Erdoğan, bu rakamların gerek vali gerekse İçişleri Bakanından aldığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Her türlü tedbir şu an itibarıyla alınmış vaziyette. Gerek AFAD, gerek UMKE, gerek itfaiye şu anda koruma altına almış durumdalar. Koruma altına aldıkları, kontrol altına aldıkları bu söndürme çalışmaları havadan gerek helikopterler gerekse uçak vasıtasıyla bu çalışma devam ediyor ve 2 yangın helikopteriyle bir yangın uçağı burada aktif şu anda çalışıyor. Bu arazi 164 dönüm. 164 dönüm arazide 15 yerleşim alanında bina var. Yerleşim yerlerine de 3 kilometre mesafede. Bu fabrikanın personeli de uzaktan değil, o mahallin insanları. Temennimiz odur ki, bu yaralıların inşallah sağlıklı bir şekilde ailelerine dönmesi ve içeride olan yaralılarla ilgili olumsuz haberler almamaktır. Konuyla ilgili şu anda 3 bakanım orada. Gerek içişleri, gerek sağlık, gerekse aile ve sosyal çalışma bakanım oradalar. Valimiz, büyükşehir belediye başkanımız, ilçe belediye başkanlarımız hepsi olay yerindeler ve olayı yakından takip ediyorlar.”
Erdoğan, iş yeri sahibiyle de bir kaç kez görüştüğünü belirterek, “Kendileri de şu an itibarıyla ola yerinde ilgili arkadaşlarla beraber çalışmaları sürdürüyorlar. Ölen kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralı kardeşlerimize de şifalar temenni ediyorum. Temennimiz odur ki inşallah bir an önce yangın tamamıyla kontrol altına alınmaktan öte söndürülmüş olsun ve daha büyümeden bu işi bitirmiş olalım.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Libya’ya gitmesine ilişkin soru üzerine, bu planlamayı hafta başında yaptıklarını, sonrasında da önce Deniz Kuvvetleri Komutanını bölgeye gönderdiklerini anlattı.
Deniz Kuvvetleri Komutanını belirli bir plan çerçevesinde göndererek, o planın tahakkukunu orada gerçekleştirmeyi isteriklerini dile getiren Erdoğan, “Onun getireceği bilgiler tahtında da ardından bir heyetle savunma bakanım oraya gidecekti. Dünkü Katar ziyaretimizden sonra da bugün savunma bakanım oraya gitmiş durumda. Bu heyetle orada yapacakları çalışmayla inşallah Libya’daki süreci çok daha yakın bir markaj içerisinde sürdürelim istiyoruz. Zira Libya’da mevcut meşru hükümetle aramızdaki çalışmaların çok ciddi ve kararlılık içinde sürdürülmesi lazım, yapılan iş budur.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta gerçekleştirilen üçlü zirveyi hatırlatarak, Suriye’deki son gelişmelere ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine şunları kaydetti:
“Sonunda biliyorsunuz sonuç bildirgesi yayınladık zaten. Sonuç bildirgesi herhalde sizlere de ulaşmıştır. Sonuç bildirgesinde ne varsa bunları orada konuştuk, müzakere ettik ve bunun neticesinde de temennimiz odur ki koronavirüs hallolduktan sonra biz Tahran Zirvesi’ni ruberu inşallah İran’da gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu müzakerelerde bölgenin sıkıntılarını ele aldık. Ağırlıklı olarak tabii Suriye konulu olarak geçti. Suriye’de neler yapabiliriz, Astana üçlüsü olarak bundan sonraki süreci nasıl değerlendireceğiz ve bütün bunların yanında gerek Akçakale, gerek Cilvegözü bütün buralardan insani yardım noktasında ne gibi adımlar atmamız lazım bunları görüştük, bunları konuştuk. Zaten şu anda Suriye halkına insani yardım gerek Birleşmiş Milletler’den olsun, gerek bizim ülkemizden olsun hepsi Türkiye üzerinden şu anda gidiyor. Türkiye olarak da biz bu insani yardım konusundaki hassasiyetimizi devam ettiriyoruz. Bunu da karar altına aldık.”
Bir gazetecinin Katar ziyaretine ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, “Gerçekten Katar ziyareti şu Kovid-19’dan sonra yurt dışına ilk ziyaretim oldu ve bölge ülkeleriyle olan bütün konuları Sayın Temim ile ele aldık.” diye konuştu.
Görüşmede birinci derecede Libya’yı, bunun dışında Suriye, Irak, Sudan konusunu görüştüklerini, Yemen ile ilgili gelişmeleri de ele aldıklarını aktaran Erdoğan, “Tabii hepsinden öte Türkiye-Katar ilişkilerini siyasi, ekonomik, ticari, kültürel neleri birlikte yapabiliriz bunları da görüşme fırsatını samimi bir ortamda değerlendirdik, ele aldık.” ifadelerini kullandı.