Tüberküloz, ölümcül hastalıklar arasında yeniden zirveye ulaştı ve 2023’te Kovid-19’u geride bıraktı. Ancak, birkaç yıl içinde ilk kez ölüm oranlarında hafif bir düşüş görüldü. 2022’de 1,32 milyon ölümden, 2023’te 1,25 milyona indi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) raporu, bulaşıcı hastalıklarla mücadelede eşitsizliklerin ve yetersiz finansmanın ciddi bir engel olduğunu vurguladı. Rapora göre, dünya nüfusunun çeyreği ila üçte biri tüberküloz bakterisini taşıyor.
Neyse ki, güçlü bağışıklık sistemine sahip çoğu insan hastalığa yakalanmıyor. Ancak yetersiz beslenme, savaşlar gibi stresli durumlar ve diğer hastalıklar, bağışıklık sistemini zayıflatarak tüberkülozun patlak vermesine neden olabilir.
Tüberküloz, çoğunlukla akciğerleri etkileyen ve oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Hasta kişiler öksürdüğünde, hapşırdığında veya konuştuğunda havaya salınan küçük damlacıklarla bulaşır.
Tüberkülozun belirtileri arasında yorgunluk, gece terlemesi, kilo kaybı ve kanlı balgamlı öksürük bulunur. Tedavisi tipik olarak aylarca süren bir antibiyotik kürüdür.
DSÖ’nün en son verileri, tüberküloza karşı küresel mücadelenin yoğunlaştırılması gerektiğini açıkça göstermektedir.
Ölüm oranlarındaki azalma ile hastalık vakalarındaki artış arasındaki çelişkili senaryo, tüberkülozla mücadelede karşılaşılan zorlukları yansıtıyor. Bu, hastalığın karmaşıklığını ve etkili bir çözüm için bütüncül bir stratejiye duyulan ihtiyacı gösteriyor.
DSÖ, tüberküloz vakalarındaki artışın endişe verici olduğunu ve bu konuda acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Örgüt, ülkeleri tüberkülozla mücadele programlarını güçlendirmeye, tanı ve tedaviye erişimi artırmaya ve sağlık çalışanlarını eğitmeye çağırdı.