Çinlilere göre vücut fonksiyonlarının temel elementi olduğuna inanılan ateş, yağı eritir suyu ise buharlaştırır. Vücut ısısını yükselten yiyecekleri enerji toniği olarak adlandıran Çinliler, sofralarında bu besinlere yer veriyor. Enerji toniklerinin önde geleni baharatlar, sirke, soğan, sarımsak vücut ısısını yükselttiği için yemeklerinde bolca kullanıyorlar. Bir başka enerji toniği tavuk ve dana ciğeri, özellikle böbreklerdeki ısıyı yükselten besinlerin başında geliyor.
Çinliler formda ve sağlıklı kalmanın yolunu bundan neredeyse 3000 yıl önce keşfetmişler. Bu şekilde sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanarak kilo sorunu, zayıflama derdi olmaksızın bu günlere kadar gelmişler. Ancak bugün Çin’de yapılan araştırmalar fast food beslenme alışkanlığının Çin’e uzanmasıyla obezite tehlikesinin Çinlileri de tehdit ettiğini gösteriyor. Şimdi onlar tekrar geleneksel yemek kültürlerine ve geleneksel tedavileri akupunktura sarılarak şişmanlık tehlikesinden sıyrılmaya çalışıyor.
Peki Çinliler yüzyıllar boyu kilo almadan beslenmeyi, formda ve sağlıklı kalmayı nasıl başardı? Doğal ve lezzetli sebze ve meyveleri buluşturarak sağlıklı yemekler yapan Çinliler’in geleneksel inanışları, kültürlerini ve yeme biçimlerini de etkilemiştir. Kilolu insanların vücudunda iki düşman var: Fazla yağ ve ödem, yani su tutulumu. Bunlardan kurtularak kilo vermeyi başarırsınız. Peki bu nasıl başarılır?
Çinliler için mucize enerjili besinler, ahududu ve frambuaz. Çinliler frambuazın vücut ısısını artıran, kadınlık hormonlarının çalışmasını artıran gücüne inanırlar. Aynı zamanda saç ve cilt güzelliğinde de faydalıdır. Çinliler daha yüzyıllar öncesinde az et, az yağ ve fazla sebzenin sağlıklı beslenmenin anahtarı olduğunu keşfettiler.
Diğer önemli besinler deniz mahsulleri, özellikle de karidesin seks gücünü artırma ve üreme organları üzerinde olumlu etkileri mevcut. 16. yüzyılda Çinli bitki uzmanları özellikle seyahate giden erkeklerin seyahate çıkmadan önce karides yememelerini önermiş. Cinsel gücü artırdığı gerekçesiyle eşlerini aldatabilecekleri üzerinde imada bulunmuşlar. Bu nedenle Çinliler için önemli bir enerji toniği olduğu kabul edilir. Fakat böceklerin kolesterolü artıran özelliklerinin gözardı edilmemesi gerekiyor.
Çinliler’in zayıf kalma sırrı kuşkusuz küçük porsiyonlarda ve yavaş yavaş yemektir. Yavaş yemek tokluk hissini besler bu da az yemenizi sağlar. Büyük porsiyonlar yeme dürtüsünü daha da hareketlendireceği ve tabağınızdakini bitirmeye zorlayacağı için kilo almanızı kolaylaştıracaktır. Çinliler’in zayıf kalma formülünde yağ oranı düşük, sebze ağırlıklı beslenme tarzıdır. Hamur işleri, hamurlu tatlılar, kurabiyeler ve çikolatalar, pastalardan uzak beslenme alışkanlığı sizin de formda kalma formülünüz olacaktır.Pirinç, Çin sofralarında özel öneme sahip bir yiyecektir. Birçok öğünde yer alır. Esmer kabuklu pirinci haşlayarak öğünlerinize ekleyebilirsiniz. Tok kalmanıza yardımcı olacaktır.
Kalp için sağlıklı omega 3 yağı bakımından zengin balık ana öğünün sırrıdır. Kırmızı et yerine balık tercih eden Çinliler sofralarında sebzeyi ihmal etmez. Sebze ve salata kahvaltı öğününde dahi yer bulur. Kırmızı etin sağladığı besin öğelerini soyadan sağlayan Çinliler, soya sayesinde kırmızı etten alacakları yağdan daha azını almış olurlar. Bu da formda kalmalarının bir başka sırrını oluşturur.Kullandıkları lezzetlerin orantılı olmasına özen gösterirler. Bu nedenle tatlı, acı ve ekşiyi aynı oranda kullanırlar. Bu orantı yemek yeme biçimlerinde geçerlidir. Bir öğünde 50-60 kalori alan Çinliler’in en büyük zayıf kalma sırrı budur.