Erdoğan ‘Onun gibi cesuru az bulunur’ derken boğazı düğümlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium’da düzenlenen Uluslararası Yerel Yönetimlerde 6. Kadın Şurası’nda konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Türk kadınları 1934 yılında seçme ve seçilme hakkı elde etmiş olmalarına rağmen, bu konudaki asıl büyük atılımı son 17 yılda gerçekleştirmişlerdir. Siyaset kurumunda kadınların temsil oranını yüzde 4,5 seviyesinden, mesela Türkiye Büyük Millet Meclisinde yüzde 17’nin üzerine çıkarmayı dönemimizde başardık.
Kadınlara seçme hakkının verildiği 5 Aralık tarihini, sadece “Kadın Hakları Günü” olarak kutlamakla kalmayacak, icraata da dönüştüreceğiz.
BUNDAN SONRAKİ SEÇİMLERDE ARTTIRACAĞIZ
Geldiğimiz seviye elbette yeterli değildir, ama kat edilen mesafenin önemini de gözden kaçırmamalıyız. Mart ayında yapılan mahalli seçimlerde belediye meclis üyeliklerinde kadınlarımıza en az üçte bir oranında yer verilmesini istedik. Her ne kadar seçilenler arasında bu orana ulaşılamamışsa da, eskisine göre çok daha fazla kadının belediye meclislerinde sorumluluk üstlendiğini görüyoruz. Bundan sonraki seçimlerde kadınlarımızın daha yüksek oranlarla hem aday listelerinde, hem de belediye meclislerinde yer bulabilmesi için çalışacağız.
KADINI DIŞLAYAN TOPLUM POTANSİYELİNİN YARISINDAN VAZGEÇMİŞTİR
AK Parti’nin başarısının sırlarından biri, belki de en önemlisi, kadınlara ulaşmayı, onların gönlüne girebilmeyi başarmış olmasıdır. Bu neticeye, yılın 365 günü ev ev dolaşan, her kadınımıza ulaşmak için çaba gösteren, onların dertleriyle hüzünlenip sevinçleriyle mutlu olan dava arkadaşlarımızın çabalarıyla ulaştık.
Birileri yıllarca kadının ismini, sıkıntısını, beklentisini istismar ederek kendine siyasi rant sağlamanın peşine düşerken, biz her meselelerinde onların yanında yer aldık. Çünkü bize göre, kadını dışlayan bir toplum, gücünün ve potansiyelinin yarısından vazgeçmiş demektir.
TARİHİMİZ DE KADINLARIN BAŞARILARI VE FEDAKARLIKLARIYLA ÖRÜLMÜŞTÜR
Bizim inancımızda Hazreti Adem’le Hazreti Havva’dan beri erkek ile kadın birlikte yaşamış, birlikte kulluk etmiş, birlikte çoğalmış, birlikte dünyayı mamur etmiştir. Kendi tarihimiz de kadınların başarıları ve fedakarlıklarıyla örülmüştür.
Anadolu’yu alperenler ve bacılar birlikte medeniyetimizle, kültürümüzle, değerlerimizle yoğurmuş, ebedi vatanımız yapmıştır.
ONUN GİBİSİ AZ BULUNUR
Hayatın her alanında var olan kadınlarımızın yetiştirdiği, kişiliğini kazandırdığı, temel eğitimini verdiği çocuklarımızla geleceğimizi inşa ettik.
Hatta savaş meydanlarında dahi kadınlarımızın fedakarlığıyla zafere ulaştık. Nene Hatun’dan Nezahat Onbaşı’ya, Şerife Bacı’dan Kara Fatma’ya kadar nice kadın kahramanımızın mücadelesi sayesinde istiklalimizi kazandık. Terör örgütü tarafından haince şehit edilen Aybüke öğretmen ve daha yeni defnettiğimiz. Esma astsubay, sınırlarımız içinde ve dışında alçakça katledilen yüzlerce kadın, bu mücadelenin günümüzdeki bayraktarlarıdır.
Esma Astsubayımızla ilgili komutanlarımız ve İçişleri Bakanımın şu tespitler çok ilginçti. Bomba imha olaylarında bir kadın olarak onun kadar cesur, maharetli olan hemen hemen yok gibiydi. Bomba imha olayında da bunu yaparken şehit oldu. Rabbim makamını cennet eylesin.”
ER YA DA GEÇ BUNUN HESABINI SANDIKLARDA VERECEKSİNİZ
Parlamentoda terör örgütünün desteği ile bulunan ve şehitlerimizi görmezden gelen terör sevicilerini ne ile izah edeceğiz? Van’daki katliamlardan bahsetmezler, stadyumun hemen yanında 41 şehidimizden bahsetmezler. Evine dönerken şehit olanları ne ile izah edeceğiz? Er ya da geç bunun hesabını sandıklarda vereceksiniz.
BU ÖRGÜT TERÖRÜN YANINDA YER ALDI
Nobel skandalı yaşandı. Vampir aydınlara bu ödülün verilmesi adeta bir vampir aydınlar grubu oluştuğunu gösteriyor. Nobel, tamamen terör örgütlerinin yanında yer alan bir kuruluş. Bu örgüt terörün yanında yer aldı. Bunların verdiği ödüller kusura bakmayın kimseyi ikna edemez.
NÖBET TUTAN ANNELERİN FENDİ, ELİ KANLI TERÖRİSTLERİ YENMİŞTİR
Ağızlarını her açtıklarında insan haklarından söz edenlerin, terör örgütünün istismar ettiği, iğfal ettiği, infaz ettiği, hayallerini ve geleceklerini söndürdüğü çocukları ve kadınları görmezden geldiğini de unutmadık.
Diyarbakır’da bölücü örgüt tarafından gasp edilen evlatlarını kurtarmak için sıcağa-soğuğa aldırmadan nöbet tutan annelerin fendi, eli kanlı teröristleri yenmiştir. Tüm dünyayı Diyarbakır’daki annelerin bu haklı ve onurlu duruşuna destek vermeye davet ediyoruz.
KADINLARIN İSTİHDAM ORANI OLDUKÇA YÜKSEK SEVİYELERDEDİR
Bunun yanında hayatın her alanında kadınlarımızın giderek yükselen etkinliğini ve hissedilen gücünü yakından izliyoruz. Kadınların işgücüne katılım oranı 2002 yılında yüzde 28’i bile bulmuyorken, bugün yüzde 35’e yaklaştı.
İstihdamdaki kadın oranı da yüzde 25’den yüzde 30 seviyesine ulaşmak üzeredir. Eğitim, finans, sağlık, yargı, akademi alanları başta olmak üzere pek çok sektörde kadınların istihdam oranı oldukça yüksek seviyelerdedir.
Üniversitelerimizde eğitim gören evlatlarımız arasındaki cinsiyet dağılımının neredeyse eşit olması, kadın istihdamındaki artışın süreceğine işaret ediyor. Biz bu tablodan ancak gurur duyarız.
BU GÜZEL FOTOĞRAFI GÖLGELEMEYE ÇALIŞANLARA İZİN VERMEYİZ
Elbette kadına yönelik şiddet başta olmak üzere, mücadeleye devam etmemiz gereken sorunlarımız vardır. Ancak, istisnai bir takım olayları büyüterek, bu güzel fotoğrafı gölgelemeye çalışanlara izin veremeyiz. Kadın meselesinin, her şeyden önce bir insan meselesi olduğunu kabul ettiğimizde, pek çok şey yerli yerine oturacaktır.
NOBEL ÖDÜLÜNE GÖSTERİLEN TEPKİ
Bu onurlu duruşa destek veren tüm siyasi liderlere şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Nobel’in, ödülü Handke denilen bu vampir aydınlar grubunun temsilcisine vermesi, bir vampirler topluluğunun oluştuğunu ortaya koymaktadır. Bu verdiğiniz ödül, bir Aziz Sancar hocamıza, bir Orhan Pamuk’a verilmiş ödül değildir. Kimseyi aldatamazsınız ve aldatamayacaksınız.