Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1,5 yıldır tutuklu bulunan HDP cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’la ilgili bomba bir çıkış daha yaptı. Demirtaş’ın seçimlerde yarışmaması gerektiğini söyledi. Erdoğan, “Bir eksiklik, yanlışlık var. Burada illa mahkumiyeti adaylık şartları arasında saymamamız lazım. Tutuklu olan kişi aday olamaz, olmamalı” dedi.
BURADA BİR YANLIŞLIK VAR… Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 TV, 360 ve Anadolu Yayıncılar Birliği’nin ortak canlı yayınında konuştu. Erdoğan Demirtaş’ın adaylığı için ‘Aday olduğunda içerideydi. Orada zaten bir eksiklik, bir yanlışlık var. Yani biz burada illa mahkumiyeti adaylık şartları arasında saymamamız lazım. Tutuklu da olsa bence tutuklu olan kişi de aday olamaz, olmamalı. Çünkü bu bir kaçamak yoldur. Buna niye böyle bir fırsatı biz verelim?’ ifadelerini kullandı…
İLK İŞ OHAL’İ KALDIRMAK… Seçimlerden sonra “ilk işlerinin OHAL’i kaldırmak olacağını” söyleyen Erdoğan, OHAL’in seçim kampanyalarını engellediği”yönündeki eleştirilere ise tepki gösterdi.
BU OHAL BAŞKA OHAL… Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir tane örnek versinler, OHAL nerede hangi kampanyayı engelledi? Bir defa bu, bizim göreve geldiğimiz zamandaki OHAL değil, bir güvenlik tedbiri…24 Haziran’dan sonra bu göreve devamım halinde ilk işimiz inşallah OHAL’i kaldırmak olacaktır. Tamamıyla yok etmek, geri dönmemek anlamında değil. Biz terörü gördüğümüzde en sert tedbir neyse, onu yine alırız.”
‘MOODY’S’E BİR OPERASYON DA BİZ ÇEKECEĞİZ’… Erdoğan’ın hedefinde Türkiye’nin kredi notunu düşüren kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s de vardı. “İnşallah 24 Haziran’dan sonra o Moody’s’e bir operasyon da biz çekeceğiz” diye konuşan Erdoğan, şirketi “Türkiye’yi karalamaya” çalışmakla suçladı.
Erdoğan, “Biz Moody’s’in üyesi olmadığımız halde olur olmaz açıklamalar yapıyor. Sıfır açıklaması yaptı, büyüme 7,4 çıktı. Sen bu kadar önemli konumda bir firma olacaksın ve ‘Türkiye’yi nasıl zor duruma sokarım’ diye adımlar atacaksın. Başaramayacaklar” ifadelerini kullandı.
Moody’s, Türkiye için 2018 büyüme tahminini yüzde 4’ten yüzde 2,5’e indirmişti. Gerekçe olarak üç ana neden sıralamıştı: Yüksek enflasyon; artan petrol fiyatları ve TL’deki değer kaybı. Moody’s raporunda, Erdoğan’ın Londra ziyaretinde para politikasına dair yaptığı açıklamalar sonucunda Merkez Bankası’nın bağımsızlığının da sorgulanır hale geldiğini vurgulamıştı.