Danıştay’dan ‘ses ve görüntü kaydı alınması’ genelgesine durdurma kararı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün “ses ve görüntü kaydı alınması” konulu genelgesinin yürütmesi durduruldu. Danıştayın kararında, genelgeyle yapılan düzenlemelerin, temel hak ve hürriyetler içerisinde bulunan haberleşme hürriyeti ile basın hürriyetine yönelik kural ve sınırlamalar getirdiği belirtildi.
Danıştay, toplumsal olaylarda ses ve görüntü alınmasının engellenmesine yönelik Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) genelgesinin yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.
Danıştay 10. Dairesi, EGM’nin, 27 Nisan 2021 tarih ve 2021/19 sayılı, toplumsal olaylarda ses ve görüntü alınmasını engelleyen genelgesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle, Polat Balkan ile Antalya Barosu Başkanlığınca açılan davayı karara bağladı.
Haberleşme özgürlüğünün temel unsurlarını, haber, düşünce ve kanıları serbestçe öğrenebilme, toplayabilme, açıklayabilme, yayabilme haklarının oluşturduğu belirtilen kararda, haberleşme özgürlüğünün, görsel ve yazılı medya araçları yoluyla fikir, düşünce ve haberlerin yayılmasını güvence altına alan ve daha özel bir ifade biçimi olan basın özgürlüğünü de kapsadığı kaydedildi.
Haberleşme özgürlüğünün, düşünceyi yayma özgürlüğünün bir şartı olarak kabul edildiği bildirilen kararda, şu ifadelere yer verildi:
“Anayasa’nın 22. maddesi incelendiğinde, herkesin haberleşme hürriyetine sahip olduğu, haberleşmenin gizliliğinin ise esas olduğu, bu hakkın, madde metninde belirtilen sınırlama sebeplerine bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararıyla veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri uyarınca sınırlandırılabileceği görülmektedir. Bu kapsamda, söz konusu hakkın belirli hallerde sınırlandırılabileceği, dolayısıyla mutlak bir nitelik taşımadığı açık ise de devletin, bu sınırlandırma sebepleri haricinde söz konusu hakkın kullanılmasını sağlamak yükümlülüğünün bulunduğunun kabulü gerekmektedir.”
Anayasa’nın 13. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa’nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği vurgulanan kararda, bu sınırlamaların, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı bildirildi.
Kararda; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de haberleşme hürriyetini kapsayıcı nitelikte olduğuna işaret edildi.
Genelgeyle yapılan düzenlemelerin, temel hak ve hürriyetler içerisinde bulunan haberleşme hürriyeti ile basın hürriyetine yönelik kural ve sınırlamalar getirdiği aktarılan kararda, davalı idarenin genelge niteliğinde bir düzenleyici işlemle adı geçen temel hak ve hürriyetlere yönelik sınırlama getirmesinin Anayasa’nın 7. ve 13. maddelerine aykırı olduğu kaydedildi.
Temel hak ve hürriyetleri, Anayasa’nın 13. maddesinde getirilen hukuki güvencelere ve kanunla sınırlama ilkesine aykırı olacak şekilde düzenleyen dava konusu genelgede hukuka uyarlık görülmediği ifade edilen kararda, davacıların yürütmenin durdurulması istemlerinin kabulüne, EGM’nin
“Ses ve görüntü kaydı alınması” konulu genelgesinin yürütülmesinin durdurulmasına oy birliğiyle karar verildiği bildirildi.