Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet BÜYÜKATAMAN’ın “MHP’yi hedef alan Yeni Akit Gazetesi köşe yazarına cevaba” ilişkin basın açıklaması yaptı.
İşte o açıklama;
Yeni Akit gazetesi yazarı Kenan Alpay, “Affa İcbar, İttifaka Mecbur Edebilir mi?” başlıklı 28.09.2018 tarihli köşe yazısında Sayın Genel Başkanımızın çağrısıyla gündeme gelen şartlı ceza indirimi konusu başta olmak üzere çeşitli konularda partimizi eleştirmektedir.
Kenan Alpay’ın yazdığı gazete ve yetiştiği geleneğin Türk milliyetçilerine ve MHP’ye ezelden hasım olduğu bilinmektedir. Ancak bu denli saldırgan bir üslubu anlamak mümkün değildir.
Öncelikle MHP olarak, teröristler, çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri hariç olmak üzere kader kurbanlarına şartlı ceza indirimi çıkarılmasıyla ilgili kararlılığımız sürmektedir. Bilindiği üzere, şartlı ceza indirimi çıkarılmasıyla ilgili vaat ve sözümüzü seçim beyannamemizde de ilan ettik. Bu duruşumuzdan geri adımımız düşünülemez.
Ancak Partimizin TBMM’deki milletvekili sayısı bellidir. Bu şartlar altında tek başımıza bir şartlı ceza indirimi çıkarmamız mümkün değildir. Bu konuda gerekli çalışmalarımız tamamlanarak 24 Eylül 2018’de TBMM’ye sunulmuştur. Bundan sonra karar yüce meclisindir.
Şartlı ceza indirimi konusu sosyal ve toplumsal bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaca bigâne kalmak makul ve mantıklı değildir. Kader mahkûmlarını ve ailelerini sevindirecek girişimlerde bulunmak, toplumsal rahatlamayı temin edecek, huzur ve umudu canlandıracaktır.
Biz diyoruz ki şartlı ceza indirimi çıkarılmalıdır, Türkiye önemli ve birikmiş bir sorununu bertaraf etmelidir.
Ancak Kenan Alpay isimli köşe yazarı “uyduruk ve dogmatik bir devletin bekası arkasına saklanarak yapılıyor bunlar” demektedir.
Zannediyoruz ki Kenan Alpay ne dediğinin farkında değildir. Sözlerinden devletimize “uyduruk ve dogmatik” dediği manası çıksa da devletin bekası meselesini anlatmak istediği aşikârdır. Madem devletin bekası meselesi “uyduruk ve dogmatik”ti, neden 15 Temmuz’da başımıza bombalar yağdırıldı. Size göre 15 Temmuz da “uyduruk” mudur? Devletimizin bir beka sorunu yaşadığını idrak edememek için ileri derecede zekâ ve idrak sorunu yaşamak gerekir. Bu gazetenin sözde yazarında bu haslet, anlaşılan fazlasıyla mevcuttur.
“Cumhur ittifakının MHP ipoteğine dönüştüğü”nü iddia etmek ise tamamen akla ziyandır. MHP, “önce ülkem ve milletim, sonra partim” ilkesini her yönüyle ispat etmiş bir siyasi harekettir. Kaldı ki bu yazar, Cumhur İttifakı’nın mimarı olan partimizin, 15 Temmuz gecesinden itibaren gösterdiği duruşla topyekûn Türk milletinin kaderini ve var oluşumuzun teminatı olan Türk devletini ayakta tuttuğunu nasıl ıskalayabilmektedir? Kullandığı üslup ve dile bakılırsa, kendi geleneğinin bilinçaltında kaldığı anlaşılan “kâfir devlet” bataklığından hâlâ çıkamamıştır.
Yine yazar “MHP’nin Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler öncesinde elde edemediğini şimdi yaklaşan yerel seçimler vesilesiyle zorladığı”nı iddia etmektedir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP, Sayın Erdoğan’ı desteklemiş ve bunun gerekçesini aziz milletimize anlatmıştır. Seçim sonuçları da göstermiştir ki MHP’nin kullandığı dil, milletimiz tarafından tasvip görmüştür. MHP’nin bu hayatî müdahalesi ve izlediği hassas stratejiye rağmen, partimiz bu konuda hiçbir pazarlığın içerisinde olmamış; hiçbir al-ver’in tarafında bulunmamıştır. MHP’nin derdi vatandır, millettir, devlettir.
Genel seçimlerden de partimiz her türlü tezgâha rağmen alnının akıyla çıkmıştır. Dolayısıyla MHP’nin isteyip de alamadığı bir şey yoktur. Zaten MHP’nin talepleri vatan ve millet faydasına olan taleplerdir. MHP, küçük hesap peşinde koşmaz. Hayatının hiçbir döneminde vatan ve millet kaygısına düşmemiş Kenan Alpay’ın bunu anlaması mümkün değildir. MHP milletin vermediğine talip olmaz, siyaset dışı arayışların içinde bulunmaz, antidemokratik yolların yolculuğuna çıkmaz.