Ali Osman Sönmez Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret eden Çavuşoğlu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada büyükleri ziyaret etmek, ellerini öpmek, hayır dualarını almak için geldiklerini belirtti.
Çavuşoğlu, “Bazen dünya meşgalelerine, siyasetin kendi içindeki kalabalıklarına dalıyoruz. Hep bir işgal, hep bir meşguliyet söz konusu. Ama hayatın farklı yönleri de var, hastalarımız, yaşlılarımız, çocuklarımız da var. Hayatın gerçeği bu, ama ne olursa olsun Türkiye yaşlısına da gencine de çocuğuna da yetişkinlere de hepsine daha iyi imkanlar sağlamak için var gücüyle çalışmaya devam edecek.” diye konuştu.
Türkiye’de yıllardan beri özlem duyulan bir sosyal devlet ilkesi olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, anayasada metin olarak yer almasına rağmen bu ilkenin yıllardır gerçek hayatta karşılığını bulamadığına dikkat çekti.
Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Şükürler olsun şimdi AK Parti iktidarları ile beraber gerçek anlamda bir sosyal devlet hüviyetine kavuştu Türkiye. Nerede bir ihtiyaç sahibi varsa, nerede bir mağdur varsa oraya ulaştığımız kadar, yalnız, engelli ve yaşlı varsa onlara da ulaşmaya çalışıyoruz. Bugün çeşitli mecralarda konuşanlar var, ’18 yaşına kadar sağlıktan faydalandıracağım, eğitimden ücretsiz faydalandıracağım’ diyorlar. Türkiye’nin geldiği noktayı hala göremeyen insanlar var, halbuki bunların hepsi yapıldı. 65 yaş aylığı en son hem arttırıldı hem de eylül ayından itibaren aylık olarak ödenmeye devam edilecek. Engellilerle ilgili olarak hem rehabilitasyon anlamında hem onları kapalı kapılar arkasından çıkarmak suretiyle, güneşle tanıştırarak, engelliliğin bir mahcubiyet değil bilakis bir sevgi ortamına kavuşması ile beraber daha iyi bir Türkiye geleceğini hayal ediyoruz.”
“GELENEKSEL AİLE YAPIMIZI MUHAFAZA ETMELİYİZ”
Çavuşoğlu, ziyaret sırasında bir gazetecinin duygulandığını söylemesi üzerine, şunları dile getirdi:
“Duygulanmamak mümkün değil, insan hayatı böyle, insan doğar, büyür ve yaşlanır, mukadderat bu. Hepimizin yaşlanacak günlerimiz var, burada önemli olan şey şu, bu mekanlara ihtiyaç var. Bu mekanlarda sorduğum her bir annemizin babamızın mutlu olduğunu hissediyorum. Bunu söylüyorlar ama ne olursa olsun geleneksel aile yapımızı da muhafaza etmemiz gerekiyor.
Bir gün peygamber efendimiz diyor ki, ‘burnu sürtsün, burnu sürtsün, burnu sürtsün’. Bunu gören bir sahabe diyor ki ‘Ya Resulullah, çok kızdınız kimin burnu sürtsün?’. ‘Anne babasının yaşlılığını gördüğü halde cenneti kazanamayanın burnu sürtsün”. Cenneti kazanacağımız insanlar bunlar. Dolayısıyla bu insanlara daha fazla şefkatli, yürekli davranacağız. Onların hayatını daha fazla güzel hale getireceğiz. Onlar bizim temel taşımız bizim çimentomuz.”