GÜNDEM – Dilan-Engin Polat çiftinin ‘kara kutusu’ olduğu öne sürülen Ahmet Gün’ün eski şoföründen çarpıcı iddialar Lüks yaşamlarıyla gündeme gelen ve sosyal medyada milyonlarca takipçisi olan Dilan Polat ile eşi Engin Polat’ın servetinin kaynağına yönelik soruşturma sürüyor. Polat çifti, paravan şirketlerden gerçekte olmayan mal alışı yapmak ve daha sonra bunları sahte belgelerle başka şirketlere satmakla suçlanıyor.
Türkiye, kara para aklama iddiaları nedeniyle tüm mal varlıklarına el konulan ve haklarında yurt dışı çıkış yasağı verilen Dilan-Engin Polat çiftini konuşurken ortaya atılan yeni bir iddia Ordu’ya da sıçradı.
Gazeteci Erk Acarer, Dilan Polat davasına yönelik Ordu’yu işaret eden bir paylaşımda bulundu ve Polat çiftini Ordu’daki bir güzellik salonu ile bağlantılı akçeli işlerinin olduğunu yazdı.
Polat dosyasının kilit ismi ise Ordu-Fatsalı olan avukat Ahmet Gün. Ahmet Gün, Dilan-Engin Polat’ın mali işler sorumlusu.
İş hayatını İstanbul’da sürdüren ve Ordu-Fatsa’da çalışma ofisi bulunan Ahmet Gün’ün Fatsa’da kendisine ait olan bir binaya Dilan Polat Güzellik Merkezi’ni açmayı planladığı ve söz konusu soruşturmaların ardından açılışı iptal ettiği öğrenildi.
Mali işler avukatı Ahmet Gün, katıldığı canlı yayında Dilan Polat ve Engin Polat’ın 2022 yılında tahmini olarak 100 milyon lira ciro yaptığını ve 7 milyon vergi ödediğini belirtti. Ahmet Gün canlı yayında ‘kara kutu’ olduğu iddialarına ise yanıt vermedi. Canlı yayına bağlanan Dilan Polat, “Ahmet Bey, artık konuşmayın” uyarısında bulundu.
Dilan-Engin Polat çiftinin ‘kara kutusu’ olarak bilinen mali işler avukatı Gün hakkında 3 gündür Ordu Emniyet Müdürlüğü ve MİT mensupları Ordu’da sıkı bir denetim yürütüyor. Gün’ün başta akrabaları olmak üzere Ordu’da iş yaptığı kişilerin ifadelerine başvuruluyor.
Gün hakkında ise eski şoförü tarafından çarpıcı iddialar öne sürüldü.
BirGün’ün ulaştığı mahkeme kayıtlarına göre, Ahmet Gün’ün 6 yılı aşkın süredir şoförlüğünü yapan Y.Ş. 2020’de vergide kaçakçılık ve kara para aklama nedeniyle yargılandığı davada Ahmet Gün’e birçok suçlamada bulundu.
Y.Ş. mahkemeye verdiği ifadede Ahmet Gün’ün daire verme karşılığında kendisine şirket kurdurduğunu ve bunun karşılığında senet imzalattığını iddia etti. Söz konusu senedi de mahkemeye sunan Y.Ş. adına açılan şirketin paravan olduğunu sonradan öğrendiğini ve bununla ilgili MASAK ve Vergi Denetim Kurulu’na şikayette bulunduğunu söyledi. Y.Ş, “Hatta bu şikayetimin gerçek olması nedeniyle ‘İhbar ikramiyesine hak kazandığım’ tarafıma bildirildi” dedi.
Şirket üzerinden yapılan işlemlerin, faturaların incelenmesini söz konusu ifadesinde mahkemeden talep eden Y.Ş. şirketteki söz konusu imzaların Ahmet Gün’ün yanında çalışan Z.Y. tarafından kendisinin adına sahte imzayla atıldığını iddia etti.
Y.Ş., Ahmet Gün’ün kendisine de uyguladığını iddia ettiği yöntemle birçok kişiyi kandırarak paravan şirketler üzerinden devleti ve hazineyi zarara uğrattığını belirtti.
Y.Ş. mahkemeye verdiği ifadede, Ahmet Gün’ün yüklü miktarda ceza yemiş olan şirketlerden yüzde 10 gibi bir para karşılığında cezalarını iptal ettirdiğini belirtti. İddiada Gün’ün bu işleri yürütürken vergi daireleri çalışanları, İstanbul Vergi Mahkemeleri Hakimleri, Danıştay üyeleri ve Abdullah Gül’ün bir danışmanını da araya koyduğu da ifadelere geçti.
Y.Ş. bir başka iddiasında ise, 2013-2014 yılları arasında Çağlayan Adliyesi’ndeki Abdullah ismindeki vergi hakiminin 50 milyon TL’lik bir dosyayı Ahmet Gün’ün isteğiyle çözdüğü ve karşılığında Gün’ün Abdullah isimli hakimin düğün masraflarını karşıladığını belirtti.
Gün’ün yanında çalıştığı dönemde şahit olduğunu iddia ettiği başka bir olayı da mahkemeye sunan Y.Ş şu ifadelere yer verdi:
“Ahmet Gün’ün evinin bahçesinde hakim ve eşleriyle toplantı düzenlediği bir günde Anayasa Mahkemesi raportörü de bu toplantıya katıldı. Burada raportör, babasının devlete olan 1 milyon 600 bin TL’lik borcunu sildirmesini talep etti. Daha sonra ilgili vergi dairesi şefi gelerek geçmişe yönelik evrak düzenledi. Vergi Dairesi’nin mührü kullanılarak düzenlenen evrakta borç silindi. Bu işlemin ardından vergi dairesi şefine rakamını net bilmediğim dolar olarak para ödendi.”
Ahmet Gün’ün muhasebesini tuttuğu büyük firmaların vergi açıklarını ilgili vergi dairelerine bildirerek ceza almalarının önüne geçtiğini iddia eden Y.Ş, “Sirkeci’deki Ticaret Odası’nda bulunan Nevin isimli bir bayan Ahmet Gün’ün yanında çalışan Z.Y.’nin sahte imzalarıyla şirketler üzerinde istediği işlemi yapmaktadır. Tarafıma da emir verilerek defalarca bu kadına rüşvet götürdüm. Ahmet Gün, muhasebesini tuttuğu büyük firmaların vergi açıklarını ilgili vergi dairelerinin başkanlarına bildirerek ceza almamalarını sağlamaktadır. Daha sonra muhasebecisine baktığı şirketten işi halletmek için yüklü para alarak ilgili vergi dairesi başkanlarına rüşvetini vermektedir” dedi.
Ahmet Gün’ün FETÖ bağlantısı olduğunu iddia eden eski şoförü Y.Ş, “Bank Asya’nın kapatılma sürecinde Ahmet Gün benimle beraber bankanın Yakuplu şubesine giderek annesi, babası ve kız kardeşi F.Ş. adına yüklü bir miktar para yatırdı” dedi.
BirGün Gazetesi’nde yayınlanan ve Fatsa Kızılay Şubesi’nin yardım kolilerinin İsmailağa Cemaati yurdundan çıkmasıyla gündeme gelen haberdeki söz konusu bina da Ahmet Gün’e ait.
Ahmet Gün, BirGün’ün ortaya çıkardığı haberin ardından binayı cemaat yurdunun kullandığına dair görüntülerin olmasına rağmen sahibi olduğu binada herhangi bir cemaat yurdunun olmadığını iddia etmişti.
Ordu Fatsa’da, yurttaşların ihtiyaç sahipleri için Kızılay’a bağışladığı kıyafetler ve yardım kolileri İsmailağa Cemaati’nin kaçak yurtlarından çıkmış, Kızılay yöneticisi, “Bu durumun bir sakıncası yok” diye açıklama yapmıştı.
Öte yandan Ordu’da birçok gayrimenkulü ve inşaatı olan Ahmet Gün’ün Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne ait Sosyal Market’e Ordu’da bulunan binasını ücretsiz olarak kiraya verdiği de öne sürüldü.
Kaynak: Birgün