EKONOMİ – İstanbul Beykoz’da Acarlar Mahallesi’nde bulunan bir villada; 2017 yılında çıkan silahlı çatışmada hayatını kaybeden iş insanı Oktay Üzüm’ün ailesi, iş insanı Erdal Acar ile babası İsmet Acar‘ın kendilerini dolandırdıklarını ve ölümle tehdit ettiklerini öne sürerek suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na Üzüm ailesinin avukatı Handan Bakbak tarafından sunulan dilekçede; Oktay Üzüm’ün hayatını kaybetmesinin ardından eski eşi Aygül Kaya, oğlu Ahmet Yusuf Üzüm ve iş ortağı olan yeğeni Serdar Üzüm’ün mirasçı olduğu aktarıldı.
Erdal Acar ile Oktay Üzüm’ün hayatını kaybetmesinin öncesine dost olduklarının anlatıldığı iddianamede; Erdal Acar’ın Oktay Üzüm’ün ölmesinin ardından Serdar Üzüm’ü aradığı ve amcasından dolayı başlarında kötü niyetli insanlardan sorunlar olacağını, onları emanet bilip koruyacağını ve sadece kendisine güvenmeleri gerektiğini söyleyerek kara ve tehlikeli bir tablo çizdiği öne sürüldü.
Erdal Acar’ın aileyle birlikte bir restoranda toplantı düzenlediğinin ve helalleşmek istediğinin iddia edildiği dilekçede, Acar’ın Oktay Üzüm ile ölmeden kısa bir süre önce gayrimenkul alım satımına ilişkin ilişkileri olduğunu, yaklaşık 10 milyon dolar tutarındaki kambiyo evrakı ile nakitten oluşacak ödemeyle taşınmazların türünü değiştireceğini, Acarkent’teki villalar yerine, Acar Blue sitesinden 7 daire ile Çengelköy’de 1 dubleks ve 3 tane de normal daire vereceğini söylediği öne sürüldü.
İş insanı Erdal Acar’ın toplantının ardından taahhüt ettiği taşınmazların yerini değiştirmek için Oktay Üzüm’ün ailesine yüklü miktarda veraset ve KDV vergisi çıkarttığının iddia edildiği suç duyurusu dilekçesinde,
“Erdal Acar, kendisine duyulan güveni ve müteahhit işadamı sıfatını özel yöntemlerle kullanmak suretiyle yetim hakkı da yiyerek, ailenin tüm malvarlığına dolandırarak çökmüştür.
Merhum Oktay Üzüm adına olan tüm malvarlığı, Erdal Acar’ın yakın adamı ve kara kutusu olarak bilinen Uğur Topal adına devredilmiştir. Erdal Acar, aileyi sürekli Oktay Üzüm’ün hasımları olduğunu, oğlu Yusuf’un kaçırılıp öldürüleceğini, onları yalnızca kendisinin koruyacağını ve 7 adet daireyi teslim edeceğini söylemiş ve oyalamıştır” ifadelerine yer verildi.
Serdar Üzüm’ün Erdal Acar ile iletişim kurmaya çalıştığının, İsmet Acar’ın ise hasta olduğu gerekçesiyle randevu vermediğinin anlatıldığı dilekçede,
“İhtarnameden sonra kurumsal olarak çözüm sağlanacağı, pandemiden dolayı sekteye uğranıldığı, meselenin İsmet Acar tarafından çözülebileceği söylenmiş, ancak hiçbir çözüm üretilememiştir.
Bu yıl Temmuz ayında tekrar irtibat kurulmaya çalışılmış, art arda gelen tehdit ve hakaretler sonrası müştekilerin üzerine gidilmiş, nihayetinde bu işin kanla biteceği ifade edilince mesele hukuki zemine taşınmak üzere tarafımıza gelinmiştir” diye belirtildi.
Savcılığa sunulan dilekçede,
“Hileli aldatma eylemleri ile güveni kötüye kullanarak, ticari ilişkiyi de araç kılarak yapılan nitelikli dolandırıcılık eylemi sonucunda ailenin toplam zararı 11 milyon 338 bin dolardır. Bu süreçte çok kötü günler geçiren müştekiler, psikolojik destek almaktadır. Şüphelilerden şikayetçiyiz” denildi.
sözcü