CHP İl Başkanı İsmet Karaca ayrıştırıcı ve bölücü tavırlarla ne yapmak istiyor? CHP Bursa İl Teşkilatının önemli ablalarından Güler Buğday yazdığı yazısında CHP Bursa için tespitlerde bulundu. Beni tanıyanlar ve okuyup takip edenler bilirler önemli bir sorun ve telafisi mümkün olmayan hataların dışında iç politika ile ilgili yazmam ve kişilerle uğraşmam…
CHP İl Başkanı İsmet Karaca ayrıştırıcı ve bölücü tavırlarla ne yapmak istiyor?
CHP İl Başkanı İsmet Karaca ayrıştırıcı ve bölücü tavırlarla ne yapmak istiyor?
BURSA – CHP Bursa İl Teşkilatının önemli ablalarından Güler Buğday yazdığı yazısında CHP Bursa için önemli tespitlerde bulundu.
İşte o yazı;
CHP İl Başkanı İsmet Karaca ayrıştırıcı ve bölücü tavırlarla ne yapmak istiyor? Beni tanıyanlar ve okuyup takip edenler bilirler önemli bir sorun ve telafisi mümkün olmayan hataların dışında iç politika ile ilgili yazmam ve kişilerle uğraşmam…
Ancak CHP’nin son aylardaki ülke genelindeki başarılı politikaları, çalışmaları, çalıştayları ve son olarak TBMM’deki yüreklice verdiği teskere kararı ile başarıları dikkat çekmektedir.
Ülkenin her yerine dağılan vekiller ve Genel Başkanın STK’larla ve farklı gruplarla yaptığı çalışma ve buluşmaları takdir toplamaktadır.
Tükenen AKP ve Tek Adam despotizmi saldırdıkça, CHP’nin halkların güvenini kazandığı görülmektedir.
Böyle bir ortamda bu başarıya ihanet eden, örgütte kamplaşma ve bölünmeyi körükleyerek yer tutmak isteyen kim olursa olsun ben kötü olmayı göze alıp bu yanlışlara tavır koyarım.
Oysa ben bu güne oldukça mutlu ve umutlu başladım..
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gibi bu önemli günde duygularımı da sabah erken bir yazı yazarak paylaşmıştım.
Oysa şu an gerçekten çok öfkeliyim.
Kendini bilmez, konumunun sorumluluğunu anlamayan ve oturduğu koltuğun önemini değerlendiremeyen, egosu yüksek, yeteneği sınırlı Bursa CHP İl Başkanının bölücü, kamplaştırıcı tavırlarıyla verdiği zararı görmekte ve üzülmekteyim.
Tıpkı Tek Adam Şahsın Devletinin metotları ile CHP gibi ulu bir çınarın dallarını kopardığı yetmezmiş gibide şimdide keyfi kararları ile köküne kibrit suyu döküyor.
Kendisinin kurultay sürecinde yaptıkları çirkinlikleri bir defa dile getirmiş ve parti suçu işlediğini de açık açık ispatlayacak donelerle yazmıştım.
Akıllanır, hatasını anlar, yaptığı yanlışlardan ders alır ve CHP’nin saygınlığına yakışır davranır diye ummuştum.
Bursa’da iktidara gelmemiz için gereken birlik ve beraberliği sağlayarak partimizin başarılı olması kadar kendisi de bundan siyaseten yararlı çıkar diye bekliyordum.
Boşuna hayal kurmuşum. Bizim bir atasözümüz var:
“Vermemiş Mabut Neylesin Mahmut“
Bursa İl Başkanın partiye kaydolduğu günden bu yana örgütün bütünü ile yıldızı barışmamıştır.
CHP’nin bir kitle partisi olduğunu anlamadan kendisine yakın olan bir ekiple adeta bir çete mantığı ile hareket etmiştir.
Kitlelerin önünde verdiği sözleri tutmayan tavrı ile de kendisine olan güveni yok etmiştir.
Partide birlik ve bütünlüğü dinamitleyen bir tarzla ve düşmanlıklar üzerinden siyaset yapmaya çalışmış ve bu hastalıklı anlayışından hiçbir zaman vazgeçmemiştir.
CHP Bursa İl Başkanı ilçeler arasında da ayrımcılık, kayırma veya düşman tavırlarla kırgınlıklara ve motivasyonlarının bozulmasına sebep olmuştur.
BURSA CHP İL BAŞKANI, TAYYİP ERDOĞAN TAKTİĞİ İLE PARTİYE VE ÖRGÜTE ZARAR VERİYOR
Bunları herkes biliyor ve parti zarar görmesin diye haklı olarak kamuoyu önünde tartışmak istemiyorlar.
Ancak örgüt emekçileri, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız ve siyasetteki kanaat önderlerimiz ne kadar duyarlı ve iyi niyetli davranırlarsa davransınlar sonuç değişmiyor.
Ne yazık ki Bursa CHP İl Başkanı, kendini örgütün tek sahibi olarak görüp bir azınlığa hizmet etmekle görevli kıldı.
Genel Başkanın bir Bursa ziyareti öncesi Milletvekillerinin özverileri ve birlikte hareket etme gayretleri ile bu sorun çözülmüş gibi görünse de aslında değişen bir şey olmadı.
İl Başkanı, kendisine yakın görmediği bazı ilçeleri alenen yok saymaya veya düşman görmeye her toplantıda onları kırıp-incitecek tavır ve sataşmalarla huzuru bozmaya sebep olmaktadır.
Uzun uzun kendisinin yaptığı keyfi, kışkırtıcı ve bölücü örnekleri vermek boşuna vakit kaybı olacak.
Ancak ülkedeki sıkıntının ve haksızlıkların dayanılmaz boyutlara geldiği, ekonominin çöktüğü, halkın açlıkla mücadele ettiği ve AKP iktidarının sonunun geldiği bir zamanda yaptıkları kabul edilemez.
Samimiyetle iddia ediyorum; hiç çalışmasalar sadece örgüte ve ilçe başkanlarına haksızlık ve kötülük yapmasalar, kışkırtmasalar ve bölmeseler CHP Bursa’da iktidar olur.
CHP İl Başkanı bu ayrıştırıcı ve bölücü tavırlarla ne yapmak istiyor?
Siyasi Partiler ve Yöneticileri görev yaparken; anayasaya, kanunlara, yönetmelik, tüzük ve teamüllere göre görev yaparlar.
Bunların içinde tarif bulamazlarsa da o Partinin gelenekleri ve terbiyesine göre hareket ederler.
Hiçbir koşulda İl Başkanı veya bir yetkilinin keyfine ve ego tatminine göre hareket edilemez.
Bu gün olduğu gibi İlçeler arasında bölücülük ve yok sayma mantığı ile keyfi görev tanımlamaları da yapılamaz.
Bir İl Başkanı, Milli Bayramlarda İl Başkanlığı adına Heykele nasıl çelenk konulacağını bilmiyorsa o görevde bir dakika durmaması gerekir.
Geleneklerimize göre heykelde çelenk koyma:
İl Başkanı, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları Başkanları ile birlikte yapılır.
Ayrı, ayrı İlçeler Heykeldeki törende çelenk koyma işlemi yapmazlar
Bu kararı İl Başkanı, Tıpkı Tayyip Erdoğan gibi adeta Tek Adam mantığı ile aldığı keyfi bir kararla merkez Osmangazi ve Nilüfer İlçe Başkanlarına bildirmiştir.
Öğrendiğime göre bu talebi telefonla bildirip Bursa örgütünün omurgasını oluşturan Yıldırım İlçeyi yok sayarak kendilerine haber ve bilgi vermemiştir.
Oysa Yıldırım ilçemiz çalışmalarında inanılmaz derecede prensipli hareket edip programlı ve en genmiş katılımcılığı esas alarak başarılı görev yapmaktadırlar.
Yine Bursa CHP İl Başkanı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramıyla ilgili koordineli bir program yapmadığı gibi kendisi de çoğunlukla bu çalışmalara katılmamıştır.
Bu gün Heykelde yapılan bu maksatlı ve incitici yok sayma tavrına Yıldırım İlçe Kadın Kollarımız yüreklice tavır koyup hesap sorup itiraz etmişlerdir.
Bu durum bölücülüktür. Bu durum keyfidir ve bu durum bugüne kadar yapılan uygulamalarda terstir.
Yine bir rol çalma ve ön almada Nilüfer İlçede yaşanmaktadır.
Yıllardır 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında gurumuz olan, yüzümüzü güldüren Nilüfer Belediye Başkanlığının organizasyonunda en güzel kutlamalara imza atılmıştır.
İlçe Başkanlığı ile Belediye Başkanlığı yarış içinde olamazlar. Bu durum yakışıksızdır ve güç bölmektir.
Bu yazımla yine birilerinin nasırına bastığımı biliyorum.
Yine saygısız, lümpen ve kendini bilmezlerle şahsımı üzmeye çalışacaklarını da biliyorum.
Ancak ben bu Partinin Ablasıyım.
Rahmetli Efsane Başkan ve PM Üyemiz Ahmet İsvan ve unutulmaz İl Başkanımız Gazeteci Yazar Yılmaz Akkılıç Abimizin takdirleri ile ben,
“SOLUN VİCDANIYIM”
Bu yanlışlardan dönülsün istiyorum.
Bursa’da yerelde iktidar olmamız kesindir ancak bir daha kavgalara ve gizli hesaplaşmalara feda edilmesin istiyorum.
Bir uyarıyı da genel merkezdeki hesap kitap yapan yöneticilere söylemek istiyorum:
Ülke karanlığa gömülürken, CHP umut olmaya başlamışken şahsi ikbaliniz için ve sırf Kurultay Delegeleri hesapları yaparak yanlışlara suskun kalmayın.
Yanlış yapan, hatta suç işleyenleri korumayın…
Size verilen delege garantisine güvenip hata yapmayın inanın boşa çıkar.
Ben 74 yaşında asla sola ve partime ihanet etmemiş bir insan olarak tecrübelerime dayanarak diyorum ki “Eğri Cetvel Doğru Çizmez.”
Ben uyarımı yaptım Herkes üstüne düşeni yapsın ve yanlışa onay vermesin.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.