hem arsa sahibiyle anlaşma yapan şirketi üzerinden hem de yeni firması üzerinden aynı evi iki ayrı kişiye satıyor. Ayrıca projeyi yarım bırakıp sırra kadem basınca çifte mağduriyet yaşanıyor. Vatandaş evi aldığı firmayla inşaatı yapanın farklı olduğunu çok geç anlıyor.
Bugüne kadar farklı birçok konut mağduru gördük. Maketten satıp kaçan, inşaatı yarım bırakan, taahhüt ettiği gibi teslim etmeyen firmalar oldu. Son dönemde ise yeni bir yöntemle ev alan vatandaşın dolandırıldığı ortaya çıktı. Müteahhit aynı proje için 2 şirket kuruyor.
Projeyi inşa edeceği arsanın sahibiyle anlaşmayı şirketi üzerinden yapıyor. Ama o projedeki evlerin satışı için ikinci bir şirket daha kuruyor. Bu iki şirket arasında bir bağ yok gibi görünse de ikisi de aynı iş için çalışıyor. İki firma aynı evi farklı kişilere satıyor ve vatandaş bu durumu tapuda anlıyor. Ya da firma inşaatı yarım bırakıp sırra kadem basıyor. Bu defa da vatandaş evi aldığı firmayla inşaatı yapan firma farklı olduğu için yeni bir mağduriyet yaşıyor.
İlginç bir yöntem bazı yükleniciler tarafından vatandaşın dolandırıldığını ve bu örneğe son aylarda çok sık rastladıklarını söyleyen Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukatı Ali Güvenç Kiraz sürecin nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “Bazı yükleniciler bir inşaat projesine girerken arsa sahipleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıyorlar ve bu sözleşmeyi X şirketinin imzaladığını varsayalım. Ancak proje mahallinde bulunan satış ofisini Y şirketi olarak tanıtıyorlar. Bu X ve Y şirketleri arasında herhangi bir organik ilişki bulunmuyor, ortakları farklı ve adresleri de farklı oluyor.”
Kiraz kurulan 2 şirketle vatandaşın nasıl dolandırıldığını şöyle özetliyor “Y şirketi size satış vaadi sözleşmesi ile 3. kat 6 numaralı daireyi satıyor, parasını tahsil ediyor. Tapu da kat irtifakı kurulmamış veya kurulmuş ama yüklenici payının da arsa sahipleri üzerine kurulmuş olduğunda da (Ankara usulü inşaat modeli diyoruz) tapudan kaynaklı bir sıkıntı olmadığını düşünüyorsunuz.
İşte ödemeleri yapıp, tapu almaya gittiğinizde ise eğer o dönemde müteahhit kaynaklı bir iflas vb bir durum yok ise size tapuyu başka bir şirketin devrettiğini görüyorsunuz ancak burada önemli husus inşaat şirketi zor duruma girmiş veya iflas etmiş ise tapuya gittiğinizde bir anda tapuların sizin sözleşme yapmadığınız başka bir şirket üzerine devredildiğini hatta sizin satın aldığınız 3. kat 6 numaralı dairenin de 3. kişilere satıldığını görebiliyorsunuz. Bu durumda bu hiç bilmediğiniz şirkete gittiğinizde de “Siz başka bir şirket ile anlaşma yaptınız, bizim o şirketle bir ilgimiz yok alacağınızı gidin onlardan talep edin” savunması ile karşılaşabiliyorsunuz. Böylece hem paranız hem de ev hayaliniz buhar oluyor.”
Bazı şirketlerin iflas veya ekonomik zor duruma girme halinde bir hülle yolunu denediklerini belirten Avukat Kiraz, “Ancak bir de bunu profesyonel olarak yapan bazı şirketler var bunlar ise sizin hiç anlayamayacağınız çok ince bir dolandırıcılık yolunu tercih ediyorlar.
Şöyle ki siz X Yapı A.Ş ile sözleşme imzalıyorsunuz ama arsa sahipleri ile yüklenici X Yapı Ticaret A.Ş. sözleşme imzalıyor. Siz bana arsa sahipleri ile sözleşmenizi gösterir misiniz dediğiniz de karşınıza konulan sözleşmede ki bu ufak farkı anlamıyor direkt şirket ismi doğru ise bunu kabul ediyor ve güvenebiliyorsunuz.
Son dönemlerde bazı yüklenicilerin de bunu yaptığını görüyoruz. Her ki yöntemde hem etik dışı hem de hukuk açısından hukuka aykırı sözleşmeler” diye konuştu.