Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Macaristan dönüşü gazetecilere açıklamalarda bulundu.
İsmet İnönü’nün ABD bayraklı fotoğrafını göstererek CHP’yi Amerikancılıkla suçlamasının ardından başlayan tartışmalara değinen Erdoğan, “İnönü ile ilgili gösterdiğim fotoğrafa CHP’liler itiraz etmişler. Tek bayrak değil de çift bayraklıymış. Ben tek bayrak demedim ki zaten” yorumunda bulundu.
Erdoğan, CHP’nin İş Bankası’ndaki hisseleri konusunda da “Buradaki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti neyse bu vasiyetin Hazine’ye devrini gerçekleştirelim. Çünkü bu şahıslara ait bir hak değildir. CHP’nin hakkı hiç değildir. MHP’li arkadaşlarla birlikte yapılacak bir yasal düzenlemeyle bu işin yoluna koyulabileceği kanaatindeyim” açıklamasında bulundu.
Erdoğan, kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya ilişkin, “Olayı tüm boyutlarıyla araştırıyoruz. Bizim ülkemizde cereyan etmiş bir hadise. Böyle bir hadiseyle ilgili olarak bizim sessiz kalmamız mümkün değil. Çünkü sıradan bir olay değil. Kaşıkçı güçlü bir ailenin evladı. Uluslararası bir köşe yazarı özelliği var ve bir Türk kızıyla evlenme arifesinde böyle bir şey yaşıyor. Nikâh muameleleriyle ilgili başkonsolosluğa müracaatında yaşanıyor bu olay. Ben daha ilk gün olay duyulur duyulmaz, ayın 2’sinde arkadaşlara talimatı verdim. Gerek Adalet Bakanlığımızla, Dışişleri Bakanlığımızla bu işin malum bir Viyana Sözleşmesi boyutu var, hemen olayla ilgilenmeye başladık. Emniyet, istihbarat, her boyutuyla bu işi ele aldık. An be an sürekli bunun takibi yapıldı. Türkiye’ye girişler, çıkışlar dahil gereken her şey mercek altına alındı” dedi.
“KAMERA SİSTEMLERİNİN OLMAMASI MÜMKÜN MÜ”
“Bir başkonsoloslukta, bir büyükelçilikte kamera sistemlerinin olmaması mümkün mü? Olayın cereyan ettiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda kamera sistemlerinin olmaması mümkün müdür? Yani buradan bir kuş uçsa, buradan bir sivrisinek çıksa bu sistemler bunu yakalar ki onlarda bu sistemlerin en ileri dereceleri vardır” diyen Erdoğan, “Viyana Sözleşmesi’ne göre de adımlar atıldı. Başkonsolosluğa girilip gerekli çalışmaların yapılabileceği noktasında dönüşler alındı. Bu dönüşler alındıktan sonra da gerek yargımız, gerek emniyetimiz, Dışişleri Bakanlığımızın yetkilileri, istihbaratımız şu anda çalışmalarına devam ediyor. Şu anda tahminler üzerine değerlendirme yapmam doğru olmaz. Ama endişelerimiz var. Bizim bu endişelerimizi ABD’nin de aynı şekilde telaffuz ettiğini görüyoruz. Gerek Sayın Trump’ın gerek Pompeo’nun gerek Pence’in. Hepsi de duydukları endişeyi anlatıyorlar” ifadesini kullandı.